Iktidar güçlendi mi, zayifladi mi?
Tehlikeli ve kanli darbe girisiminin bas hedefinin Erdogan oldugu belli. Darbeciler onu yikarak iktidara el koyacaklarini hesaplamislardi. Cumhurbaskani, darbenin hedefi oldugu gibi, darbenin önlenmesinde de tayin edici rol oynadi. Batinin güçlü merkezlerinin, darbe sirasinda, Türkiye’deki mesru yönetimin arkasinda pek de durmadiklarini gördük. Bati’yla ayni paralelde hareket eden ve darbe girisimini sempatiyle karsilayan kesimlerin hedefinde de Erdogan var.
Türkiye’nin gelecegi
Batinin bazi merkezlerinin ve içerideki sert muhaliflerin, heveslerin, iktidari yikma çabalarini, sürdürecekleri öngörülebilir. Erdogan’in süreçten güçlenerek çiktigini, istedigi hedeflere zorlanmadan ulasabilecek bir konumda oldugunu söylemek, çok da gerçekçi degil. Darbenin önlenmesinde iktidar kadar muhalefet de etkili oldu. Darbecilere destek vermeyen, darbeye karsi koyan subaylarin da siyaseten ayni çizgide olmadigini görebiliyoruz: ‘FETÖ’cüler disindaki subaylarin tamaminin iktidar partisiyle ayni frekansta oldugu iddia edilemez. Cumhurbaskaninin yakin çevresi dahil, kilit noktalardaki onlarca ismin, darbecilerin yaninda saf tutmasinin, bir istihbarat zaafiyetinin çok ötesinde anlamlari bulunuyor. Bu kadar yakina gelebilmis olmalari, ‘anormalligin’ ne kadar büyük oldugunu, ülkenin dengesinin ne kadar derinden sarsilmis oldugunu gözler önüne seriyor. Sonuç olarak, seçilmis mesru Cumhurbaskanini hâlâ hedef olarak gören bir birikimin (uluslararasi alandan da güç alarak) tehdit olusturmayi sürdürebildigini görüyoruz.
Uzlasma çizgisi
Mesru zemine yönelik bu tehdit, siyasetin bütününü yakindan ilgilendiriyor, en çok da Cumhurbaskanini. Eski usül kamplasma ve dislayici dil sürdürülürse, ‘darbe’ (veya ‘dizayn’) hesabi olanlarin hevesi de sürecektir. Darbe ortamini besleme potansiyeli olan çatismaci havanin dagitilmasi sart. Yeni ve daha olumlu bir sistemin kurulmasi ve bu kaotik ortamin normallesmesi için, öncelikle iktidarin adim atmasi lazim. Basbakanin bu yöndeki çabalari olumlu. Ancak, geçmis ayriliklari kasiyan (Taksim kislasi gibi) dilin sürmesi de bir handikap. Su açik: Kendimizi güvende hissedecegimiz tek zemin; daha etkilesimli, daha degisime açik, daha diyaloglu, daha interaktif bir demokrasi.
———————————————
Posta-2 Agustos
Oral Çalislar