Ittifaklara burun kiviranlar
Bir önceki yazimda kisa da olsa, ‘ittifak’ konusuna deginmeye çalistim. Yizimi da Ahmedê Xani´den bir örnekle bitirmistim. Ahmedê Xani’nin IttIfaklar konusundaki serzenis ve haykirisini, bundan tam 300 yil evvel Mem û Zin Destani’nda dile getirmisti.
Arastirmaci – yazar Mehmed Emin Bozarslan ‘Jin Dergisi’nin tanitimi için, 20 yil önce Berlin’e gelerek bize konuk olmustu. Kendisini Duran Kara´yla birlikte Schönefeld havalimanina giderek karsiladik. Onu sahsen tanimiyorduk, fakat degerli çalismalarindan hep haberdardik. Havaalanina giderken D. Kara bana sordu ‘nasil biri, tipi boyu posu, sekli, sen taniyor musun, ya rezil olursak tanimadigimiz anlasilirsa’ v.s gibi. Ben de hiç istifimi bozmadim ve dedim ki, ‘sen dernek baskanisin, senin bilmen ve taniman gerek, yoksa rezil oluruz’. Uçak indiginde Duran arkadasimizin rengi de atmisti. Yolcular çikmaya basladiginda cebimdeki ‘Dengê KOMKAR’ gazatesini çikararak fotografini gösterince, ‘oh be rahatladim’ diye derin bir nefes aldi ve ‘sen de her zamanki gibi çok tedariklisin’ diye de ekledi.
O yil KOMKAR Almanya’da bir ilke daha imza atmisti. KOMKAR birçok konferansin yanisira, M.E. Bozarslan tarafindan verilen, JIN Dergisi, Kurdistan Gazetesi, Mem û Zin destani gibi çalismalarina iliskin degisik zamanlarda birçok konferans gerçeklestirdi. Konferanslarin hepsi basarili geçmis ve Mehmed Emin Bozarslan’a yeni çalismalarinda önemli katkilari olmustu. Mehmed Emin Bozarslan da tanidigim bilge kisilerden Cigerxwîn, Mehmet Bayrak, Kemal Burkay, Yilmaz Çamlibel gibi çalismalarinda titizdi. Kampsamli çalismalarina uzun yillar ayiranlardandir. ‘Biliyor musun sevgili Hüseyin bu gördügün ”Jin Dergisi”ni 9 yilida tamamlayabildim. Bundan sonraki çalismalarimda da zamanimin çogu bu türden arastirma ve derlemellerle geçecek. Su an elimde Mem û Zin destani ile ilgili kapsamli bir çalismam var, onu da gün yüzüne çikarabilirsek, orada Ahmedê Xani’nin ittifaklar konusundaki serzenislerine tanik olacaksin’ dedi. 2000 yilinda Mem û Zin destani konferansi için Berlin’e geldiginde ilk isim Ahmedê Xani’nin Mem û Zin destaninda, bundan asirlar evvel ittifak üzerine sarf ettigi sözcükleri aramak oldu. Bu sözler Destanin arka kapagindaydi, bulup okumak kolay oldu. Sonra Sayin Bozarslan’la bu konu üzerine sohbette sorunun bugün de güncelligini korudugu kanaatine vardik. O güne kadar her nekadar ‘ittifak’ kelimesini bilsem de, pek kulanmadigim kelimelerden biriydi. Bizler daha çok ‘BIRLIK , YEKITI’ kelimelerini kullanirdik. Ittifak 2000li yillardan buyana politik arenada sikça kullandigim terim haline geldi ve benden ittifak sözcügüne karsi içten içe bir sempati gelisti…
Sayin Bozarslan son 50 yili hep üreterek geçirmis ve bu geçen süre içerisinde 40´i askin eser bize kazandirmistir. Suan elinde çok kapsamli bir Kürdçe sözlük çalismasi mevcut, o da yaklasik on yildir devam etmekte. ”Ah Husen Bira ömrüm elverirse Türkçe’de bulunan tüm yabanci kelimeleri ayiracagim, gör bak geriye kaçtane Türkçe kelime kalacak. Türkler her dilin Türkçe’den türedigini söylerler. Örnegin, Amerikalilar Amazon kelimesini ‘amma uzundan’, Boston kelimesini bostandan ve Ingilizler London kelimesini ”lan dön”den almislardir’ derdi. Evet Bozarslan bos olmadigi gibi ayni zamandada hos bir insandir. Sayin Bozarslan bunlari öylesine sir laf olsun diye söylemiyordu. Çünkü sayin Bozarslan birçok dil biliyor, bunlardan Türkçe, Farsça ve Arapçayi mükemmel bir sekilde kullanabiliyordu. Allah bu türden insanlarin ömrüne hep ömür katsin ki, basimizda eksik olmasinlar. Bu insanlar Kürt toplumunun bilgeleri ve kendilerini her alanda bu ise kurban edenlerdir.
Gelelim konumuza degerli arkadaslar.
Ittifaklar ve girisimleri konusunda PSK’nin geçmisten, günümüze degin sayisiz girisimleri olmustur. Bunlara bir kaç örnek verecek olursak kisacasi sunlardir: 1980 öncesi UDG girisimi, 1980 sonrasi, Fasizme Karsi Birlesik Direnis Cephesi, Tevger, Sol Birlik, Tevkurd, HEP, DEP gibi. Ayrica PSK ve YEKBUN (eski Peseng)in 2000’den sonra birlik kurma çalismalari , 1983’lerde PSK nin KDP, YNK, I-KDP ve Partiya Demoqrata Pêsverû Kurdî li Sûriye ile baslattiklari Ulusal Kongre girisimleri bunlardan en önemlileridir.
Görüldügü gibi Kurdistan’in dört parçasinda PSK disinda ittifaklar konusunda kapi asindirip, girisimlerde bulunan ikinci bir örnek gösterilemez. PSK, Ahmedê Xani’nin örneginde de oldugu gibi Kürt ulusunu kurtulusa götürecek teshisi iyi koymustur. Dönüp dolasip ittifaklar konusunun önemine deginmis, bununla da kalmayarak, örgütler arasi çatismalarda arabulucu olmustur. Kürtler arasi ittifak, günümüz kosullarinda kendisini her zamankinden daha fazla yakici bir sekilde dayatmistir. Bugün Güney Kurdistan’da deyim yerindeyse bagimsizlik için geri sayim baslamistir. Dört parçada Kürt örgütleri arasi diyalog ve ittifaklar bu isin sigortasi olacaktir. Ilk elden yapilmasi gerekenler, ittifak arayislari devam ederken, yurtiçi ve yurtdisinda bu çalismalr için merkezi bir koordinasyonun olusturulmasi; bununla birlikte hem ülkede, hem de diasporada güçlü bir diplomasi ve dayanisma çalismasi yürütülmelidir.
Saglik sorunlarina ragmen, sayin Talabani’nin Kürdistan’a dönerek ‘bagimsizligi’ solumak istemesi önemlidir. Tam da bu süreçte, parti ve örgütlerimiz; Türkiye, Iran, Irak ve Suriye rejimleriyle olan siyasi iliskilerini yeni gelismeler isiginda gözden geçirmeli ve politikalrini yeni döneme göre uyarmalilar. Bunu basardiklarinda kimse onlarin ne yolunu, nede imanini saptirabilir. Yeter ki dost ve düsman bir birinden ayirt edilebilinsin. Ittifak arayis ve girisimleri sümürgeci bölge devletleriyle degil, bilakis Kürtlerle olmalidir. Bu basarildigi zaman ne açilmayacak kilit kalir, ne de birileri artik Kürtlerin isine burunlarini sokabilirler.
Su an kurulan ve kurulacak olan’ eski örgütlerimizin yeni partileri’ bir an evvel derdimize bir çare bulsalar fena olmaz. Kim bilir belki ittifaklar konusunda ceplerinde sihirli projeler tasiyorlardir.
Ayrisma degil ‘ittifak, ittifak inadina yine de ittifak’ diyerek yazimi sonlandiriyorum.
Hüseyin Sahin