Hak ve Özgürlükler Partisi 8. Olagan Kongresi Sonuç Bildirisi

Hak ve Özgürlükler Partisi 8. Olagan Kongresi 27 Ekim Pazar günü, Ankara, Demonti Oteli salonunda toplandi, gündemindeki konulari görüstü, kararlar aldi, yeni Genel Baskan’i ve Parti Meclisi’ni belirledi ve kamuoyuna asagidaki sonuç bildirisini yayinladi.
Kalici baris ancak Kürd halkinin temel haklarinin taninmasiyla mümkündür
Dünya’da ve ülkemizin de içinde bulundugu Ortadogu’da ekonomik ve stratejik çikarlara dayali uluslar arasi ve bölgesel egemen güçlerin karsilikli didismeleri sonucu giderek artan gerilim büyük bir felaketle sonuçlanacak savas alanlarini genisletme yönünde ciddi bir egilim göstermektedir.
Ülkemiz Kurdistan bir bütün olarak bu savasin doguracagi ciddi tehlikelerden en fazla etkilenecek bir cografyada ve bölgede bulunuyor.
Biz Hak ve Özgürlükler Partisi olarak sorunlarin savas araç ve iliskileri ile çözülmesinin imkansiz oldugunu belirtiyoruz ve savasa karsiyiz. Barisçil yollar ve araçlar, diyalog ve müzakere mekanizmalari varken yikici ve telafisi çok zor olan savas araçlariyla sorunlari çözmeye kalkmanin mümkün olmadigini savunan bir partiyiz.
HAK-PAR savasa karsidir.
Çok yakin tarihte uluslar arasi güçlerin de tesviki ile T.C. Devleti, yine uluslar arasi güçlerin kendi çikarlari dogrultusunda silahlandirdigi bazi militarist gruplari kendisine karsi bir tehdit olusturdugu gerekçesiyle Bati Kurdistan bölgesine yönelik bir isgal girisiminde bulundu.
Partimiz bu girisime mesruiyet kazandirmak için öne sürülen gerekçe ve bahanelerin temelsiz olduguna dikkati çeker; bunun özelde bölgeyi ve genelde Kurdistan cografyasini tehdit altinda tutmayi ve bölge kaynaklarini sömürmeyi amaçlayan emperyalist bir ittifak ve is birligi plani dahilinde gerçeklestiginin altini çizer.
Bu girisim ve hesaplar çerçevesinde uluslar arasi güçlerle bölge egemen devletlerinin Bati Kurdistan’i isgal tehdidi altinda tutarak daha genis muhtemel büyük bir savas ve saldiri hazirligi için bölgeyi bir tatbikat sahasi olarak kullanmalari, hem uluslar arasi hukuka hem de evrensel ahlaka aykiridir.
HAK-PAR; basta Birlesmis Milletler ve Avrupa Birligi olmak üzere, insan haklarindan yana olan bütün uluslar arasi kuruluslari bu duruma acil müdahalede bulunmaya ve bu yönde etki araçlarini kullanmaya çagirir.
Dört parçada tehdit ve isgal tehlikesi altinda olan bizim ülkemizdir; Kürdlerin ve Kurdistan’da yasayan bütün farkli etnik ve kültürel topluluklarla bütün farkli dinsel ve inanç gruplari her an bu topyekun tehdit ve tehlikenin birer kurbani olabilir.
HAK-PAR; Kurdistan’da yasayan herkesin, her etnik toplulugun, her inanç grubunun ülkesi Kurdistan’a acilen sahip çikmasi gerektigini bir kez daha yeniler ve hatirlatir.
HAK-PAR; Kurdistan’da yasayan bütün farkli etnik topluluklarin, dinsel inanç ve kültürel çesitliligin, özellikle Alevi ve Ezdilerin güven duyacagi tek adres oldugunu bir kez daha kararli bir biçimde ifade eder. HAK-PAR’in bu konulardaki kararliligini sinamak için bu kesimlerin HAK-PAR’i daha iyi tanimalari ve sahiplenmeleri hayati bir önem arz ediyor.
HAK-PAR herkesin partisidir, kapilari herkese açiktir.
Bu güven ve dostluk hisleriyle HAK-PAR’in kapisini çalmayanlarin; HAK-PAR kendi dünya görüsü ve felsefesi dogrultusunda hiçbir kaygi ve fark gözetmeksizin herkesin kapisini çalmanin bir yolunu bulacaktir.
HAK-PAR, özgür demokratik ve federal bir ülkede refahi ve insanca yasamayi bir hayal olmaktan çikartmak için daha rasyonel, daha gerçekçi, daha özverili bir çaba ve çalisma içinde olmayi sürdürecektir.
Hep birlikte güçlüyüz
Bir arada, birlikte, yan yana daha da güçlü olacagiz
HAK-PAR
Hak ve Özgürlükler Partisi
Dengê Kurdistan