Korona-kriz hakkinda söylenmeyenler, bilmediklerimiz
Koronavirüs krizi hakkinda bildiklerimiz, bilmediklerimiz, söylenenler ve söylenmeyenler var.
23 Mart gecesi itibariyla koronavirüs salgininin Türkiye’deki seyri hakkinda çogu Saglik Bakani Fahrettin Koca tarafindan söylenenler sunlar:
-23 Mart gecesi itibariyla Türkiye’deki koronavirüs hastaligindan ölenlerin sayisi 37’ye, teshis konanlarin sayisi 1529’a yükselmis.
-Sokaga çikma kisitlamasi sadece 65 yas üstü için geçerli. Herkes kendisine Olaganüstü Hal ilan etsin demek ne gerçekçi, ne de ciddiyeti var.
-Çin’de basarili bulunan, 11 günlük tedaviyi 4 güne indirdigi söylenen bir ilaç Türkiye’ye getirilmis ve 24 Mart itibariyla denenmeye baslanacak.
-Çin’den getirilen hizli teshis test cihazlari (ilk defa) tarama amaçli kullanilmaya baslanacak.
-Saglik çalisanlarina -tipki birkaç saat önce CHP lideri Kemal Kiliçdaroglu’nun hükümete önerdigi gibi- kriz süresince (üç ay) iki kat maas verilecek.
-Yerli mali solunum cihazi üretilmeye basliyormus. Maske üretimi hizlandirilmis. Bazi üniversitelerle asi üretimi protokolü imzalanmis.
-Maske, ilaç ve diger tibbi malzemeleri stoklayanlarin depolarina baskin düzenlenmis.
-32 bin yeni saglik personeli alinacak ama KHK’dan atilanlarin durumu -ki Kiliçdaroglumahkumiyeti olmayan saglik personelinin geri alinmasini istiyor- Saglik Bakanini ‘asiyor’; Bakan topyekün karar lazim diye aktariyor.
Gerisi niyet ve temenniler, pansuman gayretleri.
Gelelim söylenmeyenlere
Bizlerin söylenenlerin satir aralarindan ve baska ülkelerdeki deneyim ve bilgilerden çikarabilecegimiz söylenmeyenler sunlar:
-Bilim Kurulu ve Saglik Bakani, Cumhurbaskani Tayyip Erdogan’i koronavirüs yayilmasini yavaslatmanin en iyi yolunun genel bir tecrit uygulanmasi olduguna ikna edememis.
-Saglik çalisanlarina üç ay boyunca iki kat maas karari belli ki bugün çikmis. Belli ki Kiliçdaroglu’nun basin toplantisi ardindan aksam haberleri ve yarinki gazetede hükümetin karari olarak duyurulmasi istenmis.
-Virüsün yayilma seyrinin bütün dünyada ayni oldugu, nüfusun üçte ikisine (Türkiye nüfusuna oranlarsak) yaklasik 55 milyon bir sekilde degecegi, degdiklerinin yüzde 20’sinin (yaklasik 11 milyon) hastalanma ihtimali oldugu, bunlarin yüzde 80’inin hafif (8.8 milyon), yaklasik yüzde 15’inin agir (3.3 milyon), yüzde 5’inin çok agir (1 milyon 100 bin) hastalanacagi ve yüzde 3’ünün (99 bin) ölüm tehlikesiyle karsi karsiya kalacaginin istatistik bir deger olarak karsimizda olmasina ragmen, Türkiye’deki durumun Dünyadan çok farkli olduguna inanmamiz isteniyor. Umalim Bakan hakli çiksin, insanlarimiz kurtulsun ve Türkiye bir basari örnegi olarak kayda geçsin.
-Siyaset kulisinde Koca’nin basin toplantisi metnine Bestepe metin yazarlarinin, hatta Istanbul’daki belli mahfillerin kaleminin degdigi söylentisi yayiliyor. En son sayfada kalan iki satiri okumayi unuttugunu fark edip sorulara geçerken sonradan eklemesi konusmanin en azindan bazi bölümlerinin sonradan monte edildigi seklinde yorumlaniyor.
-Saglik Bakani Koca’nin son günlerde öne çikmasi ve belli ölçüde sempati toplamasi belli ki AK Parti içinde, üst katlarda birilerini rahatsiz etmis. Baska türlü yarim saat içinde neden dört defa Cumhurbaskani Erdogan’in damadi Hazine ve Maliye Bakani Berat Albayrak’a tesekkür etme ihtiyaci duysun? Albayrak cebinden vermiyor ki; kabinenin adi da Erdogan kabinesi. Bakanin saglik çalisanlarina ikramiye açiklarken önce dil sürçmesiyle ‘kaybimiz (ayda) 1,5 milyar lira’ demesi, belli ki kendi ifadesi degil, nitekim Bakan hemen ‘maliyeti’ diye düzeltti ve Albayrak’a bir kez daha tesekkür etti. Yetmemis olacak ki, Albayrak ayrica açiklama yaparak toplam 4,5 milyar liraya mal olacak bu adimin kendi eseri oldugunu duyurmak ihtiyaci duydu.
-Siyaset kulisinde Milli Egitim Bakani Ziya Selçuk’un da son zamanlarda sempati topladigi için AK Parti içindeki bazi gruplarca hedefe alindigi konusuluyor. Uzaktan egitimin ilk gününde ortaya çikan Adnan Menderes’in idaminin çizgi film olarak çocuklara gösterilmesinin ‘içeriden sabotaj’ oldugu öne sürülüyor. Selçuk ‘güvendigi kisiler’ tarafindan kumpasa düsürüldügünü söylüyor satir arasinda.
Bildiklerimiz
-Türkiye’de hastalik rakamlari testte ‘pozitif’ çikanlari gösteriyor. Ama herkese test uygulanmiyor. Türk Tabipler Birliginin bütün uyarilarina karsi hastalik taramasi amaçli test degil, ancak belli belirtilerle hastanelere gelenlere test uygulaniyor. Az test yapilinca, dogal olarak hükümetin ilan ettigi nispeten düsük rakamlar çikiyor. Aytaç Yalman örneginde, Covit-19 nedeniyle vefat etmis oldugu halde, hastanedeki ölüm raporunda zatürre yazilmis oldugunu ögrendik. Bu durumu Bakan da ‘tarama’ amaçli testlere Çin’den gelen hizli teshis cihazlariyla 24 Mart’ta baslanacagini söyleyerek teyit etmis oldu.
-Salginin kaynagi olan Çin, salgini kontrol altina almayi Wuhan’da tavizsiz bir sokaga çikma yasagi ile basarmisti. Güney Kore, gençlerin hastalanmadigini ancak tasiyici oldugunu saptayarak, sadece ileri yastakileri degil, özellikle gençleri de kapsayacak sinirlandirmalar getirdi. Italya ve Ispanya is isten geçtikten sonra, Fransa onlari görüp sokaga çikma kisitlamalari getirdi. Israil bir hafta tam yasak ilan etti. En son 23 Mart gecesi -daha önce hastaligi çok ciddiye almayip önlemleri boslayan- Ingiltere de sokaga çikma kisitlamasina baslayacagini duyurdu.
-Toplumun neredeyse onda birini olusturan ve lafa gelince ‘büyüklerimiz’ edebiyati yapilan (yaklasik 8 milyon) 65 yas üstü vatandaslar neredeyse alay ve dislanma konusu yapildi. Çogunlukçu kafa yapisi ötekilestirmeden duramiyor. Asil tasiyici olan gençler ise pikniklerde, dügün halaylarinda, sarmas dolas asker ugurlamalarinda.
-Hiçbir kesimi dislamayan kapsayici bir tecrit plani israrla uygulanmiyor. Oysa Koronavirüs Bilim Kurulu ve Saglik Bakaninin daha siki tecrit tedbirlerinden yana oldugunu biliyoruz.
-Koronavirüsle artan ekonomik sikintilarin Erdogan’i zor karari alip enflasyonu daha da azdirma riskine ragmen Merkez Bankasindan darphaneyi çalistirip, piyasaya daha çok para sürmesini istemeye zorlayabilecegi de az çok tahmin ediliyor.
-AK Parti TBMM heyetinin MHP ile görüstükten sonra 24 Mart’ta CHP ve IYI Parti ile de görüsme yapacagi duyuruldu. TBMM’deki üçüncü büyük gruba sahip olan HDP yine dislaniyor. Görüsme konusu, koronavirüs salgini nedeniyle hangi mahkumlarin serbest birakilacagi.
Bilmediklerimiz
-AK Parti ve MHP ‘terör suçlari’ disinda kalanlarin tahliyesinden yana. Ancak MHP’nin öteden beri ‘kader kurbani memleket evlatlari’ saydigi Alaattin Çakici gibi suç örgütü liderleri ve üyelerinin saliverilmesinden yana oldugu biliniyor. Osman Kavala’dan Selahattin Demirtas’a, son olarak tutuklanan gazeteciler Baris Terkoglu ve Baris Pehlivan’a dek gazeteciler ise terörist sayiliyor. Dahasi, cinsel saldiri suçlarina isleyenlere de ceza indirimi öngörülüyor. Bilmedigimiz, Kavala, Demirtas, siyasetçi ve gazeteciler içeride tutulurken tecavüzcüler, uyusturucu tacirleri ve mafyacilarin salinip salinmayacagi.
-Madem TBMM Genel Kurulunda oylama yapilacak, su anda koronavirüsle mücadelenin en öndeki fedakâr neferleri olan saglik çalisanlarina siddet uygulayanlara ceza artirimi öngören yasa da kabul edilecek mi? Yoksa yine CHP önergesi oldugu için AK Parti ve MHP oylariyla gündeme alinamayacak mi? Aslinda, Bakan Koca’nin saglik çalisanlarina ikramiye açiklarken performans kriterlerinin dikkate alinmayacagini söylemesi buna yasal zemin de veriyor, ama durum belirsizligini koruyor.
-Yine de bilmediklerimiz arasinda en önemlisi Erdogan ve yakin çevresinin hastaligin yayilmasini yavaslatmada birinci etken oldugu kanitlanmis sokaga çikma kisitlamasina neden gitmek istemedigi? Sokaga çikma yasaginda orduya basvurma zorunlulugu oldugu için mi? Ticaret erbabinin destegini daha fazla kaybetmek istemedikleri için mi? Camilerde cemaatle ibadete ara verilmesinden sonra bir de bu adimin ideolojik yükü altina girmek istenmedigi için mi? Neden?
Maliyeti insan hayati olan bir felaketle karsi karsiyayiz, buna karsi hep birlikte dayanisma içinde olmamiz gerekiyor. Gerekli adimlarin atilmasindaki bu çekingenlik neden? En büyük bilinmeyen iste bu.
————————————————————
24 Mart 2020
Murat Yetkin