Kürdistan’da Sömürgeciligin Mesrulastirilmasina Bir Örnek: Sadabad Pakti-1937 -II
Kürtlere karsi bölgesel güvenlik önlemleri alma adina yapilan Sadabad Paktinda’yani üç devleti biraraya getiren ittifakta’ da bu siyasal zihniyet çerçevesi içinde ele alinarak yapilmis idi. Kürt ulusuna yönelik ilk bölgesel ittifak olarak karsimiza çikan Sadabad Paktinda’ Türkiye, Iran ve Irak devletleri bütün Kürtlerin suçlu ilan edilmesini kabul ederek, her üç devlet de Kürtleri istedigi gibi öldürme, katletme, kötü muameleye tabi tutma, zulüm etme ve cezai tedbir olarak üç ülkeden birine cezaladirmak üzere teslim etme hakkini kullanarak, bu kullanma haklarini uluslararasi hukuk normalarina uydurarak, sömürge Kürdistan’da bu baskici zihniyet ile Kürtlere karsi serbest hareket ediyorlardi. 1930’lardan beri Türkiye, Iran ve Irak’i sik sik biraraya getirerek, siyasal, askeri ve ekonomik ittifaklara zorlayan temel siyasal faktörlerin basinda Kürt tehdidi algisi gelmekte idi. Afganistan’in Sadabad Paktinda’ yapilan ittifaka dahil edilmesinin ana nedenlerinden biri ise, sadece propaganda mahiyetinde paktin bütün ortadogu bölgesini kapsadigina dair imaji vermeye yönelik idi. Yani Afganistan’in bu ittifakta bulunmasinin biçimsel bir göstermelikten ibaret oldugunu söylemek mümkündür. Bir baska neden ise, Türk yönetimi sözde bu ittifak araciligi ile uzak asyada bulunan Türk dünyasi Türk-Turan imparatorlugunu kurma duygusu ile bir bag kurmaya niyetinde idi. Ayrica sözde Anadolu Türkleri, Afganistan’i çagdaslastirma siyaseti ile gericilikten kurtacaktilar.
Yani bu anlmada diktatör M.Kemal’in kurdugu sözde çagdas Türkiye devletinin algisi ile Afganistan’a bakildiginda, pek bir degisikligin olmadigi, eger Türkiye yönetiminin zihniyeti ile orada sosyal, siyasal, ekonomik ve askeri alandaki gelismelere bakarsak, Afganistan’da hala 1920’lerin gericiligi hüküm sürmektedir. Ingiltere, Fransa ve Amerika’nin tesviki ile Rusya’ya karsi Afganistan’in bu ittifaka dahil edildigi düsüncesi sadece bir propagandadan ibaret oldugunu söylemek mümkündür. Tam aksine Rusya’daki rejim ortadoguda Kürt devletini engellemek için Sadabat paktina dair yapilan ittifaki tamamiyle destekler nitelikte açiklamalar yapmisti. Örnegin 1937’de Sofya’da yayimlanan ve Sovyetler birliginin talimatlariyle yayinlar yapan Slovo adli gazetede Sadabad Pakti hakkinda su bilgiler verilmektedir:’ Ilk olarak Iran Sahi Pehlevi, ayni hizla olmamakla beraber Kemal’i takip etti. Ondan sonra inkilap ruhu Irak’a sokulmaya basladi. Türkiye kendi terakki (ilerici) hamleleriyle gerek Irak ve gerek Iran münevverlerinin gözlerini açmaya muvaffak oldu ve bunlar bir memleketi iç sükuna ve tam bir istiklale götüren yolu gördüler. Dört devlet arasindaki yakinlik ideali bilhassa bu suurun üzerine hazirlandi ve nesvünema buldu '(bkz.Silyanof, Türkiye ve Asya Pakti, Slovo, 3 Temmuz 1937, Ayin tarihi dergisi, 44. sayi 1937, Sark Pakti, Great britain and east, 24 Temmuz 1937, Svetavski, Sadabad Pakti, Samouprava, 14 Temmuz 1937).
Bu görüsün Rusya’nin yani SSCB’nin resmi açiklamasi oldugunu rahatlikla söylemek mümkündür. Burda geçen iç sükun ve tam bagimsizlik’ söylemleriyle Kürtler kastedilerek, Kürtlerin yokedilmesi basarili ve ilerici bir düsünsel olgu olarak degerlendirilmisti. Soykirim niyetiyle yokedilen Kürtlerden ve sömürgelestirilen Kürdistan’dan hiç sözedilmemektedir. Dünyadaki bütün sömürgeleri destekler mahiyette açiklamalar yapan Bulgaristan yani SSCB rejimi, 1925’ten sonra ortadoguda Kürtleri uluslararasi siyasal alanda statüsüz birakmak için Kürdistan’i sömürgelestirmis olan Türkiye, Iran, Irak ve Suriye’deki rejimleri çagdas ülkeler arasinda tanimlarken, Kürdistan söz konusu olunca yokedilmesi gereken ulus-Kürtler algisini öne çikardiklari görülmektedir.
1933’ten sonra Türkiye tarafindan hazirliklari yapilan Rusya, Amerika, Ingiltere, Fransa ve Almanya gözetiminde 1937’de Türkiye, Iran, Irak ve Afganistan arasinda yapilan ittifak sonucunda imzalanan Sadabad Paktinin Kürtleri çok yakindan ilgilendiren bazi maddeleri söyle idi: a) Taraflarin birbirlerinin içislerine karismayacaklari, b) ortak sinirlarinin dokunulmazligina kesinlikle saygi gösterecekleri, c)ortak çikarlarinin söz konusu oldugu uluslararasi uyusmazliklarda aralarinda danismalarda bulunacaklari d) birbirinin içislerine karismamak ilkesini tamamlayici nitelikte dile getirerek, bagitli taraflar kendi sinirlari içinde öteki taraflarin kurumlarini yikmak, düzen ve güvenligini sarsmak yada hükümet rejimini bozmak amaciyla silahli çeteler, gruplar yada örgütlerin kurulmasini ve onlarin eyleme geçmelerini engellemeyi yükümlenmektedir .'(bkz.Asli Nur Sencer,Tevfik Rüstü Aras dönemi olaylarla Türk dis politikasi. Ismail Soysal, 1937 Sadabat Pakti- çagdas Türk diplomasisi, 200 yillik süreç. Ismail soysal, Tarihçeleri ve açiklamalari ile birlikte Türkiye’nin siyasal andlasmalari, c.1 1920-1945. Ismail Soysal, Atatürk’ün milli dis politikasi, cumhuriyet dönemine ait 100 belge. Dostluk ve kardeslik tezahürati, cumhuriyet gazetesi, 12 Temmuz 1937. Tam bir dostluk havasi içinde imzalanan anlasma: Sark misaki, cumhuriyet gazetesi, 10 Temmuz 1937). Yukarida Sadabad paktinda adi geçen hükümlere bakildiginda özellikle Türkiye, Irak ve Iran arasinda bagimsizliklari için ayaklanan Kürtlerin desteklenmemesi gerektigi, taraflarin Kürtlere karsi destek ve yardimlarda bulunmaktan kaçinmasi zorunlulugu getirilerek, Kürtler tarafindan çikabilecek olaylar karsisinda ortak hareket edeceklerine dair hukuki bilgiler, bu pakt ile teyit edilmisti.
Öncelikle sinir boylarinda Türkiye, Iran ve Irak tarafindan Kürtlere karsi ortak askeri seferlerin yapilmasi, bölgesel ittifak olarak anilan Sadabad paktinin önemli siyasal sonuçlari arasinda yeraliyordu. Ayrica Kürdistan topraklarinin paylasilmasinin siyasal garantilerinden biri olan Sadabad paktinda ortaya çikan önemli siyasal kavramlardan bazilari su biçimde ifade edilmisler idi:’Bagimsiz Kürdistan devletinin kurulusu için mücadele eden bütün Kürtlerin suçlu bir statüde telaki edilmesi, Kürtlere ait topraklarin adi geçen üç ülke yönetimleri tarafindan dogu,bati,güney,kuyez bölgeleri biçiminde anilmalari’, Kürt dilini tamamiyle yasaklamak/egitim-ögertimden uzak tutmak, Kürt tarihini,medeniyetini ve kültürünü geçmisin hafizasindan silmek, buna bagli olarak suçlu sayilan Kürtlerin cezalandirilmalari için ittifaka imza atan ülkelerce suçlulari’ teslim alma veya suçlularin’ teslim edilmelerinin saglanmasini temin etmek, birbirlerinin içislerine karismamak, sinirlarin dokunulmazligi ve saldirmazlik, Kürt meselesini ilgilendiren uluslararasi siyasal sorunlarda karsilikli danismalarda bulunmak, Kürt meselesini ortadan kaldirmak ve Kürtlerdeki devlet anlayisini/duygusunu yoketmek için dostluk ve iyi komsuluk iliskilerini pekistirmek vs. gibi önlemler Sadabad paktinda açikça ifade edilmisler idi.
Paktin imzalanmasini saglayan kisilerden biri olan Türkiye disisler bakani Tevfik Rüstü Aras Sadabad Pakti hakkinda sunlari dile getirmekte idi:’…Pakti imza etmis olan devletlerin ortak çikarlarini ilgilendiren sorunlar üzerinde görüsmek ve hareketlerini uyumlu kilmak için dört devlet bakanlarindan oluian bir konsey kurulacaktir , Imza ettigimiz Pakt, ayni mahiyette diger taahhütlere benzeyen ve baris davasina yardim eden basit bir bölge antlasmasi midir? Buna sadece evet cevabi verilemez. Vakia Paktin metni buna istirak edenlere kendilerini ilgilendiren meseleler karsisindaki davranis tarzlarini düzenlemek için yalniz bir istisare taahhüdünü kapsamaktadir '(bkz. Tevfik Rüstü Aras, Sadabat Pakti nasil yapildi? Gazete yazilari, Büke yayinlari. Sadabat Pakti, Ulus gazetesi, 11 Temmuz 1937. Atatürk’ün milli dis politikasi-cumhuriyet dönemine ait 100 belge. 1923-1938, c.2. Fahir Armaoglu, 20. yüzyil siyasi tarihi, 1914-1980). Türkiye, Iran ve Irak devletleri, Kürtleri düzenli bir sekilde kontrol altinda tutmak ve Kürtleri hakkinda karsilikli resmi ve gayri resmi bilgi alis-verisinde bulunmak için yukarida bahsi geçen konseyin kurulmasini öngörmüsler idi. Özellikle Türkiye yöneticileri, Kürt ve Kürdistan kavramlarini cezai tedbirlerle yasakladiklarindan dolayi Kürt kavrami yerine asiler, pakti imzalayan devletleri ilgilendiren mesele, üç devleti ilgilendiren ortak çikarlar Kürdistan sinirlari ve Kürdistan topraklari yerine sorunlu bölge, sark vilayetleri, daglik bölgeler, dogu, bati, güney,kuzey bölgeleri/bölgesi vs. gibi ifadeleri kullanmayi tercih etmislerdi .
Ali Haydar Koç