Makale

Inci Ablam’in ardindan

18 Subat’ta ablam Inci’yi kaybettim. Yasi seksene ulasmisti. Bir süreden beri ciddi saglik sorunlari vardi; cigerlerinden rahatsizdi.

Inci ile birlikte büyüdük. Çocuklugumuz köyümüz Dirban’da ve babamin egitmenlik yaptigi komsu Canik köyünde geçti. Ilk üç sinifi Canik’teki egitmenli okulda birlikte okuduk. Kiz çocuklarinin egitiminin çevrede pek de hos karsilanmadigi o yillarda Inci’nin egitimi burada sona erdi, ben ise sürdürdüm. Henüz yayinlanmamis otobiyografik siirimde söyle diyorum:

Kardeslerimin çogu daha bebekken öldüler
Kizamiktan, çiçekten, sundan bundan
Bir rastlantiyla ben ölmedim
Sansim varmis ki -belki de yokmus ki- okula gittim,
kitaplar okudum

Dünyaya açildi yolum
Ama bilgi hem mutluluk, hem aci verir
Bilmesem kim bilir
Belki bir dut, bir ceviz agaci kadar
Topragimda yasar ve kaygisiz olurdum…

Ama Inci de bir köylü kizi olarak önündeki yol bizimki kadar açik olmasa bile kaygisiz olamadi, köyün sinirlariyla çevrelenmis kaderine direndi ve hayat yolunu bir bakima kendi çizdi. 1958 yilinda Ankara’nin bir köyünde ögretmendim. O da Ankara’ya geldi ve Ankara Tip Fakültesi Hastanesi’nde is buldu. Orada tanistigi Yozgatli Abdurrahman adinda bir isçiyle evlendi. Abdurrahman ondan önce hayata veda etti.

Inci’nin çocuklari olmadi. Ama çok sayidaki yegenleri ile kendi çocuklari gibi ilgilendi ve anne sevgisini onlarla giderdi. Emekli olduktan sonra da Ankara’da yasamaya devam etti. 1967’de ilk tutuklulugum sirasinda Ulucanlar’a, 12 Mart döneminde (1971) ise Mamak’a düzenli olarak ziyaretime geldi. 12 Eylül darbesi nedeniyle yurt disina çikisimdan sonra da iki kez Isveç’e bizi görmeye geldi. 2005 yilindaki ikinci gelisinde Kizim Hêlin ve yegenim Murat’la birlikte onu dogal güzelligiyle ünlü Heryedalin bölgesine götürdük.

2011 yilinda ise ben yurda döndüm.

Inci hem sol siyasetin ve Kürt siyasetinin içindeki belali kardesinin, yani benim kahrimi çekti, hem de kendisi siyasetle ilgilendi, bir bakima ‘bizim davamiza’ destek verdi. 1990 yilindan itibaren Halkin Emek Partisi (HEP) ile baslayarak legal biçimlerle sahneye çikan Kürt partilerinin üyesi, Ankara’daki arkadaslarimizin deyisi ile ‘Inci Abla’si oldu. Son olarak da HAK-PAR’in üyesiydi. Ama son dönemde agirlasan rahatsizligi nedeniyle yeterince gelip gidemez olmustu. Son günlerde ölümün yaklastiginin farkindaydi. 30 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarini merak, ediyordu. Ama ona kalmadan aramizdan ayrildi.

Köyümüzde, anne ve babasinin yanina gömülmeyi vasiyet etmisti. Bu dilegini yerine getirdik. Onu Dersim yöresindeki köyümüz Dirban’da, subat ortasi olmasina ragmen günesli, sicak bir günde, akrabalar ve es-dostla birlikte topraga verdik.

Inci’nin ölümü ve topraga verilmesi sirasinda yanimizda olan, bize destek veren, mesaj gönderen tüm dost ve arkadaslara bir kez daha tesekkür ediyorum.

24 Subat 2014

Kemal Burkay

Back to top button