Haber

Hollanda’da ‘Türkiye ve Kürdistan’daki son gelismeler ve HAK-PAR’in politikalari” konulu konferans yapildi

HAK-PAR Avrupa Dayanisma Dernegi tarafindan organize edilen ‘Türkiye ve Kurdistan’daki son gelismeler ve HAK-PAR’in politikalari” konulu konferanslarin sonuncusu Hollanda’nin Den Haag kentinde yapildi.

2 Nisan 2017 tarihinde KOMKAR lokalinde yapilan konferansa Genel Baskan Yardimcisi Arif Sevinç’in yani sira Genel Baskan Yardimcilari Abdullah Celebi ve Düzgün Kaplan da katildi.

Konferansin açis konusmasini Ali Kaya yapti. Katilimcilari selamlayan ve Arif Sevinç’i tanitarak sözlerine baslayan Kaya, katilimcilari Kürt halkinin özgürlük mücadelesinde sehit düsenler için bir dakikalik saygi durusuna davet etti.

Konferansta konusan Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Baskan Yardimcisi Arif Sevinç Kürtçe basladigi konusmasini daha sonar Türkçe olarak sürdürdü. Sevinç sunlari söyledi: 1. Dunya Savas’inin ardindan Ortadogu’da Kürt halkinin aleyhine ve ülkemiz Kurdistan’in parçalanmasina neden olan statüko bu gün parçalaniyor. Ülkemizin bir parçasi devletlesme yolunda ilerliyor. Güney Kurdistan ‘da Sayin Mesud Barzani öncülügünde Kürt milletinin özlemlerine cevap olacak bir milli politika izleniyor ve bagimsizlik için adim adim yol aliniyor, ulusal kurumlasmalar gelistiriliyor. Nihayet son günlerde yeniden bagimsizlik referandumu için hazirliklarin yapildigi haberleri basina yansiyor.

Biz HAK-PAR olarak Sayin Mesud Barzani’nin izledigi devletlesmeyi, bagimsizligi hedefleyen politikasini yürekten destekliyoruz. Kürt örgütlerinin sömürgeci bölge devletlerinin tuzaklarina karsi duyarli olmalarini ve bu bagimsizlik yürüyüsüne destek olmalarini, en azindan engel olmamalarini istiyoruz. Bu gün Ortadogu’da olusan ve Kürtlerin de devletlesmesine imkân veren kosullar iyi degerlendirilmeli. 1.Dunya Savasi sonrasi kaçirilan firsatin Kürt halkini nasil felaketlerden felaketlere sürükledigi akildan irak tutulmamalidir.’

Türkiye’nin de degismek zorunda oldugunu, yapisal sorunlarini çözmek ve demokratiklesmek zorunda oldugunu anlatan Sevinç ‘Türkiye’yi yönetenler, Kurt meselesini ve Alevi sorununu çözmeye yanasmiyor. Toplumun degisim taleplerini, sorunlarin barisçil demokratik yollarla çözüme kavusturulmasi taleplerini görmemezlikten geliyor. Geleneksel inkâr ve bastirma politikasinda israr ediyor. Sorunlarina makul adil çözümler üretemeyen devletlerin içine düstükleri kanli yikimdan ders almaya yanasmiyorlar.

Biz HAK-PAR olarak Kurt sorununun ulusal bir sorun oldugunu, federal bir çözüme kavusturulmasi gerektigini savunuyoruz. Uygar, çok uluslu ülkeler sorunlarini bu sekilde çözebilmislerdir.

HAKPAR federal çözümü parti programinin merkezine koymus, Kürt halkinin taleplerini yüreklice, egmeden bükmeden savunan bir partidir.

Kürtler” Türkiye’yi de etkileyen degisim sürecinde taleplerini güçlü bir sekilde, barisçil demokratik yollarla savunan bir partiye ihtiyaci var. Bu parti HAK-PAR’dir. HAK-PAR Kürt yurtseverlerinin birlik zeminidir.” Dedi.

HAK-PAR Genel Baskan Yardimcisi Arif Sevinç Kürt halki bu gün parlamentoda bulunan partilerden umudu kesmis, sorunlara çözüm olmadiklarini anlamis durumda. Yine baris söylemlerinin arkasina saklanan ve Kurdistan ‘da savasi kentlere tasiyanlari da tanidi ve artik tepkilerini daha açik ve korkusuzca dile getirmeye basladi. Kürt halki bir arayis içinde. Samimi, barisçil, demokratik: Kürtlerin hak ve özgürlük taleplerini yüreklice savunan milli bir hat, millî bir seçenek ariyor. Bu seçenek HAK-PAR’dir.

HAK-PAR’in kurulus surecine deginen Sevinç, kuzey Kurdistan’da son yillarda ortaya çikan örgütlenmeler hakkindaki görüslerini aktardi. Bu ayriliklarin hiçbirinin makul, kabul edilebilir, fikri bir ayriliga dayanmadigini örneklerle aktardi.

”Kurt halki önemli bir süreçten geçiyor. Kürtler örgütlerine simsiki sarilmali, güçlendirmelidirler. Kimi kadrolarin sudan sebepler yaratarak ayrisma, küçük küçük yapilanmalar insa ederek büyükçe ettikleri laflarla oyalanmalarini dogru bulmuyoruz. Yaklasik kirk yili askin deneyime sahip bu kadrolarin bir yandan ayrismada israr etmelerini öte yandan `birlik`’ söylemini dillerinden düsürmemelerini tebessümle izliyoruz.

Ancak biz HAK-PAR olarak sudan gerekçeler üreterek ayrilanlar dâhil her yurtseveri birlikte olmaya, bir kitle partisi olan HAK-PAR’da bulusmaya çagiriyoruz.

HAK-PAR’in Türkiye’de referandum konusundaki tutumunu da anlatan Arif Sevinç ”HAKPAR 12 Eylül Fasist darbe anayasasina hep karsi oldu. Reddetti. Yeni sivil bir anayasa yapilmasi talebinde bulundu. Bu yeni yapilacak anayasanin çok uluslu çok kültürlü toplumumuzun yapisina uygun bir mutabakat metni olmasi gerektigini ifade etti. Kürt meselesi ve Alevi meselesi basta olmak üzere temel yapisal sorunlarin çözümüne olanak sunmasi gerektigini vurguladi.

Sevinç sözlerini söyle sürdürdü ”Biz 12 Eylül darbe anayasana hayir derken onun daha da kötü tek adam rejimine yol açacak bir versiyonuna nasil evet diyebiliriz…

Biz referanduma da Kürtlerin penceresinden bakiyoruz. Bu anayasada Kürt yok, Kurdistan yok, Kürtçe yok. Kürtlerin Inkâri var. Kolektif halklarinin gaspi var.

Üstelik demokratiklesme’, özgürlük alanlarini genisletme diye bir durum da yok.

Biz bu anayasayi bir mutabakat metni olarak kabul edemeyiz. Hayir diyoruz.

Her Kürdü sandiga gitmeden önce oylayacaklari anayasayi bir bütün olarak görmeye, özellikle giris bölümünü bir kez okumaya davet ediyorum. Bu anaysa in nasil irkçi Kürt karsiti oldugunu göreceklerdir.”

Saat 14:00 de baslayan konferans saat 18:00’e kadar soru cevap bölümüyle devam etti

Dengê Kurdistan

Back to top button