HAK-PAR: KÜRD MESELESININ MUHATABI KÜRD PARTILERIDIR
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskani sayin Kemal Kiliçdaroglu yaptigi bir açiklama ile “Kürt meselesini HDP ile çözeriz” dedi. Eski HDP es baskanlarindan Sezayi Temelli de, aninda Kiliçdaroglu’na cevap verdi; “Kürt sorununun çözümü konusunda muhatap HDP degil Öcalan’dir” diyerek, HDP henüz açiklama yapmadan noktayi koydu. Aslina bakilacak olursa Kiliçdaroglu da HDP de çok iyi biliyor ki, HDP yerinden yönetilen bir parti degildir. HDP’nin kendi deyisi ile ‘sirtini yasladigi’ arka bahçesindeki güçler ne derse HDP onu yapmakla mükellef bir icraat partisidir.
Kürd meselesinim çözümü konusunda istekli ve niyetli olan her kurum muhatap aranmaksizin da bu sorunun çözümü konusunda projeler gelistirip onlari hayata geçirebilir. Örnegin Kürdlerin temel hak ve özgürlüklerinin taninmasi için adimlar atabilir, Kürd dilinin resmi dil olmasi için çaba gösterebilir, Kürdçenin temel egitim dili olmasi için gerekli girisimlerde bulunabilir.
Sayet Kürd meselesinin çözümü konusunda muhatap araniyorsa o muhatap da Kürd partileri ile birlikte sivil toplum kuruluslari ve kanaat önderlerinden baskaca da kimse degildir.
HDP de, Türk siyaset kurumu da pekala bilir ki HDP bir Kürd partisi degildir. Bunu HDP israrla söyledigi halde Türk siyasetinin hala onu ‘Kürt Partisi’ olarak isaret ederek sorunun çözümü konusunda muhatap görmesi manidardir. Daha da önemlisi bu bir manipülasyondur, yeni bir algi operasyonudur.
Eger HDP’nin muhatap alinma gerekçesi Kürdlerden aldigi 5 milyon oy ise ve aldigi bu oylar sayesinde muhatap kabul ediliyorsa, son seçimlerde AKP, HDP’den daha fazla Kürd seçmenin oyunu aldi, AKP simdi HDP’den daha fazla Kürdlerin begenisini almaktadir. Türkiye’de toplam Kürd seçmen sayisi 15 milyonun üzerindedir. Peki Kürdlerden her bes 5 milyon oy alan partiyi, Kürdlerin temsilcisi mi saymak gerekir.? AKP de, Kürdlerden HDP kadar oy aliyor. Ona bakilirsa AKP hem iktidar olma avantaji bakimindan hem politik gücü bakimindan, hem de geçmiste bu konuda yaptigi reformlar bakimindan Kürdleri temsil kabiliyetini kendisinde gören en güçlü partidir. Peki bu durum AKP’yi Kürd sorununda muhatap kilar mi.? Bize göre hayir. Çünkü ne AKP, ne CHP, ne HDP ve ne de diger Türk siyaset kurumunu temsil eden parti ve örgütlerin hiç biri Kürdleri temsil edemez. Kürdleri Kürd siyasal çevreleri temsil edebilir. Dogru olan da budur zaten.
Diger yandan ana muhalefet CHP, simdiye dek HDP ile yakin geçmisteki iliskilerindeki düzeyi ve niceligi inkar etti, kamuoyundan sakladi. Son yerel seçimlerde HDP ‘biz ittifak yaptik’ dedigi halde CHP bunu inkar etti. Kisa bir süre önce Kiliçdaroglu ‘HDP ile ittifak kurmayi düsünmüyoruz’ dedi. Böyle bir istikrasizlik olur mu.?
Anlasilan o ki CHP bu konuda da ‘karsitlik’ siyasetine sarilip bu siyasetten hala medet umuyor. Lakin Iktidar, meclisteki HDP’yi degil, muhatap olarak Öcalan’i ve onun partisi olan PKK’yi, onun da çati örgütü olan ve MIT ile birlikte kurulmus ‘üst akil’ ürünü olan örgütleri muhatap görüyor. Çünkü, iktidar çok iyi biliyor ki, Öcalan devletin kontrolündedir ve o da, defalarca Kürdler için hiçbir statü istemedigini söylemistir.
Iktidar HDP’yi, bu organizasyonlarin en küçük yavrusu olarak görüyor. Bu nedenle muhatap almiyor, deger vermiyor, saymiyor bile. Daha da önemlisi HDP’yi Öcalan üzerinden sürdürdükleri kendi siyasetleri önünde bir engel görüyor. HDP’nin arka bahçesi de parelel HDP’yi itibarsizlastirarak kapatilmasini saglamaya çalisiyor.
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR bir kez daha hatirlatmak ister ki, Kürd meselesi iç siyasete, seçim hesaplarina, iktidar heveslerine malzeme yapilmayacak kadar agir ve bir o kadar da önemli bir sorundur. Kürt meselesi ulusal bir sorun, yani bir ulusun kolektif haklarinin iadesi sorunudur.
Kürd meselesi esit müsterekler sorunudur. Kürdlerin her alanda hak esitligi sorunudur. Kaldi ki, Kürd meselesinin çözümü konusunda illaki bir muhatap aramaya gerek yoktur. Sorun belli, adi ve niteligi belli. Çözümü de bellidir. Bu konuda istekli, niyetli ve kararli olmak yeterlidir.
CHP su andaki kitle destegi ile geçmisin izlerini silip, Kürdlere dostluk eli uzatip, onlarin temel hak ve özgürlüklerini çözmek için politikalar gelistirebilir. Ama eger ki CHP mutlaka siyasal muhataplar ariyorsa Kürd çevreleri ve siyasi partileri Kürd sorununun muhataplaridir. CHP bu çevrelerle diyalog kurup onlarla birlikte yol alabilir. CHP bu cesareti gösterebilirse içtenligine inanmak mümkün olur, Kürdler nezdinde kabul görür.CHP gerçekten Kürt sorununu çözmek istiyorsa önce geçmisi ile yüzlesmelidir. Cumhuriyetle birlikte CHP iktidarlari döneminde Kürdlere reva görülmüs uygulamalar konusunda Kürdlere ‘iadeyi itibar’ yapmalidir. CHP’ye gerekli olan budur.
HAK-PAR Kürd meselesinin barisçi-demokratik çözümüne taraftardir. HAK-PAR Kürd meselesinin çözümü konusunda ayni zamanda bir taraftir da. Bu sorunun çözümü konusunu seçim ve oy malzemesi olarak görmek, büyük bir yanilgi olur. Kürd halki CHP’den daha samimi ve ciddi atilimlar beklemektedir.
HAK-PAR BASIN BÜROSU
Dengê Kurdistan
