HAK-PAR PM; Kürtler ulusal çikarlarini merkeze alan bir siyaset yürütmelidirler
HAK’PAR Parti Meclisi 25-26 Kasim 2023 tarihinde Diyarbakir il örgütünde toplanarak gündemindeki konulari görüstü ve asagidaki açiklamayi kamuoyu ile paylasmayi kararlastirdi.
Basina ve kamuoyuna
Hamas’in 7 Ekim’de Israil’e karsi baslattigi ve ‘Aksa Tufani’ adini verdigi terör saldirilarinin ardindan baslayan savasta on bini askin insan yasamini yitirdi.
Savas ardindan büyük insani dramlar birakarak devam ediyor.
Basta Suriye, Ürdün, Lübnan, Iran olmak üzere tüm bölgeye yayilma potansiyeli tasiyan, uluslararasi güçlerin müdahil olma zeminini yaratan bu savasta göstermektedir ki, öncelikle Kürdistan ve Filistin meselesi olmak üzere savaslara, çatismalara kaynaklik eden sorunlara adil çözümler üretilmeden Ortadogu’da istikrarin saglanmasi mümkün olmayacaktir.
HAK-PAR Parti Meclisi olarak, sivil ölümlere neden olan bu savasin bir an önce sonlandirilmasi için uluslararasi güçler basta olmak üzere tüm dünyanin isbirligi yapmasi çagrimizi yineliyoruz.
Filistin ve Israil birbirinin varligina saygi göstermeli, baris içinde iki komsu devlet olarak sorun nihayi çözüme kavusturulmalidir.
Ortadoguda yasanan bu gelismeler bir yana, Türkiye de ekonomik ve siyasal kriz de devam etmektedir.
Bes yil önce bütün sorunlara çözüm olmak üzere anayasa degisikligi yaparak sistemi degistirenler bir kez daha ‘yeni sivil anayasa’ ihtiyaci tartismalarini gündeme tasidilar.
Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen yüzde 50+1 oy ile seçimin kazanildigi Cumhurbaskanligi Hükümet sistemi, büyük partileri küçük partilere mahkum ederek beklenen istikrari saglayamadigindan, simdi de 50+1 zorunlulugunun kaldirilmasi, ençok oyu alan partinin iktidara gelmesi tartismalari da bizzat bu sistemi getirenler tarafindan baslatildi.
Hükümet, devletin tarafi oldugu ve iç hukukun üstünde kabul edecegini onayladigi Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’nin kararlarini tanimiyor, Yargitay ise kararlari kesin oldugu Anayasada zikredilen Anayasa Mahkemesi kararlarina uymadigi gibi mahkeme üyeleri hakkinda suç duyurunda bulunuyor.
Hukuk alanindaki laçkalasmayi, siyasallasmayi gözler önüne seren bu gerilimin tirmanacagi anlasiliyor.
Öte yandan toplumun genis kesimlerinin adaletsiz vergi sistemi, enflasyon ve hayat pahaliligi altinda ezildigi Türkiye yerel seçimlere hazirlaniyor.
Bir önceki seçimlerde oldugu gibi bu seçimlerde de gerek iktidar, gerekse muhalefet partilerinin Kürt ve göçmen karsitligi üzerinden kutuplasma yaratarak yol alacaklari görülüyor.
Seçmenler, Kürt karsiti söylemlerle iktidar partileriyle yarisan ve genel seçimlerden agir bir yenilgiye çikan muhalefet partilerinin de, toplumu sanal ‘beka ve güvenlik meselesi’ korkusuyla yönlendiren, hiç bir sorununa çözüm üretemeyen, isçi, köylü, esnaf, emekli; toplumun genis kesimlerini geçim derdiyle karsi karsiya birakan iktidar partilerinin de umut olmadigini daha çok görüyor.
Ne yazik ki ortada, basta Kürt meselesi olmak üzere toplumun temel problemlerine çözüm üreten, emekten, genis halk kesimlerinden yana bir ekonomi politikasi yürütecek, gerçek anlamda demokratiklesmeyi saglayacak bir muhalefet de görünmüyor.
Bu seçimler de, bu kez yerellerde olusturulacak Kürt karsiti bloklarin, özellikle kimi Kürtleri yanlarina çekerek belediyeleri kazanma yarisindan öteye geçmeyecektir.
Kürtler bu oyuna gelmemelidir.
Geçmiste kimi Kürt çevrelerinin yaptigi gibi muhalefete kosulsuz destek sunma veya bu kesimlerin kuyruguna takilma hatasina düsülmemelidir.
Kürtler kendi ulusal çikarlarini merkeze alan bir siyaset yürütmelidirler.
Kürtler siyasetlerinin merkezine en azindan esitlik temelinde adil bir çözüm olan federasyonu, Kürtçenin resmi dil olamasi gibi talepleri koymalidirlar.
Bu siyaset, tüm Kürt yurtsever çevrelerinin, Kürt aydinlarinin bir araya gelerek ortak akil olusturmasi, yurtsever belediyecilik anlayisiyla, kendi kendini yönetme perspektifiyle ulusal bir proje yaratmasiyla mümkün olacaktir.
HAK-PAR bu yöndeki çabalarini sürdürecektir.
25/26 Kasim 2023
HAK-PAR Parti Meclisi
Dengê Kurdistan
