HAK-PAR PARTI MECLISI: “TÜRK SIYASETI KÜRT SORUNUNU GÖRMEZDEN GELMEMELIDIR”
Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR Parti Meclisi 11-12 ve 13 Subat’ta Diyarbakir’da Mali Müsavirler Dernegi Konferans Salonu’nda genisletilmis bir istisare toplantisi düzenledi. Ayni zamanda 12 Subat günü partimizin 20. kurulus yil dönümü vesilesi ile Diyarbakir Plaza Otel’de bir kutlama gecesi düzenledi.
Parti Meclisi HAK-PAR 9. Olagan Genel Kurulunun Mayis ayinin ilk yarisinda yapilmasini kararlastirdi.
HAK-PAR Parti Meclisi, ülkenin içinde bulundugu ekonomik ve siyasal sorunlara dair su açiklamalari kamuoyu ile paylasmayi uygun gördü;
‘Parti Meclisimiz, ülkenin bugün içinde bulundugu agir ekonomik ve siyasal krizin yillardir sürdürülen yanlis iç ve dis politikalarin bir sonucu oldugu görüsündedir. Yillardir Kürt sorununun çözülememis olmasi nedeni ile siyaset açik bir tikanma ile karsi karsiyadir. Basta Kürt sorunu olmak üzere Alevi sorunu, kadin sorunu ve emekçilerin çözülemeyen ekonomik, demokratik sorunlari siyasetin önünü tikamaktadir. Iç siyasette yasanan sorunlar hala varligini sürdürmektedir. Oysa ki Kürt sorunu çözülse ülkeye demokrasi gelir, huzur ve baris gelir, halkin yasam düzeyi yükselir, siyaset içine girdigi girdaptan kurtulur.
“Keza son zamlarla hayat pahaliligi dar gelirli vatandaslarin belini bükmüs durumdadir. Elektrik, gaz, akaryakit zamlari beraberinde gida ve tüketim mallarinin da fiyatlarinin yükselmesini getirmistir. Asgari ücret hayat pahaliligi ve döviz dalgalanmalari karsisinda eriyip gitmistir. Ülkede girdi fiyatlarinin astronomik fiyatlara yükselmesi ile tarim durma noktasina gelmistir. Sanayi de de durum farkli degildir. Sanayici ve üretici bir sattiginin yerine yenisini koyamamaktadir. Ham madde fiyatlari sürekli yükselmekte, buna karsilik alim gücü hizla düsmektedir. Arz ve talep dengesi bozulmaktadir. Cari açik günden güne büyümekte ve dövize dis borç asli ve faizleri her gün yükselmektedir. Türk parasi döviz karsisinda adeta can çekismektedir.
“Parti Meclisimiz ülkede yasanan agir ekonomik bunalimlarin nedeni konusundaki düsüncelerini halk kitleleri ile paylasma geregi duymaktadir.
Dogal kaynaklar ve ülkenin yer alti ve yer üstü kaynaklari dogru degerlendirilmelidir. Askeri ve güvenlikçi politikalar yerine barisçi dis politikalar izlenmelidir. Iktidar komsu ülkeler ile arasindaki sorunlarini barisçi yollardan çözmeli, askeri operasyonlari, ilhak ve isgal girisimlerinden uzak durmalidir.
“HAK-PAR Parti Meclisi, geçtigimiz günlerde bir araya gelen CHP, IYI Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Deva Partisi basina ve kamuoyuna bir ortak açiklama yapti. Açiklama “Avrupa Birligi”, ‘Siyasi Etik’ ve ‘Güçlendirilmis Parlamenter Sistem’ gibi konularda yapilmasi düsünülen kimi düzenlemeler içermekteydi. Ne yazik ki bu açiklamada ülkenin en önemli sorunu olan Kürt sorununun barisçi çözümüne dair herhangi bir tespit yok. Anlasilan o ki, ‘Altili Grup’ Kürt sorunu gibi önemli bir sorunu görmezden geliyor. Bu devekusu politikasi demokrat bir tutum degildir.
“Daha da önemlisi kendisine ‘biz’ diyen yani tekil degil ama çogul ama bütünlüklü bir fikir beyan eden partiler çogulculuktan ve demokrasiden bahsetmekte ancak açiklama metni Kürdlerin tarihsel magduriyetinden, temel hak ve hürriyetlerinden, insan olarak haklarindan hiç söz etmemektedir. Kisacasi Kürt sorunu karsisinda bir kez daha ‘Türk’ ‘Milli Mutabakat’ politikasi esas alinmis ve bir kez daha ‘Kürt Karsiti’ bir ortaklasma ön görülmüstür. Kuskusuz ki bu bilinçli bir tercihtir.
“Kürt halki adina, Kürt tarafinin temsil hakkinin saglanmasini savunan HAK-PAR olarak biz iktidarin da muhalefetin de, Kürdlerin varligini ve hassasiyetini önemsememesine, görmezden gelmesine yüksek sesle itiraz ediyoruz. Kürtler bir ulusal varliktir ve bu yapilarindan kaynaklanan kolektif ve ulusal demokratik haklari vardir. Kürtler bugünkü cumhuriyetin kurucu ‘asil’ unsurudurlar ve ama tüm ulusal haklarindan yoksun birakilmislardir. Bu kabul edilebilir bir sey degildir. Iktidar da muhalefet de Kürtleri yok sayarak basarili olamazlar. Kürtler Türkiye’de aktör degil ama önemli bir faktördürler. Siyaset kurumu son seçimlerde bunu açik ve net bir biçimde bu gerçekligi gördügü halde hala Kürt sorununun varligini kabule yanasmamaktadir.
“Hak ve Özgürlükler Partisi / HAK-PAR olarak iktidara ve muhalefete çagrimizdir: Kürd toplumunun varligini, magduriyetini, hak mahrumiyetlerini ve Kürdlerin sosyal yasama etki gücünü yok sayamazsiniz. Adina ‘Demokrasi Mücadelesi’ dediginiz mücadele, Kürt sorununun demokratik ve barisçi bir yöntemde çözüme kavusturulmasi gerektigi konusundaki görüslerimiz dikkate alinmalidir.
“Hak ve Özgürlükler Partisi özgür bir gelecek için ortak yasam alanlarinda tam bir hak esitligini savunmaktadir. Anadiller, adalet, ekonomik ve sosyal kaynaklar gibi ortak yasam alanlarinda her iki halkin tam hak esitligini esas alan yeni bir anlayis gelistirmek gerekir. Siyaset kurumu olgu körlügünden kurtulmali, eski tarz ‘algilarin esaretindeki’ verimsiz anlayisini terk etmelidir.
“HAK-PAR, israrla Kürt sorununun çözümüne taraftir. Partimiz Kürt sorununun demokratik bir zeminde barisçil yollardan çözümü konusundaki anlayista bir taraftir. Gerek iktidar gerekse de muhalefete mensup hiçbir parti Kürt enerjisini heder etmek ve Kürt potansiyelini istismar etmek hakkina sahip degildir.
“Kürtleri kendisine herhangi bir statü tanimayan herhangi bir bloklasmaya ve kutuplasmaya eklemlemeye ve bir kez daha Kürt sorununun çözümünü torunlara birakmaya tahammülü kalmamistir. Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin kazanilmasi dogrultusundaki demokratiklesme girisimlerine taraf olacagi bilinmelidir.
“Bilinmelidir ki, artik Kürt halki, kendi kolektif haklarini tanimayan, inkârci ve görmezden gelme siyasetlerine karsi sessiz kalmayacaktir. Hak esitligi taleplerini yükseltecektir.
“HAK-PAR diyor ki; Zamlari geri alin, yoksul halkin ekonomik yasamini iyilestirecek tedbirler hayata geçirin. Ülke kaynaklarini dogru degerlendirin. Izlenen dis politikalarda degisim ve yenilemeye gidin.’
Basina ve kamuoyuna saygi ile sunulur.
HAK-PAR BASIN BÜROSU
Dengê Kurdistan
