Kemal Burkay ve Anilar – Cilt 3 Üzerine
Aslinda okudugum kitaplar hakkinda yazi yazmak istedigimde kapaktaki basligini kullanirim.
Korona sayesindeki ev hapsinden kaynakli, okumak için siraya koydugum kitaplarin basinda Kemal Abi’nin anilari vardi. Kitabin kalinligi gözümü korkutmasina ragmen 664 sayfayi devirdim. Okuma aliskanligi olmayan diyarlarda bu kadar kalin kitabin 3 bölümde olmasi daha iyi olurdu diye düsündüm. Ama bu kez böyle olmadi; nedeni ise çoktandir düsünce olarak kek Burkay’la ilgili bir makale yazmak vardi.
Amacim Kek Burkay’i yazmak, ya da bir yerlere koymak hiç degil. O, verdigi edebi ve siyasi ürünlerle, ilkeli, uzun soluklu ve basi dik mücadelesiyle tarihteki yerini almistir. Bu tür yazilara ihtiyaci yoktur. Sadece hem Anilar’daki zorlu mücadeleyi okurken hem de kendisini az da olsa taniyan biri olarak Kürt halkinin mesru davasindaki katkilari için kendimce tesekkür etmek.
Anilar 3’ü okurken aldigim bazi notlardan izlenimlerim: Sosyalizm bilgi donanimli, sürekli gelisen, çagin gereksinimlerine göre yenilenebilen yasam tarzi biçimine dönüsmedigi sürece, birey, örgüt ve toplumlarda feodal kalintilarin azalmasi, okumus kesimlerde de küçük burjuva konformizminin aza indirgenmesi mümkün degildir. Sosyalist ideallerin neden heder edildigi pratik örneklerle Anilar’da yazili.
Uluslararasi sömürge olan Kürdistan’in üzerindeki baskilar, global sermayenin sömürü iliskileri aginin, Kürdleri nasil da hem parçalayip yönetmek hemde birbirlerine karsi savastirmak için ne gibi planlar kurdugunu, bunun hayata geçmesi içinde hem Kürdistan’i bölen devletler hem de ayni devletlerin uluslararasi diplomatik çalismalarinda nice milyar dolarlar harcandigini, adeta Kürdlerin varliginin sermayenin çikarlarina kurban edildigini, yapilan diplomatik çalismalar sirasinda kimi iyi niyetli söylemler disinda ileriye gitmedigini gözlemliyorsun.
Zamansiz ve çok ileri istemlerle nice birlikteliklerin heder edildigini yada ettirildigini görüyor ve hala bu konuda israrli olanlara hayret ediyorsun.
Yapilan bu denli degerli çalismalarin kadrolar tarafindan yeterince Kürd toplumuna yansitilmadigini görüyorsun. Kendi yaginda kavrulma, ilke olarak öz gücüne dayanma, davayi dogru kavrama ve diplomatik çalismalarin yogunlugunu his ediyorsun. Toplumunaydinlanmasi saglanmadan özgürlük yolundaki çalismalarin her zaman sekteye ugrayabilecegini deneyimlerle izliyorsun.
Global sermayenin sömürgesi olan Kürdistan’da sivil savasin (itaatsizligin) can aliciligini okuyorsun.
Kürd örgütlerinin ne kadar sagliksiz bir rekabet içine düstügünü veya düsürüldügünü görüyorsun.
Demokrasi kültürünü içsellestirmeyen kisi, örgüt, toplum ve devlet organizasyonlarinca sorumlulugun, adaletin, seffafligin, esitligin nasilda suistimal edildigini ve hatta küçümsendigini görüyorsun.
Bu kadar alavere dalavere arasinda sabirla çalismak, bütün bu olumsuzluk ve zorluklara ragmen yola devam demek için kisinin bir nedeni olmali; kanimca oda insana ve dogaya yarasir yasam sevdasidir.
Çarin’in dörtlükleri bu kitabi okuduktan sonra daha da anlasilir oldu. Buna, yasamin içinde sosyolojik, politik yapisinin damitilmasi diyebiliriz.
Yasanilan bunca acilarda Kürdistan’i bölen devletlerin ve yönetimlerin mesruiyetlerini çoktan kaybettiklerinin bilincine varamayan Kürdlerin daha çok çekecekleri olacak.
Her kesin 7 sayfalik ‘Ikinci Yurt Disi Konferansi Sonuç Bildirisi’ni bir daha okumasini öneriyorum
Onlarca yil geçmesine ragmen çok derli toplu ve hala geçerliligini koruyan güzel bir bildiri (sayfa 486.492). Dengê Kürdistan’da da bir daha yayinlanabilir.
Temel ilkelerinden biri olan ulusal birlik için verilen çabalarin verimini zaman gösterecek, samimi olmayanlari da tarih yargilayacak. Düsünceyi donduranlar, dünyanin kendi çevrelerinde döndügüne inana dursunlar
Aydinlanmaya ve aydinina düsman ettirilen birey ve toplumlarin gelecegi parlak degildir. Degerlerine sahip çikamayanlar sahipsiz kalir, yenilenmekten korkanlar yenilir, üretemeyenler geçmisle beslenir, öngörülü olamazlar.
Bütün bu çalismalarin bir bedeli vardir elbet, ama ayni zamanda bu ürünler gelecek nesillere belgeli miras olarak kalacak.Baskalari birakilan yerden devam edecek ve eninde sonunda Kürdistan özgür olacak.
Kendi adima yaptigin çalismalar için tesekkürler! Iyi ki varsin, bazilari kiymetini bilinmese de dünyayi yasanir kilanlardansin.
Metin Can