Haber

Kemal Burkay Çukurova’da

Kemal Burkay 2 – 5 Aralik 2011 tarihinde Adana ve Mersin’de bir dizi etkinlige katildi, çok sayida STK temsilcisi ve siyasetçi ile görüsmeler gerçeklestirdi.
3 Aralik’ta Adana’ya gelen Kemal Burkay HAKPAR Adana Il Örgütü yöneticileri ve dostlari tarafindan karsilandi.

Öncelikle Kürtlerin yogun olarak yasadigi mahallelerde kisa bir gezi gerçeklestiren Burkay ve arkadaslari Kahvaltilarini Sakirpasa mahallesinde HAKPAR Il baskani Mehmet Ali Kestan’in evinde yaptilar.

Daha sonra yogun olarak Kürt göçü alan Adana’yi dolasan Burkay il hakkinda, ildeki Kürtlerin durumu hakkinda detayli bilgiler aldi.

Çok sayida aydin ve siyasetçi ile görüsmeler gerçeklestiren Burkay 3 Aralik 2011 tarihinde saat 11:00’de HAKPAR Adana Il örgütünü ziyaret etti.
Burada yaklasik 2 saat Üye ve dostlariyla sohbet eden Burkay son siyasal gelismelerle ilgili görüslerini sundu ve gelen sorulari cevaplandirdi.

Saat 14:00’te ise Adana Seyhan Otel’de toplanti salonunda bir grup siyasetçi ve dostlariyla bir araya gelen Burkay katilimcilardan gelen sorulari cevapladi.
Sicak ve samimi bir atmosferde geçen toplanti 2 saat sürdü.

Kemal Burkay daha sonra onuruna verilen yemege katildi.

Turgut Özal Bulvari’nda Güzelyali Restorant’ta gerçeklesen yemege, aralarinda HAKPAR genel baskan yardimcilari Hasan Dagtekin, Celal Yildiz, Baskanlik kurulu üyeleri Azat Sagniç, Sabri Serin,Van, Diyarbakir, Mersin HAKPAR il baskanlari, EDP il baskani ve yöneticileri, Tuncelililer Dernegi, Alevi Kültür Dernegi Baskani, TEKSAV Baskani ve yöneticilerinin de bulundugu çok sayida STK, Siyasi Parti yöneticileri ve 250 davetli katildi.
Saat 19 da baslayan ve 10:30 a kadar süren gecenin açilis konusmasini HAKPAR il Baskani Mehmet Ali Kestan yapti.

Kestan ‘Kürt halkinin özgürlük mücadelesinin mimarlarindan sayin Kemal Burkay’i’ agirlamaktan onur duydugunu ifade ederek sunlari söyledi;

‘ Kemal Burkay Kürt halkinin sömürgeci rejimin sömürü ve zulmüne, ulusal baskisina karsi, hakli ve mesru özgürlük mücadelesinin teorik temellerini atmakla kalmadi, yarattigi kurumlar ve mücadele gelenegi ile, bilinç ile, tutarli örnek kisiligi ile bizlere ‘kazanabilecegimizi’ gösterdi.

‘Yillarca Kürt halkinin bilinçlenmesi için özveri ile çalisilmasini, Kürt yurtseverleri arasinda birligin yaratilmasini, barisçil demokratik mücadele ile, Türkiye’de yasayan diger halklari da kazanarak, onlarla demokratik zeminde ortaklasarak KÜRT sorununu çöze bilecegimizi, federal bir ülke yaratabilecegimizi isaret etti.

‘Özgürlük için sadece mücadele etmek yetmez, sömürgecilerin tuzaklarina karsi uyanik olmak, akilci yol ve yöntemlerle, çagin gereklerine uygun araçlarla, sabirla, sorumlulukla, yani yüksek bir bilinçle mücadele etmek gerektigini söyledi.
‘Elbet onu dikkate alanlar oldu, Ama küçümseyen, hizli ve kestirme yollarla sonuca ulasa bileceklerini sananlar da oldu.
‘Son yillarda bu kestirmeci anlayisin yikintilari, yarattigi acilari, bir uçtan bir uca savrulmalari ibretle yasiyoruz.’
Adana ili ve Ildeki Kürtlerin durumunu özetleyen Kestan söyle devam etti;
‘Biliyoruz ki burada toplanan tüm davetliler bu aci dolu ama onurlu geçmisin emektarlaridir.
Farkli kanallardan yürütülen özgülük ve demokrasi mücadelesi, baskisiz ve sömürüsüz bir dünya yaratma ideali bizleri bu güne dek tasidi.
Iyi seyler yaptik dostlar, Güzel seyler yaptik…
Dogru yerde durduk hep,
Basimiz dik.
Lakin yapacak daha çok sey var. Dünyada ve ülkemizde dalga dalga yayilan degisim sürecini iyi okumak ve cesaretle yeni adimlar atmak gerek.
Bu adimlari atmadan önce özgürlük mücadelesine adanmis bir ömrün sahibi Kemal Abi’yi dinlemek gerek.’
Daha sonra kisa bir konusma yapan Kemal Burkay, Adana’da dostlarla bir arada bulunmaktan duydugu memnuniyeti dile getirdi.
Burkay, Yurt disinda, sürgünde geçirdigi 31 yilda ülkeden kopmadigini, sürekli olarak gelismeleri izledigini ve düsüncelerini yazdigini, Avrupa’da da politik ve kültürel çalismalari yogun bir biçimde sürdürdügünü aktardi.

Ülkeye döndügünde izledigi degisiklikleri paylasan Burkay, 12 Eylül 1980 öncesi kosullar ile bu gün Kürt hareketinin ve demokratiklesmenin ulastigi seviyeyi kiyasladi. Son yillarda Kürt sorununun çok boyutlu bir sekilde tartisilabiliyor olmanin önemli bir gelisme olduguna dikkat çeken Burkay, önyargili olunmamasi, atilan olumlu adimlarin desteklenmesi gerektigini söyledi.

Hükümetin AB sürecinde gerçeklestirdigi reformlari, Açilim politikalarini desteklediklerini hiçbir önyargi olmadan olumlu adimlari desteklemek gerektigini ifade etti.
KCK operasyonlarini yanlis buldugunu ifade eden ve elestiren Burkay, Kürt hareketinin de kendi politikalarini gözden geçirmesi gerektigini söyledi.

Son günlerde yaygin olarak tartisilan Dersim katliamini da degerlendiren Burkay CHP ve MHP nin tutumunu elestirdi, Dersim Olayi’nin Kürt tarihinin acili bir sayfasi oldugunu Osmanli-Türk tarihi açisindan da utanç verici sayfalarindan, kara deliklerinden biri oldugunu aktardi. Basbakan Erdogan’in bu konudaki açik sözlülügü ve devlet adina özür dilemesini Cumhuriyet tarihinde bir ilk oldugunu onurlu ve cesur bir adim oldugunu söyledi.

Gecede Sinemhan Kestan, Hazan Altun ve Bahar Bakir, Burkay’a ait Türkçe ve Kürtçe siirler okudular.
Gece müzik dinletisiyle devam ederken Burkay da konuklarla sohbet etti ve kitaplarini imzaladi.

Burkay Mersin’de

Adana’dan ayrilan Burkay geceyi Mersin’de geçirdi.
Mezitli Liva Otel’de 4 Aralik 2011 tarihinde saat 15:00 te yaklasik 400 kisinin katildigi bir konferansta konusan Burkay salona alkislar arasinda girdi.
Konferansa, Prof Ahmet Özer, Ak Parti yöneticileri, CHP yöneticileri, MSIAD, Mazlum Der, IHD,Tuncelililer Dernegi, Alevi Kültür Dernegi , TEKSAV baskan ve yöneticilerinin de aralarinda bulundugu çok sayida aydin, kurum temsilcisi ve siyasetçi katildi.

HAKPAR Merkez yöneticileri Hasan Dagtekin, Celal Yildiz, Azat Sagniç, Sabri Serin, Mahmut Döger ile Adana, Van, Diyarbakir Il baskanlari da konferansta hazir bulundu.

Konferansin açilis konusmasini Mersin HAKPAR il baskani Hüseyin Özdemir Yapti.

’31 yil sonra da olsa ülkeme döndügüm için çok mutluyum.’diyen Burkay söyle devam etti;

‘Döndügümde ülkemin pek çok yerini dolasma firsatim oldu. 31 yil bir insanin yasaminda çok uzun bir dönemdir. Ama bunlara tümüyle kayip yillar olarak bakmiyorum, çünkü bu süreyi bos geçirmedigimi düsünüyorum. Bizim kusagin sürgünleri nispeten daha rahatti. Geçmiste sürgüne gidenlerin kosullari çok daha zordu. Ama Biz Avrupa’ya gittigimizde orada kendi ülkemizden yüz binlerce, milyonlarca insanimizi bulduk. Gider gitmez onlarin arasina katildik. Bu nedenle fazla yabancilik çekmedik. Siyasi ve kültürel çalismalarimizi orada da sürdürdük.
Ayrica çagimizdaki iletisim olanaklari da ülkeyle iliskileri kolaylastiriyor, TV yoluyla, gazeteler, internet, telefonlar yoluyla. Ülkede olup bitenleri sicagi sicagina izleyebiliyorduk, görüs ve düsüncelerimizi yazip iletiyorduk. Bunlarin bir bölümü periyodik medyada yayinlaniyordu. Benim kitaplarin ülkede basiliyordu özellikle DENG yayinlari arasinda.
Görüslerim zaman zaman, üzerimizdeki boykotun kalktigi zamanlar TV Kanallarinda da kamuoyuna yansiyordu. Iki kez oldu bu. Biri Özal zamaninda, PKK ateskes ilan ettigi zamandi, ortam yumusamisti. Ama bu süreç uzun sürmedi ve ne yazik ki o baris ve diyalog umudu kesintiye ugradi. AK Parti döneminde, son birkaç yilda ortam yeniden yumusadi ve bizim üzerimizdeki boykot yeniden kalkti ve medya yeniden yogun ilgi gösterdi benim görüslerime. Öyle bir ortam olustu ki yurda dönüs için kosullari uygun buldum ve döndüm…

Tabii dönüsümle ilgili bir dizi spekülasyon yapildi. Ama Ben bir siyasetçi açisindan bunu bir dereceye kadar normal karsiliyorum.

Hiç önyargili degilim. Olumlu adimlar atildiginda ‘olumlu ‘oldugunu açikça söyledim. Hangi parti yaparsa söylemekten çekinmem. AK Parti iktidarinda da açilim süreci basladigi zaman olumlu buldum. TRT 6 açildigi zaman da elbet olumlu buldum. Bunun gibi demokratiklesmeye hizmet eden adimlari destekledim. Ama kendi görüslerimi de kararlica savundum. Yurt disinda neler söylüyorsam burada da ayni seyleri söylemeye devam ediyorum.’

Ülkede yaptigi çesitli gezilerden izlenimlerini paylasan Burkay, Ülkeden çikmadan önce sag sol kutuplasmasinin keskin oldugunu ifade etti ve simdi de kamplasmalar var ve önyargilar çok güçlü dedi.

Burkay konusmasini su sözlerle sürdürdü; ‘Çesitli kamplarda yer alanlar birbirlerini anlamak için pek çaba göstermiyorlar. Ezberler son derece güçlü. Öyle olunca da mesela AK Parti’nin olumlu adimlarini söylemek bazilarina sasirtici geliyor. Her halde bir sosyalist olarak AK Parti karsiti olmam gerekiyormus…

‘Ben CHP konusunda da hiçbir zaman ön yargili olmadim. Ideolojik görüslerim farkli da olsa, onun Kemlist dünya görüsü ve uygulamalarina karsi olsam da. Önyargilarin sorunlarin çözümüne hizmet etmediklerini düsünüyorum.
Sonuçta sorunlari birlikte çözecegiz ve bunun için uzlasma gerekir. Hatta en kanli çatismalar bile sonunda görüsmelerle sonuçlaniyor. Daha bastan uygarca bir anlayisa yönelmek kanimca akillica bir tutumdur.

Benim ayrildigim dönemde örnegin Kürt sorununu tartismak kolay degildi. Biz o dönemde de tartisiyorduk ama daha çok kendi aramizda tartisiyorduk. Yani Kürt sorunu daha çok Kürtlerin kendi aralarinda ve sol kesimlerde tartisiliyordu. Oysa görüyoruz ki bu gün Kürt sorunu ile ilgili oldukça genis bir tartisma orta mi var. TV’lerde, gazetelerde, köse yazilarinda, çesitli programlarda bu konunun islendigini görüyoruz. Oysa biz ülkeden ayrildigimiz dönemde Kürt halkinin varligindan bahsetmek, bu konuda yazmak tutuklanma nedeni olabiliyordu. Bu bir degisim tabi. Sorunlari tartisabiliyorsak bu çözüme de yaklastigimizi gösterir’

Son siyasal sürece dair de görüslerini de ifade eden Burkay, verilen aranin ardindan sorulari cevapladi, kitaplarini imzaladi.

Konferansin ardindan Kemal Burkay, bir grup aydin ve siyasetçi ile aksam yemeginde, Adnan Menderes Bulvari’nda, Asina Restorant’ta bulustu.
Ertesi gün Mersin’de ve Tarsus’ta bir dizi ziyarette bulunan Kemal Burkay, saat 21:45 uçagiyla Istanbul’a döndü.

Dengê Kurdistan

Back to top button