Kerkuk dilê Kurdistenê ye

Insanlarin yöneten-yönetilen biçiminde iki barçaya bölünmesiyle ve modern siniflarin ortaya çikmasiyla birlikte, insan iliskileri karmasik bir yumak haline geldi. Bu nedenle insanlik alemi binlerce yildan beridir, sayisiz çeliskiler içinde debelenip duruyor. Insanlar karsiya geliyorlar, birbirleriyle çatisiyorlar ve savasiyorlar. Bu çeliskiler ve savaslar, halen de devam ediyor.

Insanlar arasinda yasanan bu sayisiz sürtüsme, didisme ve savaslar sürecinde, insan iliskileri de ciddi degisim ve dönüsümlere ugradi. Yeni ideolojiler, mücadele ve yönetim anlayislari ortaya çikti.

Daha mutlu, daha adil, daha esitlikçi, daha paylasimci bir düzen kurmak için kitlelere önderlik yapan ve bu nedenlerle tarihe damga vuran önderler de ortaya çikti.

Bu insanlarin mücadele sürecinde söyledikleri bazi sözler ve sloganlar da, onlar gibi tarihe mal oldu. Bu söz ve sloganlarin bir bölümü, günümüzde bile hala kullanilmaktadir.

Birkaç kelimeden olusan bu küçücük cümleler, daha adil, daha mutlu, daha huzurlu bir dünya için, insanlari düsündürüyor, etkiliyor, harekete geçiriyor ve mücadele alanlarina yönlendiriyor.

Lenin’in önderliginde Rusya’da yürütülen Ekim Devrimi mücadelesi, büyük bir tirmanisa geçmisti. Ne var ki komünist yönetim anlayisi, henüz ülkenin her yerine ulasmamisti. Tam bu asamada Lenin’in söyledigi üç kelimelik bir cümle, ülkede bir bomba gibi patladi. Kurulu düzenin degismesini isteyen insanlar ayaga kalkti. Lenin, söyle bagiriyordu ‘Bütün Iktidar Sovyetlere’

Bu üç kelimelik söz üzerine, emekçiler, aydinlar, ilerici, devrimci, sosyalist insanlar ayaga kalkti. Ülke genelinde Sovyet Komünist Partisi’nin örgütlenme çalismalari hizlandi. Sonuçta Çarlik Rusyasi yikildi. 1917 Ekim Devrimi gerçeklesti.

1917 Ekim devrimi, tüm dünya emekçilerini, ilerici, devrimci ve demokrat unsurlarini harekete geçirdi. Dünya genelinde büyük bir toplumsal, sosyal ve sinifsal bir uyanis basladi. Insanalar sag ve sol kulvarda karsi karsiya geldiler. Ama en büyük mücadele Ispanya’da yasandi. Tabir caizse, dünyanin sagcilariyla solculari, fasistleriyle anti fasistleri burada karsi karsiya geldiler.

Ispanya’da kiran kirana bir mücadele basladi. Doleres Ibarruri adindaki Ispanyo Komünist Partisi yöneticisi olan kadin militan, çiktigi kürside kitlelere söyle sesleniyordu. ‘No Pasaran, No Pasaran’ Yani ‘Fasizme Geçit Yok’ diye bagiriyordu.

Kisa bir süre içinde bu iki kelimelik Ispanyolca slogan, dünya geneline yayildi. Çesitli halklara mensup milyonlarca insan bir agizdan ‘No Pasaran’ diye bagiriyorlardi.

Yani iki kelimeden olusan bu Ispanyolca cümle, dünya devrimci güçlerini yan yana getirdi, el ele tutusmalarini sagladi. Dünya genelinde bir antifasist cephenin olusmasina neden oldu. Birbirini görmeyen milyonlarca insani tek yürek tek beden haline getirdiler. Bu inanilmaz bir seydi.

Bence, Molla Mustafa Barzani’nin söyledigi ‘Kerkuk dilê Kurdistanê ye.’ Slogani Kürt ulusal güçlerini mücadele alanina sürebilecek niteliktedir. Ben, bu sloganin böyle bir islev görebilecegine inaniyorum.

Bu slogan, farkli siyasi anlayis, farkli din ve mezhepten olan milyonlarca Kürdü, ulusal birlik kurmaya yönlendirebilir. Genis halk kitlelerinin ulusal ve toplumsal kurtulusa katilmaya özendirebilir. Siyasetçilerimiz arasinda var olan yanlislari törpüliyebilir. Halkimizin kaderini tayin etmek konusundaki istem ve özlemlerini güçlendirebelir.

Ben böyle bir sansimizin oldugunu düsünüyorum. Bu nedenle, anayurdunda özgürce ve gönlünce yasamak isteyen tüm Kürtleri ele ele tutusmaya davet ediyorum. Geçtigimiz bu zor sürçte daha güçlü bir sekilde, hep beraber ‘Kerkuk Dilê Kurdistanê ye’ diye bagiralim.

Yilmaz Çamlibel