Halka tepeden bir gözle bakis

Vanli esnaf yakiniyor:

‘Yasadigimiz krizin sahibi sizsiniz. Bizi perisan ettiniz, bize yazik ettiniz, esnaf ne haldedir.’

AK Parti Van Il Baskani Türkmenoglu, cevap veriyor:

‘Sen kendi görüsünü belirt.’

Dükkanina gelip halini soruyorlar, esnaf da söylüyor. Anlasilir biçimde.

Ama iktidar partisi yetkilisinin cevabi, ayni anlasilirlikta degil.

‘Sen kendi görüsünü belirt’ derken, esnafa tam olarak ne demeye çalisiyor?

‘Dis güçlerin agziyla konusma’ mi diyor?

‘Gavurun kilicini sallama’ mi?

‘Türkiye’ye düsmanlik yapma’ mi?

Görüntülerde, bu uyarilari gerektirecek veya hakli gösterecek hiçbir emare yok.

Iletilen sikayetin sahibi, iletenin bizzat kendi sahsi.

Kimse o fakirin kulagina fisildamiyor, baskasindan duyduklarini da tekrarlamiyor.

Orada olmayan birileri adina konusuyor degil esnaf kardesleri. Telefondaki bir sesin söylediklerini, dinleyenlere aktariyor degil.

Yanlis ekonomi politikalariyla enflasyona ezdirilen zordaki bir vatandas, direkt kendi namina dert yaniyor.

Sanki dis güçlerden sufle almasa, bir ecnebi büyükelçi kulagina üfürmese esnaf, kendi dertlerini bilemeyecek, kendi geçim sikintilarindan haberdar olamayacak.

‘Sen ne anlarsin kendi sorunlarindan, biri söylemese iki lafi bir araya getirip sikayetini söze dökebilir miydin’ diye dümdüz asagilasalar, bu kadar olurdu.

AK Parti yöneticisi, bir monser edasiyla halka tepeden bakiyor olsa yine iyi.

Yönetimden memnun olmayan herkese tek gözle bakmanin gayreti içinde adeta.

Dede Korkut hikayesinde de, Odysseia destaninda da tek gözlü, canavardir oysa.

Tepegöz; bebekken ilk emmede emzirenin sütünü, ikincide kanini, üçüncüde canini kurutan yabani bir ucube.

Büyüdügünde, Tepegöz’e ne kiliç isler ne ok.

Üstelik bu gücü ve dayanikliligi da kurbanlarinca vaktiyle kutsanmasindan almaktadir.

Hayatin karmasik gerçeklerini tek boyutlu görmenin, duymak istediklerini söylemeyen herkese bir gözle bakmanin alegorisidir ayni zamanda Tepegöz.

Karsindakiler hep seytan, sen haza melek…

Karsindakiler katisiksiz kötü, sen bastan ayaga iyi…

Karsindaysa yeminli, satilmis veya kurulmus vatan haini, bir sensindir vatansever…

Daima sen haklisin, karsindakiler ebediyen haksiz kalmaya mahkum.

Olaylar, siyah-beyaz bir dünyada geçer muhakkak. Bu masal diyarinda, farkli renklere hayat hakki taninmaz.

Dinler arasinda son hesaplasmadir; kiyamet savasi armageddon yasaniyordur ve herkes tarafini seçmek zorunda, taraf olmayanin akibetiyse bertaraf olmak.

Ikili kodla çalisir tek gözle bakanlarin kafasi, basit yazilimla. Bir sey ya sifirdir ya bir, ya siyah ya beyaz.

Ortasi, arasi olamaz. Hem ülkesini sevip hem iktidari elestirmek imkansiz gelir onlara.

Çeyrek ve yarim degerleri tanimlayamaz tepedeki göz. Illa iki karsit bütünden birine yuvarlayacak.

Necip Fazil’in dizesiyle ‘Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir’dir.

Altili Masa’da toplanan muhalefet, kendi basina ‘Güçlendirilmis Parlamenter Sistem’ önerisini düsünemez. Dis güçlerden çikmistir fikir, mutlaka bir yabanci büyükelçi vermistir bu akillari.

Iktidari, sandikta demokratik seçimlerle degistirip yerine geçmek, yerli ve milli akil degildir. Kökü, kadrajin disarisinda aranir, hepsi bir görülerek.

Dünyayi tek gözle algilamanin istirabini, Tepegöz çikip gelse de AK Partililere bir anlatsa.

Rivayet o ki son nefesinde söyle dövünüyordu:

‘Öyle ki ben çekerim göz bununu/hiçbir yigide vermesin Tanri göz bununu/gözüm, gözüm, ay gözüm, tek gözüm…’

Kissadan hisse; iki gözle bakmak dururken tek gözünü gerçege kapatan, ancak kendini kandirir.

Gerçegi ya da 80 milyon halki, bir göze sigdirmak ne mümkün. Deneyen, sadece kendini tepesindeki tek göze hapseder.

Ecdat sözüyle ‘keskin sirke küpüne zarar.’

————————————————————

Karar Gazetesi, 11 Haziran 2022

Akif Beki