Hasan Cemal
Hasan Cemal ‘Barisa Emanet Olun!’ kitabini söyle anlatir:
‘Bu kitapta diyorum ki:
1. Barisin kosullari olgunlasmis durumda, iki taraf da bunun çoktandir farkinda…
2. Silahli mücadelenin artik çikmaz bir yol oldugunu iki taraf da görüyor…
3. ‘Kürt sorunu’yla PKK sorunu bugün iç içedir, birbirinden ayrilamaz. PKK sorununu çözmek, Kürt sorununun silah ve siddetle bagini koparmak anlamini tasir…
4. Bir baska deyisle, PKK sorunu çözülmeden Kürt sorunu barisçi bir çözüm rayina oturmaz…
5. Devlet, ‘Kürt realitesi’nden sonra ‘PKK realitesi’ni de görmek zorunda…
6. Kiminle savasiyorsan baris da onunla yapilir, yani baris ‘düsman’la yapilir. Bunun ilk adimi da parmaklari tetikten çekip karsilikli olarak masaya oturmak ve konusmaktir…’
Hasan Cemal, bu satirlarin yazari, bunlarin tam olarak hayata geçtigi, devlet ve siyasi iktidar tarafindan tam olarak benimsendigi günlerde, yine ayni konu, Kürt meselesi üzerinden elestirel durusu bahane edilerek yazi yazamaz hale geldi.
Önce yazilari durduruldu, sonra egilip bükülmedigi için yazilari son buldu.
2013 Türkiye’sinde, demokratiklesmenin dillerden düsmedigi, Hasan Cemal’in siyasi nedenlerle, gazetesinde, Milliyet’te yazamiyor olmasi, gazeteden ayrilmasi, utanç verici bir durumdur.
Bu, basin dünyasi için de, siyaset dünyasi için de böyledir.
Neden böyle oluyor?
Oluyor zira, günümüz Türkiye’sinde her geçen gün siyasi ve ekonomik istikrar ve basari, özgürlükleri iyice satin alir hale geliyor, kamuoyu nezdinde emiyor ve siradan kiliyor.
Hasan Cemal her hangi bir isim degil
1980’lerden bu yana pek çok açidan, durusuyla, tavirlariyla, isgal ettigi yerle basindaki özgürlük istikametindeki zihinsel ve siyasi dönüsümle özdes olmus bir simgedir Hasan Cemal.
Tasiyicidir.
Kürtlere askerin diski yedirdigini ülke onun gazetesinden ve sütunundan ögrenmistir.
Cumhuriyet Gazetesi’nde Ilhan Selçuk ekolü karsisinda, yeni ve özgürlükçü Türkiye ve basin mücadelesi veren insandir Hasan Cemal.
AK Parti hükümetinin reform politikalarina ve demokratiklesme hamlelerine sonuna kadar, arkasina bakmadan destek veren kalemdir.
27 Nisan muhtirasinda televizyonlarda ve gazetesinde ‘askere hayir’ sözleriyle en net tavir alan kamusal aydindir.
Kritik zamanlarda, ülkede kutuplasmanin had safhaya ulastigi dönemlerde yazdigi yazilarla, yaptigi Barzani, Karayilan gibi röportajlariyla tabu kiran, yapici, bugünün toplumsal ruh halinin olusmasinda risk alarak yol açan gazetecidir.
Milliyet’in patronu gazeteciligin gerektirdigi ‘dik durusa’, ‘kabadayaliga’ uygun bir tavir sergileyemedi. Siyasi iktidarin elestiri ve çikislarina Hasan Cemal’i kurban etti.
Birlikte Hasan Cemal’e dokundular.
Bu da simgeseldir.
Hasan Cemal’e bu anlamda dokunmak, onun durdugu yeri ve savunduklarini dokunulur kilmaktir. Dokunmayi her anlamda daha mesru hale getirmektir.
Türkiye’nin bu açidan geldigi yeri görmekte, fayda var
Bu istikamette Türkiye demokrasiye ilerlemez, zira açik toplum ancak farkli fikirlerle, elestirilerle vardir.
Yayinlanmayan son yazisinda ülkedeki demokrasi ve hukuk çitasindan söz ederken sunlari söylüyordu Hasan Cemal:
‘Bu konu, Türkiye’nin ‘Kürt sorunu’yla ilgili olarak bugün geçmekte oldugu hayati dönemde çok daha büyük bir önem tasiyor. Demokratik hukuk devleti çitasi ne kadar yükselirse, bu ülkenin baris ve huzur kapisi o kadar açilir…’
Öyle…
—————————————————-
Yeni Safak-20 Mart
Ali Bayramoglu