Makale

Kürdistan bagimsizlik referandumu kutlu olsun

Arif Sevinç;

Kürdistan Federe Bölgesi 25 Eylül’de bagimsizlik için sandik basina gitti.
Saat 08:00’den,19:00’a kadar süren oy verme islemi huzur içinde, her hangi ciddi bir olay meydana gelmeden tamamlandi.

Kürdistan Federe Bölgesi bir kez daha barisçil yollarla kendi kaderini tayin etme kararliligini gösterdi ve rüstünü ispat etti.

Resmi olmayan sonuçlara göre referanduma sadece Kürtler degil bölgede yasayan Arap ve Türkmenler dahil tüm etnik ve dini kesimler de büyük bir ilgiyle katildi.

Erbil’de katilim orani %84 iken diger illerde ise su sekilde oldu;
Duhok: %90, Kerkük: %78, Ninova Ovasi: %80, Hanekin: %92, Akre: %94, Gulala: %78, Zaho: %94, Karatepe: %62, Cebare: %76
Yine resmi olmayan açiklamalar bagimsizlik için ”evet’ diyenlerin oraninin % 80in üzerinde oldugu isaret ediyor.

Merkezi Irak Hükümeti’nin, Türkiye ve Iran’in haksiz bir sekilde referandumu engelleme çabasi, tehditleri Kürdistan Federe Bölgesi’nin referandum kararliligini kiramadi; sinir boylarinda askeri tatbikat yapilmasi ve neredeyse tüm siyasi sözcülerin tehdit ve hakaretler yagdirmasi da.

‘ Hani sandik kutsaldi?

Milli iradeye saygi’ sözcüklerini agzindan düsürmeyenlerin Kürtler söz konusu oldugunda ‘yok hükmünde’ sözleri , ‘bir gece ansizin gelebilirim’ tehditleri ‘et tirnak gibiyiz’, ‘hepimiz kardesiz’ edebiyatina kanan ‘saf Kürtleri’ de uyandiran bir etki yaratacaktir. Kürtler, Türkiye’deki ‘Müslüman’ siyasetçilerin Ingiliz ‘gâvuru’nun çizdigi sinirlari kutsayan, Ingilizlerin kurdugu Irak devletinin bütünlügü için Müslüman Kürtlerle savasi bile göze alanlarin aslinda ne çok Kürt karsiti olduklarini görecektir.

Öte yandan, Irak da Kürtlerin nasil yasayacaklarina kendilerinin karar vermesinden daha dogal ne var?

Kurulusundan bu yana Irak merkezi hükümetlerinin Kürtlere karsi izledikleri imha politikalari, soykirim uygulamalari karsisinda sesini çikarmayanlarin bu gün söz söyleme haklari var midir?

Sadece Enfal operasyonunda Irak’in, Kürdistan’da 180 bin kisiyi toplu mezarlara gömerken, Halepçe’de kimyasal silahlarla soykirim yaparken, milyonlarca Kürt Türkiye, Iran sinirlarina sürülürken sinirda tatbikat yapmayanlar, bu gün tanklarinin namlusunu Kürdistan’a çevirmesi sadece Kürtlere sömürgeci yaklasimin disa vurumu degil midir?

Kürtlerin soykirima tabi tutulmasi ‘bölge istikrarini’ bozmuyor de, referandum mu bozuyor?
Irak Anayasasi Kürtlerin Araplarla bir arada yasamalari için önemli bir firsatti.
Irakli yöneticiler BAASci, sömürgeci, Kürt düsmani zihniyeti asamadilar. Bu firsati da heba ettiler.
Anayasa’yi bir kenara koydular. 140.maddeyi uygulamadilar. Tartismali bölgelerin statüsünün belirlemek için referandum yapmaya yanasmadilar. Oysa bu önemli bir Anayasa emriydi

Kürdistan Bölgesi’nin bütçeden almasi gereken %17lik payi vermediler. Kürdistan’i memur maaslarini ödeyemez duruma düsürdüler.

Anayasa geregi Irak ordusunun bir parçasi olan Pesmergenin silahlanmasina karsi durdular. Maslarini ödemediler.

Irak’i tam bir terör batakligina çevirdiler. Mezhep savaslarinin merkezi haline dönüstürdüler. ISID’e ebelik yaptilar, Kürdistan’a saldirdiginda ise Kürdistan’i savunma sorumlulugunu yerine getirmediler. Musul’u ISID’e terk edip kaçtilar. ISID Kürdistan’a saldirdiginda ise seyretmekle yetindiler.
Irak ordusunda ve bürokrasisindeki Kürt varligini da sifirladilar.

Irak Merkezi hükümeti bir arada yasamanin tüm olanaklarini tahrip ederken seyreden
Türkiye, Iran simdi neden tanklarini sinira sürüyor, tehdit ve hakaretler yöneltiyor?

O zaman Irak’a ‘adil ol, Anayasaya uy. Kürdistan’in haklarini teslim et, yoksa istikrasizliga neden olursun’ denmedi de simdi neden Kürtlere efeleniliyor?

Nedeni belli elbette; Kürt düsmanligi…

Bunu her söylemde, her tepkide görmek mümkün.

Türkiye televizyonlarinda bagimsizlik referandumu ile ilgili tartismalar insanin midesini bulandiriyor.

Türk Irkçilari, Kürdistan’in bagimsizliginin Türkiye’nin güvenligini tehdit edecegini tekrarlayip duruyorlar.

Çünkü degismek, kendi sinirlari içinde Kürtlerin mesru haklarini teslim etmek niyetinde degiller. Onlar yine eskisi gibi Kürtlerin soykirimlara tabi tutulmasini, katliamlarla, sürgünlerle, asimilasyon politikalariyla, yok edilmesini hedefliyorlar.

Çok uluslu bir cografyada zorla tek ulus yaratma projesinin büyük acilar ve güvensizlikler yaratarak basarisizlikla sonuçlandigini görmek istemiyorlar.

Güneydeki gelismelerin diger parçalara da sirayet etmesinden korkuyor, uykulari kaçiyor.
Artik bu çagda, makul olmak, adil olmak Kürtlerin gasp edilen mesru haklarini teslim etmek üzere harekete geçip bir arada, baris içinde yasamanin zeminini olusturmak yerine, irkçi, Kürt düsmani heyezanlarla ‘savas’ hazirliklarina girismek akilli siyasetçilerin isi degildir.

Suriye de Esad rejimi, Irak’ta Saddam rejiminin ülkelerini sürükledikleri yikim ortadayken ders çikarmayanlara ne yazik!

Irkçi Kürt düsmani kesim bagimsizlik referandumuna karsi propaganda yaparken Kerkük’te Türkmenlerinde yasadigindan hareketle oranin Türk topragi oldugunu ve Türkmenlere zulüm yapildigini söylemektedirler.
Bu kara ve komik propagandaya kendilerinden baska inanan var midir bilinmez ama irkçi Arap iktidarlarin, özellikle BAAS rejiminin Türkmenleri Araplastirma politikasi güttügünde, dilleri, kültürleri, okullari yasaklandiginda, sürgün edilip yerlerine Araplari yerlestirdiklerinde, katlettiklerinde harekete geçmeyenlerin bu gün Türkmencilik yapmasi tam bir iki yüzlülük.

Evet, Kürdistan bölgesinde, özellikle Kerkük’te Türkmenler var. Ancak nüfuslari 450 bin civarindadir.

Bölgede ezici çogunlugu olusturan Kürtler ile birlikte yasamakta ve nüfus olarak Araplardan sonra gelmektedirler.

Bu gün Türkmenler 111 sandalyeli Bölgesel Yönetim Parlamentosu’nda 5 sandalye ile temsil edilmektedir. Seçilecek kadar oy almamalarina ragmen kontenjan ayrilarak temsilleri saglanmaktadir.

Bölgede serbestçe siyasi faaliyet sürdürmektedirler. Sadece MHP çizgisindeki Irak Türkmen Cephesi degil, Kürdistan Demokrat Türkmen Hareketi, Türkmeneli Partisi, Türkmen Birlik Partisi, Bagimsiz Türkmen Hareketi, Türkmen Reform Hareketi, Hizmet ve Reform Partisi gibi partilerde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Anadilde egitim yapan okullari, TV, Radyo, Gazete vd. medya kuruluslari var.
Referandum sonrasi yapilan açiklamada kurulacak Kürdistan cumhuriyetinde Kürtçe, Arapça, Türkmence ve Ermenicenin resmi dil olacagi da ilan edildi.
Üstelik Asuriler, Keldaniler, Süryaniler, Türkmenler ve digerlerinin isterlerse kendilerini yönetmek üzere otonom olabilmelerine de olanak sunuldu.

Uzatmaya gerek yok. Her sey gözler önünde cereyan etmekte.

Kürdistan Federe Bölgesi, barisçil bir sekilde, mesru bir referandum yapti ve bagimsizlik yönünde kararini verdi.

Herkese düsen bu gerçegi kabul etmek ve Kürdistan Federe Bölgesi ile iyi komsuluk iliskileri kurmak için çabalamak olmalidir.

100 yil savasla, kanla, katliamlarla bas egdirilmeyen Kürtleri tehdit etmek kimseye bir kazanç saglamaz. Irak’ta Kürtler bagimsizlik istiyor. Size ne? Siz neden Irak’in iç islerine karisiyorsunuz?

Ben kendi adima Kürdistan Federe Bölgesi’ni her türden engellemeye, tehdide ragmen barisçil bir yolla Kürdistan halkinin iradesini ortaya çikaran referandumu yaptiklari için kutluyorum.

Arif Sevinç

Back to top button