Makale

Içimizdeki canavari durdurmak gerek

Yasaminin daha henüz baharinda vahsi bir cinayete kurban giden güzel kizimiz Özgecan’la birlikte uzun zamandir gündemimizden çikmis olan bir konu yeniden tartisilmaya baslandi.

Ülkemizde kadina yönelik siddetin her geçen gün biraz daha tirmandigini düsünürsek, bu siddeti uygulayanlara verilen cezalarin caydirici özelligi olmadigi, kamu vicdanini tatmin etmedigi herkesin kabul ettigi bir gerçek.

Özgecan’ a yönelik insanlik disi siddetle birlikte toplumda olusan nefret ve tepkiden de görüyoruz ki, bu konuyla ilgili acilen yasalarin gözden geçirilmesi, yeni hukuksal düzenlemelerin yapilmasi gerekiyor.

Ancak toplumda giderek bir hastalik, bir sapkinlik olarak ortaya çikan bu siddet ortaminin ortadan kaldirilmasi suçlulari öldürerek, iskence ederek mümkün olmuyor.

Son olayla birlikte duygularina hakim olamayan yurttaslarin’ idam cezasi yeniden gelmeli, sanigi asmali, kesmeli, yakmali ‘gibi tepkilerini anlik bir öfke patlamasi olarak belki hos görebiliriz de, devlet adamlarindan, üstelik de bati toplumunu çok iyi taniyan bir bakandan gelen tepkiyi anlamakta dogrusu zorlaniyorum.

‘Benim kizima yapsalar, ellerimle öldürürdüm.’

Hükümetin içinde en son söylemesi gereken bir bakanin nefret söylemi sayilacak böyle bir açiklama yapmasi gerçekten çok büyük bir talihsizlik.

Öldürmek isin en kolayi, bu olaydaki cani de bunu fazlasiyla hak ediyor.

Ancak eger, idam cezasini yeniden yasalarimiza koyarsak, bunun sonucu nereye varir, kestirmek mümkün degil.

Batakligi kurutmak yerine sivrisinekleri öldürerek sitmadan kurtulacagimizi sanmak gibi; suçlulari öldürerek toplumu egitecegimizi düsünmek de çok ilkel bir anlayis gibi geliyor bana.

Özellikle iskenceyle tecavüz ederek öldürmenin nasil cezalandirilacagi hukukçular tarafindan tartisilmali ama bu konunun toplumsal, sosyolojik, psikolojik alt yapisini irdelemeden alinacak önlemler öç almaktan öteye gitmez.

Kuskusuz kimi ülkelerde idam cezasi hala yürürlükte ve uygulaniyor.

ABD nin Teksas eyaleti, idam cezasinin uygulandigi yerlerden biri.

Eger idam cezasi var diye bu tür suçlar azalsaydi en basta Teksas da bunu görmemiz gerekmez miydi?

Oysa ABD de en çok idamlik suçlarin islendigi yer yine Teksas eyaleti.

‘Zalimlere bile zulmetmeyin’

Özgecan’in babasinin bu sözleri sanirim hepimize ders olmali.

‘Her insanin vicdani kendi jandarmasi olmali’ diyen zavalli baba, devaminda yüregimizin en derinlerine yönelik sunlari söylüyor.’Allah, benim kizima bunu yapanlarin ana babasina da yardimci olsun.’

Günlerce toplumda çok büyük tepkilere ve protestolara neden olan bu vahsi cinayet kuskusuz hepimizi derinden yaraladi, yüreklerimize kor düstü.

Ama hiçbirimizin acisi Özgecan’in babasindan daha büyük olamaz.

Bu dayanilmaz aciya ragmen, olayin sosyolojik, psikolojik boyutuna dikkat çekebilen bu onurlu insanin sahsinda, tüm yurttaslarin bu aci olayi referans göstererek tehlikeli sayilabilecek, toplumda kin ve nefreti körükleyecek söylemler kaçinmasi gerekir diye düsünüyorum.

Yirmi yasinda gencecik bir kizi böylesine alçakça yöntemlerle öldürmenin hiçbir gerekçesi, izahi olamaz kuskusuz. Ancak Özgecan’in katilinden yola çikarak toplumun yasadigi bu sosyal travmayi, egitim sistemimizi, aile yapimizi yeniden gözden geçirmek gerekmez mi?

Katilin annesinin söylediklerinden de anliyoruz ki, esini ve çocugunu sürekli döven, siddet uygulayan bir baba var ortada.

Oglunun yaptigi bu ahlaksiz, vahsi eylemde ona yardimci olan bir babadan ve onun yetistirdigi, daha dogrusu canavarlastirdigi birinden söz ediyoruz.

Diyelim ki, bu tür suçlulari, kimilerinin duygularina hakim olamayip talep ettigi gibi iskence yaparak, yakarak, keserek öldürdük.

Nereye kadar?

Tecavüzcülere iyi hal indirimi veren yargiçlari, onlari hararetle savunan anli sanli devrimci avukatlari ne yapacagiz?

Bu tür olaylara tepkimizi disiplin altina alamazsak eger; toplumda amacini asan, iyi niyet sinirlarini zorlayan eylemlerin, yanlislarin önünü alamayiz.

Katilin çalistigi minibüs kooperatifini basip, oradaki araçlara zarar verenler gibi, yanlis hedeflere yönelir, çözümü yanlis yerlerde arariz.

Dünyadaki örneklerini inceleyip, özellikle de toplumun duyarli oldugu bu tür suçlara verilecek cezalarla ilgili yasal düzenlemelerin yapilmasi, bu tür suçlulara en agir cezalarin verilmesi kadar, bu canavarin içimizden sökülüp atilmasi için de ciddi bir egitim atagi ve rehabilitasyon projesine ihtiyaç var diye, düsünüyorum.

Kadinlarimiza, çocuklarimiza, hayvanlarimiza yönelik siddete dur demek, bu yönde toplumsal duyarliligi artirmak için yapilacak her türlü etkinligi sonuna kadar destekliyorum.

Ancak inaniyorum ki, her türlü siddetin, nefret suçlarinin önlenebilmesinin en etkili ilaci sevgidir.

Baris için, özgürlük ve demokrasi için, insanca ve hakça yasamak için,

‘Sevgiden baska yol yok.’

—————————————————–

19 Subat

Ayhan Ongun

Back to top button