Haber

KOMKAR Duisburg’da Konferans

KOMKAR Duisburg Dernegi 01-02-2015 tarihinde, ”Alevilik nedir? Ne degildir? Bilimsel gerçeklik isiginda alevilik!” konulu konferans düzenlendi. Dernek lokalinde gerçeklesen konferansa ilgi ve katilim da yogundu. Konferansa Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Mesut Tek, Dr Fikret Zengin, eski KOMKAR genel baskanlarindan Dr. Fikret Yildiz, politikaci yazar Murat Dagdelen, arastimaci yazar Erdogan Yalgin, Moers Alevi Dernegi baskani Fikret Günes toplantida hazir bulundular.

Dernek yönetimi adina Pir Riza katilimcilari selamlayarak, gösterdikleri yogun ilgiden dolayi kisa bir sunum yapti. Daha sonra konferansin moderatörü Seyitxan Kurij yaptigi açilis konusmasinda, KOMKAR Duisburg derneginin son yillarda yaptigi panel ve konferanslardan bazilarini hatirlatarak bu tür çalismalarin Kürt kitlesine yaptigi katkilara degindi. Seyitxan Kurij daha sonra Ortadogu’daki din ve mezheb savaslarinin bölgeyi kasip kavururken, ayni bölgede yasayan Kürtlerin ve Kürt hareketlerinin dört parçada da hiç bir zaman mezheb üzerinden, din üzerinden politika yapmamistir. Bütün Kürt örgütlerinin her zaman seküler davranmasi, bütün din ve mesheplere esit davranmasindan dolayi Kürt hareketi çok temizdir. Bu konudan dolayi onur duyuyorum. Güney Kürdistan’da da din ve mezheb üzerinden politika yapilmiyor, bunu bütün dünya da görüyor.” dedikten sonra Alevilik nedir? Ne degildir? Kimileri Arap aleviligi diyor, (caferi, sii, nasturi) kimisi Anadolu aleviligi, kimisine göre Türk aleviligi konusunu açiklamasi için sözü Mehmet Bayrak`a verdi.

Mehmet Bayrak katilimcilari selamlarken, bu dernek bana hiç yabanci degil. 20 yildir KOMKAR derneklerinde çesitli konularda konferans ve paneller verdigini söyledi. Alevilik konusundaki çalismalarinin yazarlik hayatiyla esit oldugunu belirten Bayrak, 1973 yilinda “alevilik ve bektasilik” konulu yazi dizisi hazirladigini, ilk defa bu yazilari yüzünden ceza aldigini, fakat çalismalarina o tarihten beri devam ettigini söyledi. Daha sonralari, 1970’li yillarda Özgürlük Yolu dergisinde agirlikla kürdoloji alaninda yazilar yazdigini belirtti.

”Bilimin sonu yok diye bosuna dememisler. Her geçen gün yeni bir sey ögreniyorsun, bir baska gün yeni bir sey buluyorsun bu sefer de onu yaziyorsun. Resmi ideolojinin her seyi nasil ters yüz ettigini ögrendim. Ben ne Yarasan Kürtlerini, ne Ezidi Kürtlerini, ne Kakaileri, ne Musevi ne de Hiristiyan Kürtlerinin oldugunu bilmiyordum. 1991 yilinda yayinladigim M.von Bruinessen`in Axa Seyh ve Devlet kitabindan sonra; baska yabanci profösörlerin arastirmalarindan bütün bunlari ögreniyorum. Çünkü onlar çalismalarini daha özgür bir ortamda yapiyorlar diyen Bayrak, konusmasinin devaminda devletin resmi planda red ve inkarci; gizli planda itirafçi ve kabulcudur. Çünkü devletin teorisyenlerinden H. Resit Tankut basta Dersim olmak üzere Kürdistan’da bu konularda alan çalismasi yaptigini ve sundugu gizli belgelerde Aleviligin siilikle asla karistirilmamasi gereken bir din oldugunu belirtiyor, dedi. M. Bayrak, alevilik litaratüre termonoloji olarak ittihatçilar tarafindan ortaya atildigini belirten Bayrak konusmasina bir kaç yil önce Harran’da yapilan bir kazi çalismasinda, 12.500 yil öncesine ait oldugu söylenen bir ibadetgahta 12 kutsal sayisini ifade eden 12 insan figürü ve bunlarin cemal, cemale ibadet yürüttükler tesbit edilmistir. Tabi bu tür arastirmalar yapilmaya devam edilirse çok daha farkli seylerle karsilasabiliriz. Alevilerle siiler arasinda, alevilerle nusayri ler arasinda büyük uçurum var. Cumhuriyet döneminde tekke ve zaviyeler kanunu ile 1925’de Alevilik tamamen yasaklanmistir. Sunni camii ve sunnilik disindaki bütün ibadethaneler yasaklanmistir. Dönemin içisleri bakani Sükrü Kaya saz çalmayi bile yasaklamistir. Bu nasil laiklik, bu nasil cumhuriyet insanin akli almiyor dogrusu..

Aleviligin Ali yandasligi olarak gösterildigini, yani sii ve nusayrilerin Ali taraftarligi gibi. Bunlar zoraki adlandirmalardir. Dogu ve Güney Kürdistan’daki aleviler kendilerine Yaresan ve Kakai diyorlar. Bunlar kendi ibadetlerini sazli sözlü, kadinli erkekli ve kendi ana dilleri olan kürtçe ile yaparlar Dogal yataginda akan aleviligin adi Yaresandir. Yar sevgili dost demektir. Kakailik ise kardesliktir. Yaresan dostluk ,sevgili kardeslik dinidir. Yaresanlarin gökten gelen bir kitaplari yokturi alevi önderlerin yarattigi ve yazdigi degerler vardir. Bizde ibadet sazli sözlü, kadinli erkekli oldugunu anlatan Bayrak, biz kendi cografyamizda kendi kültürümüzü bilmiyoruz. Bilinen en eski Türk sairi Yunus Emredir . Yunus Emreye gelinceye kadar 10-12’si kadin olmak üzere 30-35 dolayinda Yaresan sairi vardir. Bunlarin en ünlülerinden olan, bütün dünyanin tanidigi, fakat kizilbas alevi Kürtlerin tanimadigi Baba Tahir Üryan’dir, bunu kimi yaresan sairi olarak biliyor. Bunlar Kizilbas Kürt sairi oldugu için bilinmiyor. Kendi kültürümüzü, cografyamizi tanimadigimizi kendi inanç yapilanmamizi bilmedigimizi söyleyebilirim, diyerek konusmasinin birinci bölümünü bitirdi. Verilen aradan sonra katilimcilardan gelen sorulari yanitlayan Bayrak daha sonra kitlenin yogun ilgi gösterdigi kitaplarini imzaladi. 4 saatten fazla süren konferanstan sonra da geç saatlere kadar sohbet devam etti.

Miro Azad – Duisburg

Dengê Kurdistan

Back to top button