Kartpostal Hayat – 4 (Nain nain Kirve nain)
Hamburg Newrozunda Eskeré Boyik ile tanistigimizi daha önceki yazimda, yazmistim. Mehmet sahnede gür bir sesle onun Ez Divém Wé Kürdistan Çéve. (Ben derim ki Kürdistan kurulacak) isimli siirini okuyor. Eskeré Boyik ile zaten yan yana oturuyoruz. O an önemi gözümde daha da bir artiyor. ‘ Ne güzel yazmissiniz ‘ diyorum. Kürt siyasetinin bu kadar parçali ve birlikte is yapma becerisi gösterememis olmasi karsisinda, umutsuz ve sitem dolu bir sesle ‘ ben onu kirk yil önce yazdim’ diyor…
Ertesi gün Kirveyle bir arkadasin yanina gidiyoruz. Hava da buz gibi soguk, üstelik bir de esiyor. Birkaç dakikada insanin hem gözleri hem de burnu akiyor. ‘ Zemheri de uzadikça uzadi.’ diye Ahmet Arif’in misralarini Kirvenin de duyacagi bir sesle okuyorum. Arkadas bir Süper Market’in Kafeteryasinda bizi bekliyor. Arkadasi benimle tanistiriyor. O zaten kim oldugumu daha önce ögrenmis. Kisa tanisma ve hal hatir sormadan sonra, arkadas beni soru yagmuruna tutuyor.
Önce memleket hakkinda genel sorularla baslayip, sonra Partiye iliskin sorularla devam ediyor.
Memleket hakkinda üç asagi bes yukari onun da benden asagi olmayan bilgisi var. Nesini anlatayim. Insanin içine su serpecek bir durum yok ki. Zaten sikintili olan demokratik hayat, Olagan Üstü Hal ile büsbütün islemez hale gelmis. Issizlik almis basini gidiyor. Enflasyon yine çift haneli rakamlarda. Halkin çok önemli bir kesimi geçim sikintisi içinde. Her gün birkaç kadin cinayeti isleniyor. Gençler arasi issizlik yüzde yirmi besler civari, bu oran Kürdistan’da çok daha fazla. Insanlar gelecege güvenle bakamiyor. Olaganüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleriyle binlerce insanin isine son verilmis. Kürt sorunun çözümü için hiçbir adim atilmiyor. Hükümet güvenlikçi politikayi öne çikardi. Devlet de fabrika ayarlarina geri döndü, diyorum.
Neden Parti seçime girecek kadar örgütlenemiyor, Partiden ayrilmalar partiyi ne kadar zayiflatti. Bütün bunlarin sebepleri nedir? diye pek çok soruyu soruyor.
Her biri ahiret sorusu gibi. Fakat hakli ve yerinde sorular.
Türkiye’de seçime girmek için 81 ilin 41’inde, bu illerinde ilçelerinin de üçte birinde örgüt kurmak gerekiyor. Bu da ortalama 41 il, 200 ilçe örgütü demek. Yani kisacasi yaklasik üç bin civarinda üyeye ihtiyaç var. Yetmiyor bu üyeler illere göre de dengeli dagilmali. Eskisi gibi degildir, her yönetici yöneticisi oldugu yerde oturuyor olmali. Bu ayni zamanda yaklasik 150 civarinda parti bürosu demektir. (Büyük sehirlerde birkaç ilçe örgütü ayni binayi kullanirsa 150, yoksa 250 civari büro tutmak gerekiyor.) Bunlarin kira, yakit, aydinlatma, su, iletisim vb. giderleri çok büyük rakamlara ulasiyor. Bu ayni zamanda büyük bir ekonomik olanak gerektiriyor. ..
Bu arada kirve sözü aliyor; ‘ Ülkede zaten insanlarimizin ekonomik durumlari pek de iyi degil. Öte yandan iki büyük güç baskalarina siyaset yapma imkani birakmiyor’ diye bana katki yapiyor.
Arkadasimiz, ‘Nain nain Kirve nain.” Biz daha çok çalismaliyiz. Kampanya açalim, hepimiz gerekirse evimizi arabamizi satalim, ama HAK-PAR mutlaka seçime girmeli ‘ diyor.
Ben ”Nain nain” derken arkadas acaba ne demek istedi diye düsünüyorum. Kürtçede ‘na’ hayir anlamina geliyor. Ingilizcede ‘no’ hayir anlamindadir. O zaman Almancada da’nain’ hayir olmali, diye kafamda yorumluyorum. Arkadas partinin seçime hazir olmamasina siddetle itiraz ediyor demek, bunu içine sindiremiyor. Bu gayret ve duyarliligina imreniyorum. Derken ben bu satirlara son noktayi koymadan önce, Cumhurbaskani, baskin seçim tarihini 24 Haziran olarak açikliyor. Arkadas çok hakli, ”nain nain” gece gündüz demeden çalismak gerekiyor. 19.04.2018
Av.Abdulmenaf KIRAN
HAK-PAR Gnl.Bsk.Yrd.
Abdulmenaf Kiran