HAK-PAR Parti Meclisi; Kürt halkinin iradesine saygi gösterin

22 Ekim de gerçeklesen 7. Olagan Kongrenin ardindan toplanan ilk Parti Meclisi gündemindeki konulari görüstü, yeni Baskanlik Kurulunu seçti ve asagidaki sonuç bildirisini kamuoyu ile paylasmayi kararlastirdi
Basina ve Kamuoyuna;
Türkiye’de girisilen basarisiz darbe girisimi, AK Parti’yi disarida Rusya’ya yakinlastirirken, içeride de yeniden Ergenekoncular, ulusalcilar ve MHP ile müttefik hale getirdi.
Demokratiklesme adimlari, AB ile bütünlesme çabalari, Kürt sorununun çözümüne yönelik iyimser atmosfer tam anlamiyla tersine döndü. Karsimizda her gün biraz daha otoriterlesen, demokrasiden uzaklasan, tek adamliga yönelen bir iktidar duruyor.
Kürt meselesinde bir kez daha eski paradigmaya dönüldü. Sorun yine askere havale edildi.
Kürt karsiti söylemler ve politikalar öne çikti.
Kürdistan Federe Bölgesi’nde gerçeklesen bagimsizlik referandumu süreci iktidari, muhalefetiyle Türkiye siyasetinde Kürt karsitliginin ne kadar derin ve köklü oldugunu bir kez daha gösterdi.
Kürtlerin her mesru adimini, kendi kaderini tayin etme hakkini barisçil yolla kullanma istegini, ‘ulusal güvenligi’ tehdit eden bir gelisme olarak okuyan Türk siyaseti, bölgede rekabet halinde oldugu Iran’la yakinlasmaktan, Mezhepçi Irak Hükümeti ve Hasti-Sabi terör örgütüyle müttefik olmaktan geri durmadi.
Kürdistan’a yönelik savas provalari, hava sahasinin kapatilmasi, uygulanan ambargolar, Irak ordusunun, Hasdi sabi terör örgütünün desteklenmesi ve tesvik edilerek Kürdistan’a saldirtilmasi, iç ihanet sonucu Kürdistan topraklarinin bir kisminin Mezhepçi Irak Ordusu tarafindan isgal edilmesi Türkiye’yi muzaffer kilmaz. Bu geçici durumda kazananin Iran kaybedenin ise Türkiye oldugu kisa sürede anlasilacaktir. Izlenen Kürt karsiti politikalarin sadece Türkiye’ye büyük ekonomik avantajlar sunan Kürdistan Federe Bölgesi’nde degil, Türkiye’de yasayan 25 milyon Kürdün vicdaninda da derin yaralar açtigi ve mahkûm edildigi görülecektir.
Ortada duran en önemli gerçek sudur; Kürt halki kendi gelecegi ile ilgili sözünü söylemistir.
Kuskumuz yok ki; %93 oyla bagimsizlik iradesini ortaya koyan Kürt halki kisa sürede toparlanarak hakli ve mesru hedefine ulasacaktir. HAK-PAR Parti Meclisi Kürdistan Federe Bölgesinde yapilan bagimsizlik referandumunu mesru görür. Sayin Mesud Barzani sahsinda Kürt halkina yönelik itibarsizlastirma çabalarini kinar, Merkezi Irak Hükümeti basta olmak üzere bölge devletlerini ve uluslararasi kamuoyunu Kürt halkinin iradesine saygi göstermeye çagirir.
Iran’in kuklasi haline gelen, Mezhepçi Irak merkezi hükümetinin, Hasti sabi terör örgütüyle birlikte, ABD silahlarini da kullanarak, Kürdistan’a saldirmasini, iç ihanet nedeniyle kimi kentleri ele geçirmesini siddetle kinar. Kürdistan Federe Bölgesi’yle dayanismasini bir kez daha ifade eder.
Öte yandan; basta Kürt sorunu, Alevi sorunu, demokratiklesme gibi temel yapisal sorunlarini çözmeyerek, iç ve dis siyasetini de ‘Kürt karsitligi’ na dayandirarak ilerleyen Ak Parti, her gün biraz daha yalnizlasiyor.
ABD, Almanya basta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi ve bölge devletleriyle de sürekli çatisma ve gerilim içinde. Türkiye batidan ve bati degerlerinden kopan, Ortadogu batakligina daha çok sürüklenen bir rotada ilerliyor.
Bu savrulmanin Türkiye’de büyük fay hatlarini tetikleyecek enerji birikimine neden olacagi, yeni gerilimler ve müdahalelere zemin hazirlayacagi ortada.
Türkiye normal bir rejimle yönetilmiyor, hukuksuzlugun, keyfiligin egemen oldugu OHAL rejimi sürüyor. Türk tipi’ baskanlik sistemine geçisin sancilari, kutuplasmayi daha da arttirarak devam ediyor.
Muhalefet ise etkisiz, çözüm üretmekten ve halka güven vermekten uzak.
HDP, PKK nin savasi kentlere tasiyan siyaseti nedeniyle islevsizlesti. Hendek ve barikat savaslari nedeni ile Kürt halkinda ciddi bir kirilganlik meydana geldi.
Es baskanlari ve pek çok milletvekili ve yöneticisi hapsedildi, belediyelere kayyumlar atandi. Kürt sorunu konusundaki açilim politikalarini terk eden Hükümet Kürt karsiti söylem ve uygulamalarla genel olarak Kürt kurumlarinin ve siyasetinin alani da alabildigine daraltti.
16 Nisan referandumunu kil payi kazanan AKP, önümüzdeki seçimlerde kendi yarattigi sistem degisikliginin kurbani olma telasiyla en ufak bir muhalefete tahammül edemiyor.
Iktidarini korumak için %5o den fazla oya mecbur oldugundan, farkli düsünen, itiraz eden her kesimin üzerine gidiyor. Muhalefeti bastirarak, aydinlari, gazetecileri susturarak etkisizlestirmeyi toplumu, siyaseti kendisine göre sekillendirmeyi hedefliyor.
Statükocu, militarist, soven kesimlerle bütünlesen Ak Parti, iktidari kaybetme telasini yasiyor.
AKP’yi iktidara tasiyan eski siyasetçilerin dislanmasi ve son aylarda Istanbul, Ankara, Bursa, Balikesir gibi illerin AKP’li belediye baskanlarinin istifaya zorlanmasi da bu telasin ürünüdür.
Türkiye ye gerekli olan daha çok demokrasi ve özgürlük alanlarinin genisletilmesidir.
Kürt sorunu, Alevi sorunu basta olmak üzere temel yapisal sorunlarin çagdas yol ve yöntemlerle, adil bir çözüme kavusturulmasi, basta Kürdistan Federe Bölgesi olmak üzere tüm komsulariyla dostça iliskiler gelistirilmesidir.
Ortadogu’da ve ülkemizde tam anlamiyla bir altüst olusurken, siyasi atmosfer giderek agirlasirken Kürt halkinin mesru haklari için yürüttügü mücadelenin önüne yeni barikatlar, engeller dösenirken, demokrasi karsiti, Kürt karsiti söylem ve politikalar giderek tirmanirken yurtseverlerin, demokrasiden, baristan yana olan kesimlerin hiç de makul olmayan gerekçelere ayri durmalari akilci bir tutum degildir.
Bu daginiklik asilmali Kürt halkinin istemlerine uygun olarak yurtsever kesimler mutlaka bulusmalidir. 04 Kasim 2017
HAK-PAR PARTI MECLISI
Dengê Kurdistan