Kamuoyuna
Basbakan R. Tayyip Erdogan, Uludere katliami konusunda düstügü zor durumdan kurtulmak için ‘her kürtaj bir Uludere´dir’, ‘kürtaj cinayettir, yasaklanmasi için gereken yapilacaktir’ diyerek, kürtaj ve sezaryen konusunu gündeme getirdi. Onlarca yildir tüm dünyada tartisilan kürtaj, sadece dini ve toplumsal degerler çerçevesinde ele alinip çözülecek bir sorun degildir.
Basbakan’in daha önce de degisik vesilelerle yaptigi açiklamalarda kadinlarin bedenini siyasi malzeme haline getirdigine tanik olduk. Erdogan bu kez de gündem degistirme ugruna biz kadinlarin bedenini bir kez daha siyasi malzeme olarak kullaniyor, sadece dini ve toplumsal degerlerden yola çikarak kürtaji yasaklamak istiyor. Etik olmayan bu anlayis, kadin bedeni üzerinde hak iddia eden erkek egemen düsüncenin bir ifadesidir ve AKP hükümetinin giderek totaliter bir yapiya büründügünün gösteriyor.
Kadinlar için hayati bir öneme sahip olan kürtaj ve sezaryeni, kadinlarla ve konunun uzmanlariyla konusmayan, tartismayan Basbakan, kullandigi üslup ve yöntemle dogru olmayan bir tartismanin mimari oluyor. AKP hükümeti, oldu bittiye getirilen kanun degisikligiyle kürtaji yasaklama, sezaryene sinir getirme çabalari yerine, kâr amaçli saglik sistemini mercek altina almali, kadin sagligini tehlikeye atan ve istismar eden uygulamalari ortadan kaldirmalidir. Kürtaj konusunda düsünülen yasaklama ve kisitlamalar, sadece istismarcilarin isine yarayacak, binlerce kadinin yasadisi yollara basvurmasina ve böylelikle yasamlarini riske atmasina neden olacaktir.
Devlet sadece inançlara ve toplumsal degerlere degil, öncelikle insana, insan sagligina hizmet etmelidir. Bu nedenle Basbakan, tek yanli tavirlarindan katilimiyla tartisilmali, uluslararasi bilgi ve deneylerden de yararlanilarak sonuçlandirilmalidir.
Erdogan, bedenimizi Uludere katliamindaki sorumlulugundan kurtulmak için kullanmak yerine, katliam nedeniyle özür dilemeli, katilleri tespit edip yargi önüne çikararak kamuoyu vicdanini rahatlatmalidir.
Unutulmamalidir ki, bedenlerimiz bize aittir ve kürtaj konusundaki tasarruf hakki da yine bize ait olmalidir.
Haziran 2012
Dengê Kurdistan
