Kürt ulusal dinamiginin gücü, anlami, islevi

Meteryalist felsefeye göre, toplumsal iliskiler zanettigimizden daha karmasiktir. Toplumsal yasam bir çeliskiler yumagidir. Bu çeliskilerin bazilari uzlasmaz, bazilari ise uzlasir çeliskilerdir.
Her çeliskinin giderilmesi için insanlar, iki ana eksen üzerinde saf tutarlar. Bunlardan biri tez, öteki anti tez hattidir. Konu üzerinde yapilan tartismalar, kavgalar, savaslar sonucunda, bir senteze varirlar. Bu sentez, kendi içinde yeni bir tez ve anti tez ikilemini ortaya çikarir. Ve bu böyle devam edip gider.
Yani yasamimiz, sürekli bir degisim ve dönüsüm eylemi içinde sürüp gider. Bu tarihi gidis, hep iyiye, güzele, esitlige, adalete, hak ve hukuka dogru yol alir. Yani statükocular geriler, degisimciler yol alir.
Toplumlari degisim ve dönüsüme zorlayan önemli ana çeliskileri su sekilde özetlemek mümkün:
1-Sinifsal çeliski,
2-Ulusal çeliski,
3-Felsefi çeliski,
4-Dinsel, mezhepsel çeliski,
5-Cins çeliskisi,
6-Kültürel çeliski.
Marksizme göre toplumdaki en belirleyici çeliski sinif çeliskisidir. Çünkü toplumun küçük bir bölümünü olusturan burjuva sinifi, toplumun ezici çogunlugunu olusturan emekçileri baski ve sömürü altinda tutar.
Bu maddi ortam, isçi sinifini düzeni degistirmeye iter. Isçi sinifi, toplumda var olan diger düzen karsiti toplumsal gruplari yanina alarak devrim yapmaya zorlar.
Marksizme göre isçi sinifi lokomotif, ezilen uluslar, köylüler, küçük üreticiler, esnaf, kadinlar gibi düzen karsiti gruplar ise vagon konumundadirlar.
Ve yine marksizme göre, eger isçi sinifi çesitli nedenlerle bu tarihi misyonu yüklenemiyorsa, o zaman ikinci ana çeliski olan ulusal çeliski, lokomotif görevini yüklenir. Hem ulusal hem de toplumsal kurtulusa öncülük yapar.
1961 Anayasasi’nin yürürlüge girmesiyle birlikte, Türkiye’de büyük bir toplumsal, sosyal, ekonomik ve kültürel uyanis basladi. Türk isçi sinifiyla kürt ulusal mücadelesi öne çikmaya basladi.
Egemen çevreler bu tehlikeli gidisi durdurmak için, bir dizi tuzak projeler hazirlamaya basladilar. Türkiye’de sinif bilincinin yayginlasip köklesmesine, önder kadrolarla kitleler arasinda iletisim agi örülmesine mani olmak için, mücadeleyi siddete yönlendirdiler. Sonra da asimetrik silah gücüne dayanarak, devrimcileri ve devrimi ezip yok ettiler. Türk solu, hala belini dogrultabilmis degil. Bu nedenle lokomotif olamiyor, kurtulusa önderlik yapamiyor. Kendilerine hayri dokunmayan bu kisiler hala Kürtlere akil vermeye, agalik yapmaya devam ediyorlar.
Kürt ulusal mücadelesi ise, aksine giderek yayginlasti, güçlendi. Türkiye’nin en kararli, en direngen anti fasit dinamigi, demokrasi, degisim ve dönüsüm motoru haline geldi. Bunun ana nedeni, kaderini belirleme kararliligi içinde olan Kürt ulusal varligidir.
Bu maddi ve tarihi ortam nedeniyle Kürt ulusal kurtulus mücadelesi, Türkiye’de lokomotif konumuna gelmis bulunuyor. Ne var ki bu lokomotifin motoru tekliyor, mazota su katilmis, motor vitese geçmiyor, freni tutmuyor ve daha önemlisi makinisti ehliyetsiz.
Ciddi kusurlari olan bu lokomotif, pesine taktigi vagonlari etkin ve güvenilir bir biçimde menzile dogru götüremiyor. Lokomotifin çok ciddi bir onarima ihtiyaci var.
Kürt sorunu, ulusal bir sorundur ve ulusal bir projeyle, yani Milli Demokratik Devrimle çözülür. Bu nedenle Kürt sorunu herseyden önce, Kürt burjuva sinifinin, Kürt ulusal güçlerinin sorunudur. Ne yazik ki bu kesimler hala, Türk Alevilerinin,Türk Müslümanlarinin ve Türk liberallerinin kuyruguna takiliyorlar, onlarla ayni hat üzerinde saf tutuyorlar.
Kürt sosyalistleri de her ne hikmetse, sorunun ulusal bir sorun oldugunu kabullenmekte zorlaniyorlar. Bunu kabul etmeleri halinde sosyalizme ihanet edeceklerini düsünüyorlar.
Oysa, dünya sosyal mücadeleler tarihine baktigimizda, sosyalistlerin ulusal kurtulusun örgütlenmesinde etkin rol aldiklarini, ulusal birligin kurulmasi için kararli özverili bir mücadele yürüttüklerini, ulusal ve toplumsal kurtulusu iç içe götürdüklerini, söylemleriyle, eylemleriyle ve fedakarliklariyla kitlelere verdikleri güvenle devrime öncülük ettiklerini görüyoruz.
Bunun için her seyden önse, Kürt ulusal birligini saglanmak gerekiyor. Bu birligin ana ilkeleri üzerinde uzun boylu tartismaya gerek yoktur. Sinifi, ideolojisi ve sosyal statüsü ne olursa olsun Ben Kürdüm, Kürt sorununun esitlikçi bir temelde çözülmesini istiyorum. Hangi bayrak altinda, hangi isimle, hangi rejim içinde yasayacagima ben karar veririm.’ diyen her Kürt, bu birligin tabii üyesidir.
Kürt ulusal birligi, ülkede var olan düzen karsiti tüm gruplarla is ve güç birligi içinde olmaya özen göstermelidir. Onlarin sorunlarini da çözme, onlara daha özgür ve mutlu bir yasam saglama konusunda kararli oldugunu deklere etmelidir. Söylemleri ve eylemleriyle toplumun zayif kesimlerine güven vermelidir.
Dostlarini çogaltmaya, düsmanlarini ise azaltmaya özen göstermelidir. Bunun için dost ve düsmanlarini nesnel bir ölçüyle belirlemelidir.
Kürt ulusal mücadelesi önce lokomotif olmali, daha sonra da vagonlari pesine takmalidir. Bunun için çok renkli, çok sesli, çogulcu, katilimci ve paylasimci bir politika izlemelidir. Dünyadaki tüm kötülüklerin anasi olan üniter kültüre ve politikaya kararlilikla karsi çikmalidir. Toplumda var olan tüm kimliklere esit mesafede duran bir yönetim anlayisini savunmali, çok renkli, çok sesli bir yasam vadetmelidir.
Statükoya karsi olan tüm degerleri esgüdüm halinde mücadele alanina sürmelidir.
Kürt ulusal kurtulusçulari bu tarihi görevini yüklenecek yetenektedir. Hem kendini, hem Türk emekçilerini ve hem de tüm etnik ve sosyal gruplari özgürlüge kavusturacak güçtedir.
Kisacasi Kürt ulusal mücadelesi, Türkiye’deki tüm sorunlari çözebilecek bir dinamiktir. Hem kendini, hem de diger muhalefet gruplarini kurtulusa tasma gücüne sahiptir. Bu durumu disimizdaki ilerici, devrimci, demokrat, insanlara, kurumlara, partilere anlatmamiz gerekiyor.
Herkes sunu iyice kafasina koymalidir. Kürtler kurtulmadan hiç kimse kurtulamaz. Kürt ulusal mücadelesi her kapinin kilidini açacak bir maymuncuktur. Türkiye’da var olan tüm demokrasi ve insan haklari savunucularinin Kürt ulusal müdadelesine destek olmasi, tüm toplumun yararinadir.
Yilmaz Çamlibel