Haber

HAK-PAR Parti Meclisi açiklamasi

HAK-PAR Parti Meclisi 11 Subat 2018 günü Ankara’da Parti Genel Merkezinde toplandi. Gündemindeki konulari görüserek asagidaki açiklamayi kamuoyu ile paylasmayi kararlastirdi;

Basina ve Kamuoyuna

Daha iki yil önce ‘Kürt Sorunun’ siyaset yoluyla çözümünü tartisan Türkiye, kurulustaki kodlarina ricat ederek militarist-baskici Anti Kürt siyasetine geri döndü. Yasam hakki, ifade özgürlügü, güvenlik hakki dahil tüm temel hak ve özgürlükleri göstermelik hale getirdi. Hükümet ve Devlet OHAL Rejimini çok sevdi ; Parlamentoyu by-pass etti; hikmetinden sual olunmaz Olaganüstü KHK’larla 80 milyon insani ve koca bir cografyayi ; ‘ Tek Devlet , Tek Vatan ,Tek Millet , Tek Bayrak’ sloganlari esliginde yönetmeye devam ediyor.

Milletvekilleri , belediye baskanlari , siyasi parti genel baskanlari , STK yöneticileri , gazeteciler dahil çok sayida insan korkunun tesirindeki Yargi Sistemi kullanilarak cezaevlerine konuldu. Cezaevleri yetmez oldu.

Muhalif tüm kesimler Ulusal ve uluslararasi temel hak ve özgürlükleri hiçe sayan bu politikalarla karsi karsiyadir. Afrin’e yapilan askeri saldiri sonrasindaki uygulamalar ise Olaganüstü Hal Rejimini de asarak Savas Hali rejimine dönüsmüstür. Artik savasa ‘müdahale’ dememek suç olmustur.

12 Eylül Askeri Cuntasinin ürettigi Anayasa dahil çok sayidaki anti demokratik mevzuattaki hükümler Anti Kürt yorumlariyla uygulanmaya devam ediliyor. Seçim Yasasinda ki %10’luk baraj ve illerin Siyasi Partiler Yasasinda ki %50+1 nisabinda örgütlenme baraji, Toplanti ve Gösteri Yasasi, Dernekler Yasasi en anti demokratik yorumuyla uygulanmaya devam ediliyor. Kürtler; Ceza Kanunlarinin ‘Kanunsuz suç ve Ceza olmaz’ prensibine , ‘kanunlarin öngörülebilirlik’ prensibine aykiri olarak yorumlanarak bir protesto yürüyüsüne katilmaktan, sosyal medyada bir mesaji paylasmaktan tutuklanmakta ve onlarca yil cezalara yargilanmakta ve cezalandirilmaktadir.

Kürde, Kürdistan’a ait ne varsa ‘beka’ sorunu olarak kabul edilmekte ve terörizmle yaftalanmaktadir. Devlet her gün biraz daha demokrasiden ve medeni degerlerden uzaklasmakta; toplum kutuplasmaya sürüklenmektedir.

Bu politika sürdürülemez. Türkiye biran önce normallesmelidir.

Defalarca dile getirdigimiz gibi TEKRAR TEKRAR söylüyoruz : Türkiye için gerekli devlet cihazinin demokratlastirilmasidir. Kürt sorunu ve Alevi Sorunu basta olmak üzere temel problemlerin barisçil yollarla diyalogla çözümüne odaklanmaktir. Toplumda farkli olana tahammül, farkli olmaktan kaynaklanan haklarin taninmasi, baris ve bir arada yasama arzusunun saglanmasidir. Baskici politikalarin sorunlari çözemedigi sabittir. Bu politikalari yeniden denemek nafiledir. Baskici politikalarin Irak’ta Suriye’de yarattigi agir tahribatlar görülmelidir. Bölünme ve ‘beka’ fobisinden Türkiye kurtulmalidir.

Bilinmelidir ki ‘Birlik’ esitlige dayali, barisçil, adil, demokratik çözümler üretilerek saglanir.

Kürtlerin mesru haklarini ‘bölünme’ ve ‘beka’ sorunu olarak algilayan ve kurdfobya’dan kurtulamayan Türkiye ; Bagimsizlik Referandumu sürecinde ve sonrasinda Güney Kurdistan’a askeri tehditler esliginde kapilarini ve hava sahasini kapatarak abluka uygulamis ; isi açlikla korkutmaya ve Kürdistan’in Rojavasina da askeri müdahaleye kadar ileri tasimistir. ABD ve AB ile iliskilerini bozmus, medeni dünya’dan uzaklasmaya baslamistir.

Kürt halki devletin baski politikalarindan da PKK’nin siddet politikasindan da muzdariptir. Kürtlerin basat-Hakim sivil siyaseti Kürt ekseninden koparilarak Ankara’daki iç iktidar çatismasinin aracina dönüstürülerek siddeti kent merkezlerine tasimis ve Kürt Halkina bir kez daha büyük acilar yasatmis; sonucunda Kürtlere sivil siyaset alanini daraltmis ve islevsiz hale getirmistir.

Türkiye’de tüm demokrasi güçleri ve özellikle Kürtler zorlu bir dönemden geçiyor. Türkiye tekrardan eski kodlarina döndü. Bizi zor bir süreç bekliyor. Kosullar Kürt siyasetinin derlenip toparlanmasini, saglikli bir siyasi mücadelenin acilen örülmesini emretmektedir

Bunun yolu yapay, sekle, slogana dayali gerekçeler üreterek; yurtseverler arasinda çitler, duvarlar örmek degildir. Bunun yolu etkisiz kurumlar olusturmak ayni programsal hedefleri, ayni örgütsel modelleri olan, biri birileriyle ayni seyleri düsünen ve fakat ayri duran gruplar olusturmak hiç degildir. Ayni olanlar için gerekli olan sey, bir an önce birlesmek-bütünlesmek ve Kürt halkinin taleplerine cevap olacak güçlü bir seçenek yaratmaktir.

Dogru olan; Kürt yurtsever gruplarinin tüm olumlu miraslarini sahiplenmek, degerlerine saygili olmak; yasanmisliklardan sonuçlar çikararak mevcut yapilarin birikimini ve olanaklarini göz önünde bulundurarak en uygun örgütte-yapida en kisa zamanda bütünlesmeyi- birlesmeyi gerçeklestirmektir. Tüm organlarini ve yöneticilerini makul demokratik yöntemlerle belirleyen tek bir partide örgütsel birlik olusturmaktir.

Dayatma degil; biz HAK-PAR’in sadece uygun ve avantajli bir zemin oldugunu düsünüyoruz. Birlik konusunda samimi olan tüm kisi, örgüt ve çevrelere çagri yapiyoruz: Sonu gelmez toplantilarla vakit geçirmeden, psikolojik bariyerlere, dayatmalara takilmadan mümkün olan en kisa zaman ve yoldan birligimizi saglayalim. Örgütlenmeyi kitlelerle bulusarak ve Kürt halkinin önüne konan tuzaklari bozarak hak ve özgürlük mücadelesini milli, demokratik ve barisçil yollarla, ortak akil olusturarak sürdürmeyi hedefleyen güçlü bir örgüt olusturalim.

HAK- PAR DOSTANE DIYALOGLAR VE KARDES DAYANISMASIYLA BUNUN MÜMKÜN OLDUGUNA INANMAKTADIR.

BU TARIHI SORUMLULUGU EL ELE VEREREK YERINE GETIRELIM.

11 Subat 2018 Ankara

HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTISI
(HAK-PAR )
PARTI MECLISI

Dengê Kurdistan

Back to top button