Kürdistani Durus
ISID’in Musul’u ele geçirmesinin hemen ertesinde, gazeteci dostum Ramazan Yavuz’a, benimle yaptigi söyleside, ‘ISID gibi vahsi uygulamalara imza atan örgütler, bazan istemeseler de hayirlara vesile olan seyler de yaparlar’ mealinde söylediklerime, aralarinda arkadaslarimin da oldugu bir kesim tepki göstermisti. Kafa kesen, Suriye’de Alevileri toptan katleden bir örgütü ‘iyi göstermek’le suçlanmistim.
Musul isgalinin üstünden bunca zaman geçtikten sonra, ISID’in Sengal’de Êzidi soykirimi gerçeklestirmesi de bu görüsümü degistirmedi. Yine ayni görüsteyim.
ISID hakkinda olusturulan algiyi bir kenera birakarak, gelin bu örgütün direkt ya da dolayli yollardan ‘hayirlara vesile olan’ islerine birlikte bakalim.
– Herseyden önce Bagdat-Hewlêr gerginliginin temel nedenlerinden biri olan Irak Anayasasi’nin Kürdistan Bölgesi sinirlari disindak kalan Kürd bölgelerine iliskin 140. Maddesinin önemli bir bendi pratikte hayata geçirildi. ISID karsisinda gerileyen Irak Ordusu’nun terkettigi Kürdistan-Irak sinirindaki üslerine Pesmergeler yerlestiler. Yani bir iki ufak sorun disinda kürdistan bölgesi’nin cografi bütünlügü saglanmis oldu.
– ISID, Suriye ve Irak’ta kontrolü altina aldigi topraklarda Islam devleti ilan ederek yapay Suriye-Irak sinirini anlamsiz hale getirmekle kalmadi. Ayni zamanda Türkiye sinirina da dayandi. Ürdün, Lübnan ve Filistin de ISID’in ilan ettigi devletin sinirlari içinde bulunuyor. Yani, ISID Lozan Anlasmasi için, bir baska ifade ile Ortadogu’da var olan statü için de tehlike çanlari çaliyor. Kuskusuz bölgede var olan satatüde yasanacak en küçük bir çatlak bile, bu statünün baslica kurbani olan Kürtlerin lehine olacaktir.
– Sengal, Mahmur ve Celavla’ya saldiran ISID, Güney Kürdistan’da bulunan ve silahli güce sahip olan Kürdistani örgütleri bir cephede bulusturdu. Bir baska ifade ile Güney Kürdistan’daki ulusal kazanimlari tehdit eden gelismeler, Kürdistanli örgütleri birbirine daha da yakinlastirdi.
– Kobani’yi abluka altina alip saldiriya geçen ISID, bir dönemdir birlik arayisi içinde olan Güneybati Kürdistanli örgütlerin bu dogrultudaki çabalarini yogunlastirmalarina ve neticede bu arayislarini Dihok Anlasmasi ile taçlandirmalarina yardimci oldu.
– Ayni Kobani saldirisi, Mahmur Cephesi’nde yasanan Pesmerge-gerilla isbirliginin, YPG Savascisi-Pesmerge isbirligi biçiminde tekrarlanmasina yol açti.
– ISID ve saldirilari, bölgede, özellikle de Irak ve Suriye’de istikrar ve huzurun saglanmasinin, ISID’e karsi kararli bir bir direnis gösteren Kürdlerin yardimi olmadan mümkün olmadigini gösterdi.
– ISID’e karsi savasan Kürdlere yapilan uluslararasi askeri ve siyasi destek giderek artiyor. ISID’e karsi gösterdigi direnis nedeniyle, Kürdlerin uluslararasi arenedaki imaji giderek parliyor. Bu durum ise, bölgeyi yeniden dizayn etmek isteyenlere, Kürdleri ve taleplerini dikkate almayi dayatiyor. Bir baska biçimde ifade etmek istersek. Bagimsiz Kürdistan devleti talebi, yerel, bölgesel ve uluslararasi arenada giderek daha fazla destek buluyor.
– Kobani’nin ISID’in eline düsmesini istemeyen Koalisyon Güçleri’nin hava saldirilarinin, Kürdistan Bölgesi üzerinden yaptiklari silah yardiminin, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Pesmergenin Kobani’ye yardima gitmesinin, bir baska ifade ile YPG Savascisi, Pesmerge ve ÖSO bir araya gelmesinin siyasi sonuçlari olacaktir. Pek uzak olmayan bir gelecekte, bölgede kartlar yeniden karilacak, yeni ittifaklar kurulacak, yeni siyasi dengeler olusturulacaktir.
– Kobani’de Uluslararasi Koalisyon öncülügünde yasanan Pesmerge-ÖSO-YPG isbirligi ile, Suriye iç savasinin baslamasindan bu yana, PKK ilk kez Iran-Suriye-Hizbullah ekseninden çikarak, Türkiye-Katar-Suudi Arabistan eksenine (Sünni) yanasiyor. Bu durumu ileride olasi yeni siyasi ittifak ve isbirliklerinin ön emareleri olarak görmek mümkün. Zaten Öcalan’in örgütünü Sii ekseninden çikartmak istedigi de bir sir degil.
Bu benzeri gelismelerden sonra ISID’in ‘hayirlara vesile oldugunu’ söylememe tepki duyanlar simdi de ayni düsüncedeler mi? Bilmiyorum.
Ama kesin emin oldugum bir sey var. O da bölgenin önemli oyun kurucu ülkelerinden birisi olan Iran’in, Ortadogu’daki etkinligini azaltan sözkonusu olasi gelismelere karsi sessiz kalmayacagidir.
Iran, Suriye’deki pozisyonunu zayiflatan sözkonusu iliski ve olasi yeni ittifaklari engellemek için, Irak’taki ve Kandil üzerindeki etkisini kullanacaktir. Güneybati Kürdistan’da, kendi disindaki Kürdistanli örgütleri baski altina alarak olusturdugu yapiyi, baskalari ile paylasmak istemeyen tekçi PKK-PYD’nin, Pesmerge’nin Kobani’ye yardima gelmesi fikrine basta soguk davranmasinin nedenlerinden birisi de, Iran’in Kandil üzerindeki etkisidir.
Önümüzdeki dönemde Bagdat-Hewlêr iliskilerinde, Bagdat kaynakli gerginliklerin yasanmasi, Sii Bedir Ordusu’nun 140. Madde kapsaminda olan bölgelerde aktif hale gelmesi, ‘anlamli müzakereler yapilmasinin çok yakin oldugu’ bir dönemde, Kuzey Kürdistan’da karakollara yapilan saldirilarin ve güvenlik güçlerine yönelik gerçeklestirilen suikastlerin artmasi süpriz olmayacaktir.
Özcesi, kargasanin sürekli hale geldigi, ‘dost’ ve ‘düsman’ kavramlarinin çok hizli bir biçimde yer degistirdigi cografyamiz, yeni iliski ve ittifaklarla bu ittifaklarin neden olacagi alt üst oluslara gebe. Bu kagasa içinde yolumuzu kaybetmek ve gelismelerin pasif bir nesnesi olmak istemiyorsak, aksine Kürdistan’in sahip oldugu enerji kaynaklari ve cografi konumundan yararlanarak özne haline gelmek istiyorsak, sarilacagimiz ip ne dini ve hamasi ‘halklarin kardesligi’ ipidir. Bizi kargasa ortamindan kurtaracak ip Kürdistani iptir. Bir baska ifade ile kürdistani durustur.
Imrali ve AKP yönetimindeki TC devletinin el ele vererek bize ‘bin yillik Kürd-Türk kardesligi’ boyasiyla boyanmis ‘Türkiyelilik’ gömlegini giydirmek istedikleri bu dönemde, Kürdistani durus daha bir önem kazanmaktadir.
Gelismeler, geç olmayan bir gelecekte, Kürd siyasi hareketinde bu temelde bir ayrismanin yasanmasinin kaçinilmaz oldugunu göstermektedir.
Basari için militanca ve kararli bir mücadele yeterli degildir. Bununla birlikte gelismelerin yönünü tespit edip buna uygun tavir belirlemek te en az bu kadar önemlidir.
Özcesi, Kürdistani bir durus hem bugün, hem de gelecek için gereklidir.
Mesud Tek