Makale

Kim muhatap, kim degil?

Cumhurbaskani Erdogan, çözüm sürecine tekrar dönülüp dönülmeyecegi ve muhatabin kim olacagiyla ilgili olarak önceki gün önemli açiklamalarda bulundu. Erdogan, PKK ve HDP’nin bir daha ‘asla’ muhatap alinmayacagini söyledi. Cumhurbaskani ‘O is bitmistir’ dedi.

Çözüm sürecine ‘Kiminle savasiyorsan, onunla barisirsin’ tezi hâkimdi. Sürecin ‘buzdolabina’ kaldirilmasi ardindan devlete hâkim olan bu düsünce degismeye basladi. PKK’yla ‘barisma’ denemesi sonuçsuz kalinca devletin egilimi degisti.
Cumhurbaskani’na ve hükümete hâkim olan hava artik PKK’yla çözümün olmayacagi yönünde. Bu yol denendi ancak basarili olmadi. PKK ve HDP, rasyonel bir aktöre dönüsemedi. PKK ve HDP’nin dizginlerinin disarida oldugu görülünce devlet, yeni bir yol haritasini gündeme aldi. Simdi devlet ‘Kiminle savasiyorsan onunla barisirsin’ tezinden ‘Kiminle sorun yasiyorsan sorunu onunla çözersin’ tezine geçti. Bu da Kürtlerin temsilcisi olarak PKK ve HDP’yi muhatap alma yerine Kürt vatandaslarin sorununu dogrudan Kürtleri muhatap alarak çözme anlamina geliyor.
PKK’nin ‘Kürtlerin temsilcisi’, ‘siyasi iradesi’ oldugu iddiasi, 7 Haziran seçimlerinin ardindan çöktü. PKK, aslinda Kürtlerin ne siyasi iradesi, ne temsilcisidir; aksine bu örgüt, Kürtlerin siyasi iradesini zorla, siddet yöntemiyle, terörle kismen ele geçiren ve bunu korumaya çalisan bir yapilanmadir. Örgütün silahli ve örgütsel varligi, onu otomatik olarak Kürtlerin mesru temsilcisi kilmaz. Terör yöntemleriyle bir bölgeye hâkim olmak bir örgütü aktör haline getirebilir ancak bu durum, o örgütü Kürtlerin temsilcisi olarak tanimayi gerektirmez.
Çözüm süreci, aslinda bir turnusol islevi gördü; PKK’nin Kürtlerin adina yola çikan ve Kürtler için mücadele veren bir örgüt olmadigi anlasildi. PKK, dis güçlerin de destegiyle bu topraklarda egemenlik kurmaya ve bunu saglamak için de Kürtlerin siyasi iradesini terörle gasp etmeye yönelen bir yapi.
Ne var ki, istesek de istemesek de PKK hep gündemde olacak; örgüt, varligini bir sekilde devam ettirmeye, sürekli kilmaya çalisacak. Kisa sürede silinip gitmesi, kaybolmasi mümkün degil. Arkasinda uluslararasi sistem var. Kürt kartini, bu örgüt üzerinden yönlendiriyorlar. Bununla mücadeleye alismak zorundayiz. PKK’nin silahli ve örgütsel varligi sebebiyle, devletin bu yapiyla zaman zaman temas kurmasi da gerekebilir; ancak bu, devletin Kürtlerin sorununu bu örgütle oturup çözmesi anlamina gelmez, gelmemeli. PKK için çözüm sürecinin anlami, terörle gasp ettigi Kürt siyasi iradesini devleti kullanarak tescillemek ve mesrulastirmakti. PKK’nin silah zoruyla ele geçirmeye çalistigi bu statüyü devlet, gönül rizasiyla, bir de Kürtler adina bu örgüte veremez. Kürtlerle yasanan sorun Kürtlerle çözülmeli, PKK’yla degil.

————————————-

Aksam-22 Ocak

Kurtulus Tayiz

Back to top button