Kiliçdaroglu’yla Demirtas
Kemal Kiliçdaroglu’yla Selahattin Demirtas, CHP ve HDP liderleri, her ikisi de dogru yerde duruyor.
Darbeye hayir dediler.
Darbeye hayir derken, tam demokrasi çagrisi yaptilar.
Gerçek baris ve istikrar yolunun ancak birinci sinif demokrasiden geçtigini herhangi bir yanlis anlamaya yer birakmadan vurguladilar.
Ama bu konuda, Cumhurbaskani Erdogan’a dönük kuskularini da belli ettiler.
Öncelikle, Kiliçdaroglu’nun Yenikapi mitinginde açikladigi tam demokrasiye iliskin 12 maddelik bildirinin altini özellikle çizmek lazim.
1. Camiye, kislaya, adliyeye siyaset sokmayalim.
2. Siyasette uzlasma kültürünü gelistirelim.
3. Siyasette özelestiri yapalim.
4. Devletin insasinda liyakat sistemini esas alalim. Bu bizim tarikattan, cemaatten, partiden degil, kim o isi iyi yapiyorsa, ona teslim etmek gibi bir gelenegi baslatalim.
5. Her kosulda demokrasiye sahip çikalim. Ne darbe ne dikta, yasasin tam demokrasi diyelim.
6. Cumhuriyetin kurucu degerlerine sahip çikalim. Cumhuriyetin esitlik degerlerine, hakimiyet kayitsiz sartsiz milletindir degerlerine sonuna kadar sahip çikalim.
7. 150 yillik parlamenter sistemimizi güçlendirelim.
8. Medya özgürlügüne sahip çikalim.
9- Yarginin tarafsizligini ve bagimsizligini savunalim.
10- Din ve vicdan ögürlügü demek olan laiklige sahip çikalim.
11- Demokrasinin güçlenmesi için sorgulayan bir egitim sistemini hayata geçirelim.
12- Bir devlet adalet üzerinde devlet olur, bunun için buradan çagri yapiyorum: FETÖ örgütünün geçmiste magdur ettigi herkesin haklarini iade edelim, itibarlarini iade edelim.
CHP lideri Kiliçdaroglu’nun bu durusu, Türkiye’de gerçek demokrasi, kalici baris ve istikrar açisindan genel olarak isabetlidir.
Ama önemli bir eksigi var:
Kürt sorunu…
Bu memlekette kalici baris ve tam demokrasiye giden yol, Kürt sorununu çözüm rayina oturtmaktan geçer.
Bu konuda Sayin Kiliçdaroglu’nun çekinceleri ve korkulari malum.
Yine bu açidan, CHP içinde Kiliçdaroglu’nun paçasindan çekenler de sir degil.
Ama eger baris ve demokrasi diyorsak, gerekli cesaret ve kararliligi bu ülkenin ‘Kürt sorunu’nda da göstermekten baska çaremiz yok.
Özellikle belirtmek istiyorum.
Kürt sorunu gibi, HDP’ye de mesafe koymanin baris ve demokrasi açisindan dogru olmadigini düsünüyorum.
6 milyon oyun sahibi olan HDP’yi dislamak vahim bir hata olur.
Sehit haberleri, kan ve gözyasi akmaya devam ediyor.
Ne yazik ki öyle.
Evet, Türkiye çok kanli bir uçurumun esiginden döndü 15 Temmuz’da.
Hiç unutulmasin:
Darbe dosyalarinin kesin olarak kapatilmasi ya da tarihin çöp tenekesine atilmasinin yolu, ‘tam demokrasi’den geçiyor.
Tam demokrasi kapisi da Kürt sorununu çözüm rayina oturmadan açilmaz.
Iste bu açilardan Kiliçdaroglu’yla Demirtas’in oynayabilecekleri rolleri önemsiyorum.
‘Erdogan eger ilkeli ve ahlakli bir uzlasmaya açik olursa, bizim de kapimiz ona her zaman açik olacak’ diyen HDP lideri Demirtas’in bu sesine kulak vermeliyiz.
Yine Demirtas’in Kandil’e yönelik su uyarisini not etmeliyiz.
PKK’nin açiklamasini kabul etmiyoruz.
PKK’nin savasi sehirlere yayacagiz açiklamasini dogru bulmuyoruz, kabul de etmiyoruz.
PKK’nin bu dönemde yapmasi gereken baris ihtimallerini büyütecek çabadir, çagrilardir.
HDP olarak bunu istiyoruz.
Bu dönemde metropollerde insan ölümlerine, sivil katliamlara yol açabilecek imalarda bulunmak bile çok tehlikelidir.
Umut ediyorum herkes daha serinkanli düsünerek çagrilar yapar. Baris ihtimali toplu igne uçu kadar varsa bile herkes ona dair çagri yapilsin.
PKK’den de bunu bekleriz. (Cumhuriyet 11. Sayfa)
Sayin Demirtas’in bu çagrisina katiliyorum.
Zor zamanlardan geçiyoruz.
Bu zor zamanlarin baris ve demokrasiye evrilmesinde Kiliçdaroglu ve Demirtas’in, CHP ile HDP’nin önemli rolleri oldugunu, olacagini bir kez daha vurguluyorum.
—————————————————-
T24-11 Agustos
Hasan Cemal