Haber

HAK-PAR: Yeni egitim-ögretim yilinda da Kürt çocuklarina ana dilde egitim hakki yok

Türkiye’de yeni egitim-ögretim yili basliyor. Yaklasik 18 milyon ögrenci ders basi yapacak. Kimisi ögretmensiz siniflara dolusacak, kimisi ders bos diye bahçede oynayacak ya da eve gelecek. On binlerce ögretmenin görevden uzaklastirilmis olmasi en çok da ögrencileri hayal kirikligina ugratacak. Aliskin olduklari ögretmenlerini sinifta bulamayan ögrenciler belki de burkulacak. Anlasilan o ki bu yil egitim-ögretime daha çok sikinti ile girilecek. Yeni ögretim yilinda yine Kürt çocuklari Türkçe egitilip ögretilecek.

Basta insan haklari evrensel bildirgesi olmak üzere, bu alandaki diger uluslararasi sözlesmeler ve sartlarin hemen tümüne evet demis olan Türk devleti, doksan yildan fazla bir süredir Kürt halkinin en temel haklarindan olan ‘ana dilde egitim ‘ hakkini gasp ederek, resmen bir kültürel soykirim suçu islemektedir.

Alti yüzyillik Osmanli imparatorlugu döneminde Kürtler yerinden yönetimler seklinde yasam sürdürerek Kürtçe egitim haklarini özgürce kullandilar. Her biri birer okul olan Kürt ‘medreselerin’ de okudular ve ögrenci okuttular. Kürt tarihinin ve edebiyatinin en önemli sahsiyetleri buralarda egitim gördü, egitim aldi.

Ne yazik ki, Türkiye’de cumhuriyetin ilani ile birlikte Kürt dili ile egitim hakki yok edildi. ‘Tekke ve zaviyelerin kapatilmasina dair kanun’ ( Medreselerin kapatilmasi yasasi) ve ‘tevhidi tedrisat kanunu’ ( Egitimde birlik yasasi) gibi yasalar, Kürt halkinin okullarini kapatmayi ve Kürtçe egitime son vermeyi amaçliyordu.

Tekçi, yani ‘Türkçü’ anlayis, Kürt dilini yasaklamak, Kürtleri ret ve inkâr etmekle Kürt ulusunu yok etmeyi planlamisti. Kemalist yönetim, bir ‘ulus devlet’ kurmayi düslüyordu. ‘Türk devleti’ inkâr temelleri üzerinde kuruldu. Ama ülkeyi ‘tek’ ulusa indirgeme düsü gerçeklesemedi. Çünkü ülkenin çogulcu yapisi ‘tekçilige’ uygun bir zemin degildi. Bu nedenle onca asimilasyona, ret ve inkara, tedip, tenkil ve entegrasyon çabalarina karsin Kürtler yok edilemedi.

‘Harf devrimi’ ile ‘Türk alfabesi’ diye adlandirilan Latin alfabesine geçilirken de, ne yazik ki ‘ W,X,Q ‘ gibi Kürt alfabesinde var olan harfler bu alfabeden çikarildi. Çünkü bu harfler Kürtçe alfabede var olan harflerdi ve hala da bu harfler ‘Türk alfabesine’ eklenmis degildir. Bu alfabeye geçisle birlikte Kürt ve Türklere ait bes yüz yillik yazili arsiv de yok edilmis oldu.

Uluslararasi ‘anadil günü’ UNESCO tarafindan belirlenmis bir gündür. Buna göre egitimde kullanilmayan ya da yasakli olan diller tehdit altindaki dillerdir ve yok olma tehlikesi ile karsi karsiyadir. Kürt dili Türkiye’de seksen yil yasaklandi; doksan yildan fazladir da egitim deli degil. Bu Kürt diline yönelik bir tehdittir ve ayni zamanda bir ‘kültürel soykirim’dir.

HAK-PAR olarak insan haklarindan yana olan herkesi, bu temel hakkin gaspina karsi mücadele etmeye davet ediyoruz. Kürt dili üzerindeki bu Kültürel soykirima karsi çikalim.

Ana dilde egitim hakki, en temel bir insan hakkidir. Bu hakki gasp edilmis olan Kürt halki açik bir tehdit altindadir ve kültürel soykirim tehlikesi ile karsi karsiyadir. Türk devletini uluslararasi sözlesmelere ve insan haklari evrensel bildirgesine uymaya çagiriyoruz.

Ana dilde egitim hakki en temel insan hakkidir. Insan haklari ile vardir. Haklari gasp edilmis insanin insanligi da inkâr edilmistir.

Kürtlerin gasp edilmis olan anadilde egitim hakki geri verilmelidir. Kürtlerin yogun yasadigi bölgelerde ve Kürdistan’da Kürtçe temel egitimden üniversiteye kadar muadil egitim dili olmali ve Türkçenin sahip oldugu tüm hak ve ayricaliklara sahip olmalidir.

Kürtçe, Kürt çocuklari için degil, Türk çocuklari için seçmeli ders olmalidir.

Kürt dili Türkiye’de Türkçenin yani sira ikinci resmi dil olmalidir.

18.09.2016

HAK-PAR Basin Bürosu

Dengê Kurdistan

Back to top button