Makale

HAK-PAR’la çalismanin daha dogru olacagina inaniyorum

Bazi yoldaslarim soruyorlar; ‘ne olacak bu halimiz, simdi biz ikiye mi bölündük, kimden yana tavir aliyorsun, bundan sonra ne yapmayiliz v.s ?’
Kimine telefonla, kimine yazilarimla cevap veriyorum. Zaten Facebook’da düsüncelerimi paylasiyorum.

Ben siyasi hayatima, Kürt kimligime sahip çikarak basladim. BU sevda DDKO ile basladi, DDKO’nun ayrismasindan sonra ben yoluma “Özgürluk Yolu” ile devam ettim, bugün de bu düsüncemi korumaktayim.
Ben ve benim gibi, bu yola bas koyanlar, eziyetin ve cefanin en agirini yasadilar. Tüm baski ve yok etme hareketlerine ragmen, onurluca direnerek, inançli bir biçimde, kendilerine ve düsüncelerine sahip çikarak bugünlere tasidilar.

Tüm imha ve yok etme hareketlerine ragmen, bizler birbirimize kenetlenerek bu oyunlari bozduk. Bizler öyle cenderelerden geçtik ki, hepsinden de anlimizin aki ile çiktik.

Neden mi dersiniz; siyasi liderimiz, onurlu ve inançli yol göstericimiz olan Sayin Kemal Burkay’in bunda çok büyük payi vardir.

Kemal Burkay, Kürt halki için büyük bir nimettir, ama malesef Kürt halkina bunu anlatamadik. Anlatilmasina, Kürt halkinin sahiplenmemesi için, hem dis hem de iç düsmanlar buna engel oldular. Buna ragmen Kemal Burkay dimdik ayakta, bu yasina ragmen yikilmaz bir çinar gibi, inandigi dava için, bir özgürlük neferi gibi çalismalarini yürütmektedir. O bazilari gibi, alanini ve mevzisini terketmedi. Bugün de ayni özveri ve askla mücadelesini yürütmektedir. Hala düsünceleri ile bizlere isik tutmaktadir.

Bugününe kadar, tüm zorluklara gögüs geren, her zorlugun üstesinde gelen, PSK legallesme konusunda, iki yillik süresi olmasina ragmen, legallesmeyi saglikli bir sekilde gerçeklestiremedi. Legal alanda HEP’le baslayip bugünlere gelenlerin, 13 yildir faliyet yürüten HAK-PAR’a zarar vermemesi gerekirken, malesef HAK-PAR’a zarar vermistir.

HAK-PAR PSK’nin bir birlik projesi olarak dogdu. Bugünlere gelmesinde, en büyük yük, PSK’nin sirtinda oldu. Bunu sagir sultan da bilmektedir.
PSK legallesirken, HAK-PAR zara vermeden gerçeklestirecegini 10’ncu kongrede belirtmesine ragmen, HAK-PAR’in 6’nci kongresinde ve sonrasinda yasananlarla malesef HAK-PAR’a ciddi zarar vermistir.

HAK-PAR da ise, Kemal Burkay’in ülke’ye dönmesi ve HAK-PAR’in basina geçmesiyle ciddi bir canlanma yasanmis, yeni bölgelerde, parti örgütleri açilmis, partiye canlilik gelmistir.

HAK-PAR ilk seçime katildiginda 30 bin oy almis, ikinci seçimde oyunu ikiye katlamis ve 1 Kasim seçimlerinde de, oyunu 110 bine ulastirarak, parti siralamasinda 15. siradayken, 8. siraya yükselerek, bu seçimde büyük basariyi yakalamistir.

HAK-PAR bu seçimde, Genel Baskan’i Fehmi Demir’i sehit vermistir. Tüm bunlar yasanirken, PSK’ya düsen görev, HAK-PAR’in gelismeye basladigi dönemde, Genel Baskan’ini sehit verdigi bir dönemde HAK-PAR’i sahiplenecegine; HAK-PAR’daki kendi kadro ve taraftarlarina seslenerek, HAK-PAR’i terketmelerini istemek, HAK-PAR’a içten darbe vurmaktir.

13 Yildir tüm ekonomik sikintilara ragmen, tirnaklarimizla kaziya kaziya bugünlere getirdigimiz, artik ete kemige bürünmeye basliyan HAK-PAR’in kendini fesetmesini, PSK’ya katilmasini istemek, bana hiç mantikli gelmedi.

HAK-PAR, programina federasyonu koyan, seçimlere katilan tek Kürdistanli bir partidir. HAK-PAR’in kadrolarinin çogunlugu PSK’den olusmaktadir. PSK’nin HAK-PAR’a , ”isminizin basina Kürdistan koyun da birlikte çalisalim” demesi, bence HAK-PAR’a hakarettir. Sanki HAK-PAR simdiye kadar Kürdistanli degil de, Kürdistan kelimesi konursa, Kürdistanli bir parti olur anlayisi gerçekçi degildir.

Parti programi, kadrolari ve taraftarlariyla HAK-PAR gerçek Kürdistanli bir partidir. Isimler ve Partiler, amaca ulasmak için birer araçtirlar. Önemli olan ilkeler ve durustur.

HAK-PAR tüm bu ayrismalara ragmen, tekrar birlik olmak için, yogun bir çaba içinde olmustur. Benim gibi yüzlerce insan, örgütümüzün parçalanmamasi için bu çabanin içinde olmustur. PSK ile HAK-PAR’i hem Türkiye, hem de yurtdisinda bulusturmamiza ragmen, bu bulusmalar, sorumlu insanlar tarafindan kamuoyuna yansitildigi için, burada içeriklerini paylasma geregi duymuyorum, bu bulusmalarda alinan kararlar hiçe alindi, görüsmeler sonuç vermedi. Yöneticilerimiz iyi bir sinav veremedikleri için, arabamizi devirerek, arabamiza ve içinde tasidiklarina zarar vermislerdir.

Bu yasanalarin içinden biri olarak, HAK-PAR’in bu ayrismamanin olmamasi için, basta rahmetli Fehmi Demir olmak üzere büyük çaba içinde oldugunu bilenlerden biriyim. Benim gibi birçok insanimiz bu birlik için yogun çaba içinde olmustur. Malesef tüm birlik çabalarimiza ragmen, örgütün iki basli olmasinin önüne geçemedik.

Artik bugün bir gerçekliligi görmemiz lazimdir diye düsünüyorum. Ayni düsünceyi savunan bizler, iki taraf olmus durumdayiz. Kimimiz HAK-PAR’li, kimimiz PSK’li olarak yolumuza devam etmek durumundayiz. Bize düsen görev, kirip dökmeden, birbirimize karsi dostca, yoldasça davranarak, önümüzdeki dönemde tekrar birlik ve beraberligi gözeterek hareket etmeliyiz.

Benim bu dönemdeki tavrim ise, bir PSK’li olarak, HAK-PAR ve PSK’a arasinda yasanan süreci takip eden biri olarak, PSK’nin bu süreci ustaca kullanmadigini, örgütünü korumak yerine, dayatmaci bir mantikla hareket edip, örgütün parçalanmasina neden oldugu için, bu dönem HAK-PAR’la çalismanin ve hareket etmenin daha dogru olacagina inaniyorum. PSK ile hareket eden tüm yoldaslarimla, yoldaslik iliskilerimin devam edeceginin bilinmesine, oradaki görevlerinden dolayi basarilar diliyorum.

Serdar Burcak

Back to top button