HAK-PAR ve önümüzdeki dönem
Hak ve Özgürlükler Partisinin Kasim ayinda yapilan olagan kongresinin ardindan Kemal Burkay liderligi üstlendi. Uzun yillarin ardindan Kemal Burkayin Türkiye’ye dönüsü ve ardinan HAK-PAR’da lider olarak sorumlulugu üstlenmesi basta taraftarlari olmak üzere Kürt kamuoyunda belirli bir beklenti yaratti. Kürt sorununda çözüm arayislarinin devam ettigi yer yer muhataplik vurgularinin yapildigi, Hizbullah yanlilarinin partilestigi ve yeni Anayasanin yaziliminin sürdügü bu ortamda ‘nin bu beklentilere yanit vermesi için nelere yapmasi gerektigi sorusu güncelligini korumakta.
Tabi bu soruya verilecek ilk öncelikli cevap HAK-PAR’in bu beklentilere yanit verecek örgütlenme biçiminde yatmaktadir.Bugün sinirli sayida illerde örgütlülügü bulunan HAK-PAR’in bu beklentilere yanit verebilmesi için öncelikle mevcut örgütlenmesini belirli bir düzeye ulastirmak durmundadir. Belirli pilot bölgeler etrafinda baslatilacak bu örgütlenme bir yil sonunda HAK-PAR’i Türkiye de önümüzdeki yillarda yapilacak olan Yerel ve Genel seçimlere hazirlikli hale getirebilir. Bu örgütlenmenin saglanmasi son seçimlerde yasanan ve HAK-PAR’in seçimlere girmemesinin etmenlerinden biri olarak gösterilen ‘yeteri sayida örgütleneneme ve adaylarin bulunmayisi’ mazeretini ortadan kaldiracak ve parti taraftarlarini bu anlamda rahatlatacaktir.
HAK-PAR’in bu örgütlenme için ihtiyaç duydugu kadro gereksinimi karsilanabilir. Bugün HAK-PAR ve BDP disinda kalan henüz net bir karar vermemis çok sayida Kürt aydini ve insani vardir. Bunlarin önemli bölümü izleyici durumdadirlar. HAK-PAR bu insanlar için çekim merkezi olabilir. Nitekim son kongrede farkli kesimlerin kongre katilimi ve birçok yeni ismin Parti Meclisinde yer almasi bu ilginin baslangici olarak görülebilir.
HAK-PAR’in bugüne kadar izledigi Kürt halkinin çikarini savunan ve bu konuda çitayi Federasyon olarak koyan politikasi; onu siyasi alanda prestijli bir parti durumunda olmasinin ana nedenidir. Diger önemli bir nedene baktigimizda HAK-PAR’in son kongresine katilan ve destek veren Kürdistan’in diger parçalarindan partilerin varligini gösterebiliriz. Basta Irak, Iran ve Suriye Kürdistani’ndan gelerek kongreye destek verenler; aslinda son 32 yil içinde bedeller ödeyerek bugüne gelen Kürt siyasi gelenegini HAK-PAR nezdinde selamladilar. Bu manevi destek de HAK-PAR ve onu destekleyenler için elbette önemlidir.
HAK-PAR’in örgütlenme için ihtiyaç duyacagi diger önemli bir etken partinin ekonomik finansmanidir. Türkiye gibi belirli ekonomik kaynak üzerine oturmayan partilerin siyasi faaliyette bulunmasi ve örgütlenmesi ciddi zorluklarla doludur.Hele bu parti Kürt sorunu kendine merkez edinmis ise isi dahada zordur. Bu anlamda bazen ekonomik kaynak sorunu kadro sorunun önüne geçmektedir. Uzun süre yasadigim Mersin’de o zamanlar örgütlü bulunan Demokrasi ve Baris Partisi (DBP) yönecilerinin ulasim parasi bulamadiklari için toplantilara katilamadiklari bilinen örneklerdir.
Bu baglamda bu dönem HAK-PAR’in ekonomik finansmani konusunda atilacak adimlar partinin yurt içi ve yurtdisi taraftarlarinin önlerinde önemli bir görevdir. Elbette HAK-PAR örgütlendigi ve mücadeleyi Kürt insanina tasidigi oranda ekonomik sorununu asmasi kolay olacaktir.
HAK-PAR önümüzdeki dönem örgütlenme ve kadro sorununu çözme konusunda yapacagi adimlarla birlikte eszamanli kendi politikalarini kamuoyuna maledecek adimlari da atmalidir. Bu anlamda Kemal Burkay’in varligi önemli bir kazançtir. Nitekim Sayin Burkay Türkiye ye dönüsünden bu yana medyada düsüncelerini dile getirmede önemli firsatlar bulmus ve Türk ve Kürt kamuoyuna etkili mesajlar vermistir.
Kemal Burkay’in basin ve görsel medyada sik sik yer almasi belirli kesimleri rahatsiz etmektedir. Simdiye kadar basin ve medya alanini rahatça kullananlarin; Sayin Burkay gibi düsüncelerini saklamayan, egilip bükülmeyen bir kisinin ayni zamanda parti lideri olmasindan rahatsizlik duymalari anlasilabilir bir tutumdur.
Ekonomik ve kadro anlaminda genis olanaklari olmayan partinin politikalarini halka ulastirmasinda bu anlamda Sayin Burkay önemli olmakla birlikte politika kollektif bir üründür. Sayin Burkay’in varligi yani bu alanda toparlayici olmasi önümüzdeki süreçte Kürt siyasi alaninin monolitik olmaktan çikarilmasi, etkili Kürt siyasi organizasyonlarinin olusturulmasi açisindan da önemlidir. HAK-PAR’in orta ve uzun erimli mesafede stratejisi bu eksen üzerine oturmalidir. Yani güçlü ve etkili bir demokratik kitlesel parti yaratma hedefi.
HAK-PAR’in politik stratejisi Kürt halkinin ulusal demokratik taleplerinin savunulmasi, bu taleplerin yasama geçirilmesi için kararli bir mücadele ve diger yandan Kürt toplumunda demokratik degerlerin olusturulmasi, yerel düzeyde Kürt toplumunun ihtiyaçlarini karsiliyan demokratik yerel birimlerin olusturulmasi olmalidir.
Elbette bu politika Türk Halkinin çikarlarina aykiri bir politika degildir. HAK-PAR’in Kürt sorununun yani sira Alevi sorunu, issizlik, hayat pahaliligi, dogal çevrenin korunmasi, kadin ve çocuk haklari gibi alanlarda verecegi mesajlar Türk ve Kürt kamuoyunu ortak hedeflemelidir.
Bu anlamda HAK-PAR’in hedef kitlesi seçim sandigina uzak duran kitlelerin yani sira; sanilanin aksine BDP tarafi degil Ak Partiye oy vermis olan Kürt orta ve küçük burjuvazisi ile Kürt emekçi kesimleri olmalidir. Bu kesimler yurtsever öz tasimakla birlikte çesitli nedenlerle seçimlerde oylarini Ak Parti’ye yöneltmis olanlardir. HAK-PAR kararli ve örgütlü bir mücadele ile pekala bu kesimleri yanina alabilir.
Siyasi mücadelede her zaman dogrulari savunmak güçlü olmak için yetmeyebilir. Bazen sizin dogrularinizin gerçek sahiplerini bulmasi için uygun zaman gereklidir. Su anda bu iklim HAK-PAR’dan yanadir. Elbette HAK-PAR’a inananlarin da ellerini kavusturup mücadelenin gelismesini beklemeleri diye de bir lüksü yoktur ve olmamalidir. Gün Kürt halkinin ulusal demokratik taleplerini savunanlarin ve özgür-demokratik bir Kürt toplumu yaratmayi hedefliyenlerin ellerini tasin altina koymalari zamanidir.
Cemal Canbay