Haber

HAK-PAR; Kürtlerle baris öncelikli politika haline getirilmelidir

Bu yil 1 Eylül Dünya Baris Günü´nü, 15 Temmuz´da gerçeklesen ve halkin sokaklara dökülerek önledigi kanli darbe girisiminden sonra ilan edilen olaganüstü hal kosullarinda kutluyoruz;

Bu yil 1 Eylül Dünya Baris Günü´nü, son bir yilda, öz yönetim adi altinda baslatilan ve binlerce insanin yasamini yitirdigi, pek çok ilçenin yerle bir edildigi, savasin kentlere tasindigi barikat/hendek savaslarinin henüz yikintilari ortadayken, her gün bomba yüklü araçlarin sivillerin yogun oldugu alanlarda patlatilarak sehir merkezlerinin harabeye çevrildigi kosullarda kutluyoruz.

Yine bu yil 1 Eylül Dünya Baris Günü´nü Kürtlerin kendi topraklarinda kendi kendilerini yönetmesini ‘ulusal tehdit’ olarak algilayan Türkiye´nin, Suriye’nin Cerablus bölgesine tanklariyla girmesi kosullarinda kutluyoruz.

Ne yazik ki hem ülkemiz, hem Ortadogu, hem de dünyanin diger bölgeleri savaslarin, çatisma ve terör eylemlerinin yikici etkisinden kurtulmus degil.

Silah sanayi tam kapasite çalismayi sürdürüyor, savas kivilcimlari her gün yeni bir yeri yakiyor.

Birinci ve ikinci dünya savaslari sadece dörder yil sürdü.

Bölgemizdeki savaslar, çatisma ve bogazlasmalar ise neredeyse araliksiz olarak devam ediyor. Bölgeyi aralarinda paylasan emperyalist güçlerin yarattigi statüko sürekli olarak savas üretiyor.

Ekonomileri ayni zamanda silah sanayisine dayanan süper güçlerin ‘baris’ adina müdahil oldugu her gerilim, bölgenin daha çok silahlanmasina, çatismalarin daha çok derinlesmesine neden oldu. Ardinda ise büyük aci ve yikimlar, derin düsmanliklar birakti.

Son yillarda dünya gündemini mesgul eden Afganistan, Libya, Irak, Suriye ve benzeri pek çok ülkede durum ne yazik ki böyledir.

Bölgemizde sorunlari çagdas, demokratik yollarla, baris içinde çözemeye yanasmayan, degisime direnen eski-gerici rejimler toplumlarini iç savasa sürüklemekten çekinmediler, ayni zamanda dis müdahalelere de açik hale getirdiler.

HAK-PAR barisi, emperyalist çikarlari esas alanlarin, silah tekellerinin, savastan ve kandan beslenen irili ufakli sömürgeci devlet ve karanlik örgütlerin gerçeklestiremeyecegini bilir.

Baris ancak savasa, çatismalara kaynaklik eden sorunlarin adil çözüme kavusturulmasiyla mümkün olur. Ve ancak adalet, esitlik ve özgürlük zeminine dayanirsa kalici olur.

Bu anlamda Türkiye’de ve Kürdistan’da kalici baris ancak Kürt halkina esit haklar taniyarak gerçeklesebilir. Biz bunun için, bir arada esitlik ve baris içinde yasamak için federasyonu öneriyoruz.

1 Eylül Dünya Baris Günü dolayisiyla bir kez daha çagrilarimizi yineliyoruz;

-Türk ordusu Bati Kürdistan’dan, Suriye batakligindan bir an önce çekilmelidir.

– Türkiye hem kendi içindeki Kürt sorununu adil ve demokratik bir tarzda çözmeye çabalamali, hem de sinirlari disindaki Kürtleri ulusal güvenlik tehdidi olarak algilamaktan vazgeçmelidir.

– Kürt sorunu çözümlenmeden Ortadogu’ya da barisin, huzurun gelmeyecegi görülerek Kürtlerle baris öncelikli politika haline getirilmelidir.

– Öte yandan PKK de Kürt halkina büyük zararlar veren, sadece yikim ve aci üreten, hiç bir mesruiyeti olmayan silahli mücadeleyi sonlandirmali ve silahlari tümden birakmalidir.

1 Eylül 2016

HAK-PAR BASIN BÜROSU

Dengê Kurdistan

Back to top button