Koltuk ugruna barisi bogmak
Esas amaçlari baris veya Türkiye’yi demokratik bir ülke yapmak degil. Iktidarlarini ve yagmayi sürdürmek. Onun için HDP’nin baraj altinda kalmasini temenni ediyorlar, HDP Heyeti’nin Imrali’da Abdullah Öcalan ile görüsmesini engelliyorlar.
6-8 Ekim olaylarinda panige kapilip ne yapacaklarini sasirip Öcalan’a haberlesme araçlari saglayanlar, simdi Öcalan ile görüsmek isteyen heyete cevap bile vermiyor.
Barisin tek basina iktidar getirmeyecegini düsünenler, siddetin, nefretin diline sariliyor, Kuran sallayarak iktidarini saglamlastirmaya çabaliyor.
Oysa zeminlerini eriten baris degil, ekonominin hizla bozulmasi, demokrasinin kalitesinin düsmesi, yolsuzluklar, yarginin içinde bulundugu durum ve de saglikta hizmete ulasmasinin zorlasmasi.
AKP’nin Lale Devri çoktan bitti, gerileme dönemi basladi. Çesitli taktiklerle durdurmaya çalistiklari ama basarmakta çok zorlanacaklari bir gerçek bu. Sorun, Erdogan’in gerçeklikle ilgisinin kaybolmus olmasi.
DEDIKODU VE BIAT YOLU…
Türkiye’nin içine düstügü bu deli kazaninin tek sorumlusu Cumhurbaskani Erdogan. Kullandigi dil, izledigi politika, giderek güvenlik ve baski eksenli haline gelen politikalari. Philip Kerr, ‘Zagrep’ten Gelen Kadin’ isimli son romaninda savasta isler kötü gitmeye basladigi anda Hitler’in ruh halini söyle anlatiyor:
‘ Hitler yanlis ve yetersiz. Bu ülkenin (Almanya’nin) yikiminin kendi iradesine karsi çikma cesareti gösterenlerin ödemesi gereken bir bedel olduguna inaniyor olabilir.’
Kendi gücüne inanip ülkeyi aydinlik ve basariya sadece kendinin çikaracagina inanan, çevresindekilerini korku ve maddi kazanç ile birer kuklaya çeviren tüm liderlerin ülkelerine yaptiklari gerçek kötülük bu. Yikim ve felaket getirmek.
Cumhurbaskani Erdogan’in yakin çevresinde ona dogrulari söyleyip farkli bir bakis açisi sunacak kalibre ve cesarette kimse yok maalesef. Kendi aralarinda dedikodusunu yapip karsisinda biat yolunu seçiyorlar.
DEVLET KAVRAMI ÇÖKERTILDI
Kürt meselesinden Paralel Yapi dedikleri yapilanmayla mücadeledeki hukuksuzluklara, Gezi Parki’ndan Alevi meselesine kadar her konuda, Erdogan’dan bir adim ileride olmayi, bu yolla parti içinde rakip gördükleri isimleri etkisiz hale getirmeye çalisiyorlar.
Devlet kavraminin bir kisiye odaklandigi, ülkeninin temel demokratik kurumlarinin alelacele çikarilmis Torba Yasalar ile düzenlendigi bu dönem, muhafazakarlarin büyük önem verdigi devlet kavramini çökertiyor.
‘Devlet benim’ anlayisinin tüm çiplakligiyla disa vurumuna taniklik ediyoruz. Milyar dolar maliyetli saraylarla, bin lira etiketli altin varakli kadehlerle, devlet arazilerinin birer ikiser toplanmasi, kamuya ait zenginliklerin parsellenmesiyle görüyoruz bu durumu.
Bir devlet ne zaman çöker sorusuna verilecek en kisa cevap belki de bir kisinin kendini devletle özdes görmesi olabilir. Kenan Evren bile yapamamisti bunu çünkü etrafinda baska darbeci generaller vardi. Bu açidan 7 Haziran, devletin gelecegine iliskin bir referandum ayni zamanda
————————————————–
Millet-7 Mayis
Ergun Babahan