Makale

Kenevir tarlalarini bekleyen karakollar

Lice’deki karakol protestosu sirasinda meydana gelen ve bir gencin ölümü, birkaç kisinin de yaralanmasiyla sonuçlanan olay baslangiçta hem BDP’liler, hem de Hükümet sözcüleri tarafindan provokasyon olarak nitelendi. Bu bizim de paylastigimiz bir belirleme idi ve iki tarafin da ayni kanida olmasi, provokasyonu tezgahlayanlarin oyununu bozmak için önemliydi. Bunun için de, hem BDP’nin, hem hükümetin, provokasyonun arkasindaki eli veya elleri açiga çikarmak için çaba göstermeleri gerekirdi.

Örnegin bazi köylülere göre birileri bir gece öncesi gelip onlari eyleme zorlamisti. Kimdi bunlar? Lice BDP Ilçe Baskani’na göre ise, karakolun bu yürüyüsten haberi vardi, yürüyüs öncesi bir heyet halinde karakola gidip bilgi vermisler, karakol komutani da bunu anlayisla karsilamis, ‘tabi, neden olmasin,’ demis. Ama karakol önüne geldiklerinde ates açilmis…

Hükümet bu is için müfettis görevlendirdi. Bu da iyiydi ve kamuoyunda provokasyonun açiga kavusabilecegi umutlari dogdu.

Ne yazik ki öyle olmadi. Hükümet olayi uyusturucu isine bagladi. Bölgede kenevir ekip esrar üretenler, buna yönelik son operasyonlar nedeniyle bu eylemi düzenlemislerdi, karakol yapimi bahane idi. Ayrica, kalekol yapiminin söz konusu olmadigi, sadece eski karakolun yenilendigi söylendi.

Ama gerçekler oldukça farkli. Bir kere bölgede, çok daha önceden baslatilmis kalekol yapimlarinin, PKK’nin silahlari susturup güçlerini sinir disina çekmeyi kabul ettigi böyle bir dönemde de devam ettigi biliniyor. ‘Baris ve çözüm süreci’ denen bir asamada bu dikkat çekici. Eger baris olacaksa bunca kale tipi karakola ne gerek var. Bunca parayi yapici, üretici bir alana yatirmak daha akillica olmaz mi?

Ikincisi, son olaylari kiskirtanlar arasinda bölgedeki esrar üreticileri ve tüccarlari varsa, onlar bu isleri gizli mi yapmaktalar, yoksa bölgedeki bazi yetkililerin bilgisi tahtinda mi?

Karakollarin yani basinda bunca Hint keneviri nasil ekilebiliyor? Karakol komutanlarinin ve öteki yetkililerin bundan haberleri yok mu? Olmamasi mümkün mü?

Yoksa birileri buna göz yumuyor ve yükünü mü tutuyor?.. Yoksa karakollar kenevir tarlalarini mi bekliyor?!.

Yöre halki kenevirin ‘çeteler tarafindan devlet gözetiminde ekildigini’ söylüyor. Ve anlasilan bu oldukça kârli bir is…

Son olarak Taraf Gazetesi de bu konuda genis, aydinlatici bir yayin yapti. Karakollarin hemen yani basindaki hos görünümlü, yemyesil kenevir tarlalarinin resimlerini verdi. (Ne var ki bu zikkim, tohumu susam gibi hos bir çerez ve elyafi ise çok yarar kirnap olsa da, yapragi kurutulup esrar olunca bitkisi kadar sevimli degil; yani ‘sisedeki gibi’ durmuyor!) Ayni zamanda televizyonlara yansiyan bilgilere göre, yüksek yerlerdeki kenevir tarlalari motorla sulaniyor ve bu is için boru sebekeleri dösenmis… Bunu, hem bölgede her allahin günü uçusup duran askeri helikopterlerle, hem de pilotsuz uçaklarla da tespit etmek mümkün…

Ama her nasilsa, yillardir göz önünde süregelen bu isten karakollarin, asker ve polisin haberi yok

Insaf yani!

Son olarak, mizrak artik çuvala sigmaz olunca binleri bulan asker ve polisle, helikopterler, tomalar ve kirpilerle bölge tarandi ve tarlalar yakildi. Demek ki bu isi önlemek mümkünmüs.

Acaba hükümet, bölgedeki bazi güvenlik görevlilerinin veya yakinlarinin hizla kabaran banka hesaplarini ve mal-mülk durumlarini da inceleyip tüm bu gerçekleri kamuoyuna açiklasa devlet için ayip mi olur?

Hani bilelim, savasin, uyusturucunun kaymagini kimler yiyor ve silahlarin susmasini istemeyenler arasinda kimler var…

8 Temmuz 2013

Hüseyin Azad

Back to top button