Kirkinci gün Gülbengi ve bir siir Süleyman Atay için

Tarihler boyunca, hangi millet kendi gelenek görenekleri içinde; yasanir bir gelecegi insaa edip, insanligin hizmetine sunmussa, o kültürler ve gelenekler asirlar boyunca halklari bir arada tutmayi basarmistir. Milleti bir arada tutan en önemli baglardan biri de örf adet ve kültürel zenginliklerdir.
Degerli yoldasim; Süleyman Atay’i aramizdan ayrilisinin 40. gününde farkli bir sekilde yad etmek isterim. Bir çok okuyucumun yakinen tanidigi, çok kimliligi zenginlik olarak gören birey olarak, hiç bir kimligini diger bir kimlige ezdirmeden birbiriyle uyumlu bir orkestra gibi sürdürmekten hep büyük keyif alan Atay, çok kimligiyle son yolculuguna ugurulamaya gelenlerden bir kez daha görüldüm kimlikleriyle çok barisik ve renkliydi. Çok kimlikli yasaminin büyük bir kismini Fransa’da kominist ve sosyalistlerle geçiren sonradan edindigi kimliklerinin zenginligini muhtesem birlesimini son yolculugunda da gözler önüne sunarken beni ve bir çok kürt ve yabanci dostunu bir kez daha kendisine hayran biraktirdi.
Atay; son arzularini ölmeden önce oglu Azad, kendisine yakin yoldas, esi Tülin Atay ve aile bireyleriyle sürekli paylasti. Ilk ugurlamanin yapildigi, 30.01,2024 tarihindeki tören su ana kadar katildigim en disiplinli, sakin ve organizesi aksamadan hiç bir problem yasanmadan gerçeklesen bir ugurlamaydi. Süleyman Atay’i son yolculugunda yanliz birakmayan misafirleri olarak ben de orada esi Tülin oglu Azad, kizkardesi ve akrabalariyla çocuklariyla bir arada acilarini paylastik. Tam Süleyman Atay’a yarasir bir törende olmaktan onur duydum.
Oglu Azad ile, kapida içtigim aci sarma sigarasini paylastiktan sonra içeri geçtik ve tören basladi. Azad Fransizca tüm duygulari ve babasinin vasiyetini Mezarim basinda aglama! Mary Elizabeth Frye’in siiri’i babasinin son arzularini dillendiriyordu: ‘orda durup mezarimin basinda aglama. Ben orada degilim, orada uyumuyorum. Ben agaçlarin arasindan esen rüzgarim. Ben karda parlayan elmasim. Ben olgun tahilin üzerindeki günesim, isigim. Ben nazik sonbahar yagmuruyum… sabahin sakinliginde uyandiginda. Ben sessiz kuslarin uçusuyum. Gökyüzünde dairler çiziyor. Orada öylece durma, mezarimin basinda agit yakarak orada degilim. Ölmedim! Neden hayatindan çikayim ki? Gözünün önünden kayboldugum için mi? Ölüm, biliyorsun, hiçbir sey degildir. Ben sadece diger tarafa geçtim. Ben benim, sen de sensin. Her ne idiysek, daha öcne birbirimize, her zaman öyle olacagiz. Benim hakkimda konusmak için beni her zaman çagirdigin gibi. Sadece benim hakkimda konus, her zaman yaptigin gibi. Ses tonunu degistirme. Üzgün ve ciddi görünmeyin. Sakalara gülün birlikte çok eglendigimiz. Oyna, gülümse, beni düsün benim için ve benimle yasa. Adim rahatlatici bir sarki olsun her zaman. Basit ve dogal bir sekilde söyle, pismanligin izi olmadan. Hayat, her zaman ifade ettigi her seyi ifade eder. Her sey ayni , devam ediyor. Iplik kopmadi. Ölüm bir geçis degilse nedir? Göreceklestir ve birak hayatin tüm saldirganliklari. Her zaman beni düsün ve konus etrafina bak ve göreceksin, her sey yoluna girecek. Biliyorsun, seni duyabiliyorum, çok uzakta degilim. Ben buradayim, sadece diger taraftayim.
Yine ayni duygulari,sakin ve yumusak ses tonuyla Kürtçe olarak yoldasi Hakim Hosgül dillendirdi.
Süleyman Atay; kendi arzusu üzerine; naasi yakilarak önümüzdeki günlerde, külleri munzur’un aktigi kutsal topraklar Dersim’de bahar ayinda yeniden yasam bulmasi için o toprak, havasi suyuyla bulusan kendisi için ailesi tarafindan yapilacak anit mezariyla; bir çiçekte bir kusun ötüsünde, bir damla yagmurda bizlerle kendisini hatirlayanlara o içten kahkahasi ve yasam sevinciyle kendilerine yansiyacagini söylerdi.
Ailesi, hayat arkadasi en zor ve güzel günlerde hep birlikte el ele diz dize yan yana duran esi Tülin ve oglu Azad tam da babasina ve biz yoldaslarini ve onu seven tüm kimlikleriyle kominist ve sosyalist ateist inanci ve tüm kimlikleri bir arada birlestiren Fransa’daki son yolculukta tüm hepsini büyük bir hizmet ve organizasyonla son yolculuguna ugurlandi.
Tören su ana kadar gördügüm en organizeli, disiplinli renkli sterssiz ugurlamaydi. Azad’in hizmetleri esi Tülin’in, kiz kardesi Suna, yigenlerinin ve çocuklarinin ölümü de dogum gibi dogal ve gerçek bir senfoni oldugu bilinciyle törene katilan tüm misafirlerini karsilamalari birçok es dost ve arkadasi bir araya getirdi Süleyman Atay.
Yeme içmeyi, yasama dair her güzelilge gönül veren Atay’i tam da siyasi anlayisina, kendisine yarasir bir sekilde ugurlanmasi. Sofrasi bol yemek salonunda tüm misafirleri bir arada toplayan Atay”in ailesini basta esi ve Azad’i ve yoldasi dostu; Hakim Hosgül’ü kutluyorum. Ölecekse böyle ölmeli ve böyle ugurlanmali diye geçirdi bir çok misafir içinden. Tam Atay’in istedigi bir törendi. Eminim bunu o da hisetti.
Ben de degerli aile büyügüm, Mersin Cem evinin hizmetkarlarindan saygideger dede Erdogan Sevin dayimin katkisiyla Kürt Alevi degerlerinin yasatilmasi devami adina ugras verenlere bir nebze katkim olur diye, onun sürekli kirkinci gününde aramizdan ayrilan canlar için dillendirdigi Gülbengle yoldasimi kirkinci gününde bir kez daha sevgiyle özlemle andim.
…Hak askina, Hizir askina, Pirler askina. Hak ve hakikat insanligin daha mutlu yasamasi yolunda yakilan, yikilan, asilan, kesilen, derisi yüzülen ve katledilen tüm canlarin askina! Bütün insanlari ayni gözle görenlerin, Kamil insanlik yolunda yürüyen canlarin askina! Âsiklarin, sadiklilarin, ariflerin, bilgelerin askina. Süleyman Atay canimizin devri daim, mekani Hak katinda kaim, sevenlerin gönlünde daim ola.
Evliya ve Enbiyalarin, mazlum ve masumlarin hakki için, Üçler, Besler, Yediler hakki için; Oniki Imamlar, Ondört Masum-i Paklar, Onyedi Kemerbestler, Kirklar hakki için. Enel Hakk diyen Hallac-i Mansur’un hakki için. Derisi yüzülen Seyyit Nesimi’nin hakki için. Kizilirmak boylarinda Pir Sultan’in hakki için.
Bugün aramizda olmayan canimizi Ehl-i Beyt’in didarindan, On Iki Imamin katarindan mahrum eyleme. Hak erenleri geride kalan ev halkina, yakinlarina, sevenlerine, gönül dostlarina saglik, selamet, metanet, ihsan eyleye! Aile düzenleri, huzurlu, kismetleri gani ola. Çocuklarinin ve gençlerinin gelecekleri mutlu ve basarilarla dolu ola.
Sah-i Merdan Ali Bozatli Hizir: Güruh-u Naci’den, erenlerin aydinlik yolundan ayirmaya! Her an Pir Mürsit huzurunda yüzleri ak, gönülleri pak ola!
Hakka ugurladigimiz Canimizin sevgisi ve saygisi gönlümüzde eksilmeye. Birligimizi, dirligimizi bozanlara, firsat vermeye. Mezotopyanin topraklari üzerinde yasayan halklar ve inançlar arasinda baris, huzur, kardeslik, dostluk ve hosgörü nasip eyleye.
Zalimlere, zülüm yapanlara, kan dökenlere kutsal topraklarimiz üzerinde baris, iklimini bozanlara firsat vermeye. Cümlemizi onurla, rizikla, evlat acisiyla, sefalet ve cehaletle terbiye etmeye. Bizleri de esitlikten, haktan, hukuktan adaletten, dogruluktan, iyilikten, güzellikten, ilimden ve bilimden ayirmaya.
Dogamizi ve insanligi dogal afetlerden, savaslardan ve terörden koruya. Hastalarimiza sifa, dertlerimize derman eyleye. Darda kalanlarin yardimina Bozatli Hizir yetise. Dert verip, derman aratmaya. Bu lokmalar yiyenlere helal yedirenlere delil ola. Hazirlayip emek verenlerin emekleri ulu dergâhta kabul ola!Arta eksilmeye, tasa dökülmeye! Kazalara kalkan, belalara bekçi ola. Sofra kucaktan, bereket bucaktan, evlat ocaktan eksilmeye. Hakk erenleri cümle canlarin gül yüzünü soldurmaya.
Ya Hak! Nur Nebiden, keremi cografyamizin erenleri ve ocak pirlerinden ola. Verilen lokmalar, verilen gülbengle tüm sevdiklerimizin Canlarimizin ruhuna vasil ola!
Hepimize helal ola! Hizmetleriniz kabul ola! Gül cemallerinize ask ola.
Dersimde dogup, Fransa’da yasaminin büyük bir bölümünü geçiren, son bir kaç yildir kanser hastaligiyla bogusan 23.01.2024 tarihinde aramizdan ayrilan Süleyman Atay’i sevgi ve özlemle aniyorum.
Necla Çamlibel