Makale

Kardes ve Kardeslik

yilmaz2014.camlibel@gmail.com

Kardes ve kardeslik; sevgi, emek, paylasma, dayanisma gibi, genis bir alanda kullanilan, Insanlar arasinda güçlü baglar olusturan, bireyleri yan yana getirip toplumsallastiran iki kelimedir. Bu iki kelime, milyonlarca insani sarip sarmalar, onlari ayni seye gülen ayni seye üzülen, kaderini belirleme konusunda aktif bir hale getiren ortak bir üst kimlige kavusturur. Bu da insani edilgen, pasifist, teslimiyetçi bir konumdan çikarip aktif bir konuma getirir. Insanlari sosyallestirir.

Kardes ve kardeslik, her seyden önce biyolojik bir durumu ifade eder. Ayni anne ve babadan dünyaya gelenler, birbirinin kardesleridir. Daha dogar dogmaz, bir birilerinin kardesi, amcasi, dayisi, dedesi, halasi, teyzesi ve kuzeni oluruz. Bu akrabalikta, insanlarin iradesi ve tercihi söz konusu degildir. Bu kardeslikte, seçme ve seçilme hakki yoktur. En önemlisi emek yoktur. Amiyane tabirle ‘Kaderimdir, çekerim.’ durumudur.

Bu grupta yer alan insanlarin bazilari, digerlerinin hak hukukunu da korumaya özen gösterirler. Kendisi için istediklerini onlar için de isterler. Onlarla is ve güç birligi içinde olmaya özen gösterirler. Bazilari ise, sahsi çikar geregi, kardeslerine zarar veren her türlü davranista bulunmaktan çekinmezler.

Ayni dine ve mezhebe mensup olan insanlar arasinda bir inanç kardesligi grubu olusur. Ayni inanci paylasan farkli irk, renk, cins, sinif, dil ve kültüre mensup milyonlarca insan arasinda, güçlü bir ortaklik sekillenir. Bu kimseler de, kutsal amaçlara ulasmak için, aralarinda is ve güç birligi yaparak din kardesi olurlar. Ama bazilari Allah, peygamber ve kitap dinlemeden bir ötekini, (örnegin Kürtlere yapildigi gibi) baski altina alir, ezer, sömürür, adeta kimliksiz yasamaya mahkum ederler. Onlara hayati zindan ederler.

Gelelim en güçlü ve en anlamli kardeslik konusuna. Bu, ideolojik ve politik kardesliktir. Bu kardes ve kardeslikte, akil, düsünme, karar verme, kalip basma, tercihde bulunma ve emek verme söz konusudur. Yani bu kardeslik, digerlerinden çok farklidir. Daha anlamlidir, daha kutsaldir ve daha etkileyicidir.

Örnegin, irkimizi, rengimizi, cinsiyetimizi, amcamizi, dayimizi, dedemizi, hala ve teyzemizi seçme sansimiz yoktur. Keza bu kardeslige son verme sansimiz da yoktur.

Ama ülküdasimizi ve yoldasmizi biz seçeriz. Begenmedigimiz anda, bu kardeslige son verme sansimiz da vardir. Yani bu kardeslige sürdürmeye mahkum degiliz. Bu kardeslikte, statükoya teslim olmamiz, istemedigimiz seyleri sineye çekmemiz, birilerinin kuyruga takilmamiz söz konusu degildir. Tersine itiraz etme, ortakligi revize etme, onu kökten degistirme iradesine sahibiz. Zira bu, gönüllü bir birliktir.

Ideolojik ve politik kardeslik, milyonlarca insani bir hedefe dogru yönlendirir. Onlari birbirleriyle uyumlu bir biçimde yaratan, üreten ve bölüsen bir metebolizma haline getirir. Insanlar arasinda vijdan, hak ve hukuka dayali bir yasama ve yönetme anlayisinin kurumlasmasina neden olur. Insanlari tasada ve kivançta ortak hale getirir. Insanlari kutsal bir duruma yüceltir.

Simdi esas konuya gelmek istiyorum. Biz dördü kiz, sekizi erkek olmak üzere on iki kardesiz. Kardesler arasinda bir kiymet biçme söz konusu oldugunda, hiç tereddüt etmeden kardesim Ahmet Cengiz Çamlibel’i en üst siraya koyarim. Çünkü o, bir çok konuda kalip bastigim bir insandir. Yani ikimiz, hem biyolojik hem de ideolojik kardesiz.

Ahmet Cengiz Çamlibel, Kürt ulusal çikarini, sahsi ve ailevi çikarinin önüne koyan bir insandir. O, isteseydi eger, mal ve mülk, san ve söhret sahibi olabilirdi. Ama O, kendini Kürt ulusal mücadelesine adadi. Bunun için hiç bir fedekarliktan kaçinmadi. Ailesiyle, sesiyle, kalemiyle ve silahiyle, bu kutsal mücadeleye katildi. Elinden gelen her seyi yapti. Tüm enerjisini seferber etti.

Yillardan beridir, o yanik ve içten gelen sesiyle, Kürtlerin kurtulus mücadelesi üzerine yakilmis türküleri söyledi, söylemeye devam ediyor. Etkileyici kalemiyle, ayni konularda siirler, kitaplar ve makaleler yazdi, yazmaya devam ediyor. Ayrici bir zamanlar, Dogu Kürdistan daglarinda pesmergelik de yapti.

Bu kalip bastigim degerli insan, akcigerinde meydana gelen bir yara dolayisiyle, 9 aralik 2014 tarihinde, biçak altina yatti. Basarili bir ameliyat geçirdi. Üç hafta sonra, ikinci bir ameliyat daha geçirecek.

Anlatilmaz acilar içindeyim. Olanlari kabullenmekte zorlaniyorum. Ne yapacagimi da bilemiyorum. Keske ben onun yerinde olsaydim. Eminim, o zaman daha az aci çekerdim.

Onu hastahanede ziyaret ettim. Her zamanki gibi, dinçti, yüzü gülüyordu, gelecege umutla bakiyordu. O haliyle bana, direnme gücü verdi. Iyi ki kardesim, yoldasim ve sirdasimsin. Seninle gurur duyuyorum.

Yilmaz Çamlibel

Back to top button