Makale

Kürt yorumzedeler

KCK Es Genel Baskani Cemil Bayik bir açiklama yapti köseler yorumdan tasti.

Yorumlarda, kalem ve kimlikler ayri olsa da zihinler ayniydi:

‘Bayik’in açiklamasi önemsiz degilse bile, Öcalan son sözü söyler. Çekilme durdu/ durmadi. Taktik mi, stratejik mi? Acaba bir tehdit mi?’

Bunlar Türkiye’de yorum/ analiz. Peki, bunlar analiz midir, uzman bir analist bunlari mi yazar?

Yorumcunun birikimi, vizyonu, pozitif veya negatif olmasi, niyeti önemsiz, bu kapsamdaki bir yazi yorum yazisi degildir. Çünkü o tür cümlelerle yapilan, haber ajansinin verilerini yan yana dizip haber metni degil de, makale tarzinda yazmasi gibi bir eylemdir.

Yapilan tanim olarak böyle ama bunun bir de durdugu yerin siyasal konumlanisina göre kurulmussa cümleler, ortaya insanligin aldigi yol itibariyle Hitler mahkemelerinde karar veren hâkimlerden beter bir durum çikar. Günahlari boynuna, cümlelerinden sonra, kendi kendilerine, ‘Vay be, ne diplomatça oldu, ne de kiviriyor su cümlem, yanlis meslek mi seçmisim!’ demisler midir, kim bilir!

Kürt sorunu, çözümü ya da çözüm süreci demek Cemil Bayik’in açiklamasi demek degildir. Çözüm, Demirtas’in Öcalan’a gidip gelmesi de demek degildir. Bunlar olsa olsa sürecin birer parçalaridir, ama bunlari sorunun asli gibi sunmak ve orada tutmak çözümü buralara hapsetmek demektir. Kisiler etkilidir ama belirleyici olan harekettir; bu genel geçerdir, unutulmamalidir.

Yapilan kasitli midir, bir mühendislik çalismasi midir, nedir, çok önemli degil, ama o içerikte yazilanlar birer analiz degildir. Olsa olsa yazi gününü kurtaran metinciklerdir. Bu tür ‘ne sis yansin ne kebap’ta kalan metinlere, yorum, haber-analiz degil, haber metni ya da en iyimser tanimla haber-yorum denir.

Açiklamalar yorumlanamaz mi? Tabii ki yorumlanir ama yorum, açiklamalarin arka bahçe falina bakmak degil, sorunu dogru tanimlayip dogru çözümleri öngörmektir; sorunun nedenlerini ve çözümü, gidisati tahlil etmektir; olaylari, nedenleri ve üreteni ortaya çikarmaktir. Süreç yürümekte midir? Yürümemekteyse nedendir? Devlet mi, Kürt tarafi mi ipe un sermekte, çözülemeyiste bölgesel ve küresel nedenler etken midir?

Ortada bölgesel hatta küresel bir Kürt sorunu var. Baris bölgede yasayan tüm canlilar için yasamsaldir. Bu sorunun çözülmesi her bakimdan sarttir. Böylesine acil bir sorunun çözümü için ugrasan bir yorumcuysa yaziyi yazan, engelleri tanimlar ve ortadan kaldirmak için öneri sunar. Kürt barisini kim, neden engellemek istemektedir. Kürt halki niçin gerilla olmustur? Kürtlerin istedikleri bir imtiyaz midir? Temel haklar, anadilleri ve anadillerinde egitim yapabilmeleri ve de yerel ve kültürel yasama dair seyler hep yasamsal. Kürtlerin temel haklari 90 yildir verilmemis ve bu temel haklari tanimamak bir gasp, gaspa karsi demokratik mücadele yollari sürekli zindanlarla, iskencelerle, zulümlerle ve ölümlerle kesilmis ise, Kürtlerin gerilla olmasindan baska bir yol kalmamissa.. Kürtler gelinen su kosullarda bir halk oldugunu ve haklari oldugunu bilince ve bilinçlere çikarmissa ve artik demokratik yolla sürdürecegim haklarimi kanunilestirmeyi demisse, onlarin bu yeni ve dogru yollarina omuz vermek bir insanlik onuru olmalidir. Devlet ve devletin varyantlarinin barisin tesisine engel olma gayretlerine ise dimdik karsi durulmalidir.

Kim ne derse onu demelidir, baskasinin dedigi üzerinden diyecegini tarif etmemelidir. Aksi hâlde, ‘Bayik ne kastetti, demek istedi ki tekrar silaha sariliriz’.. gibi kuskularla baris oyalanir, umuda yazik edilir. Çünkü amaç zaten Kürt mücadelesini hâlen sahip oldugu silahtan koparmak ve haklarini teslim etmek, demokratik zemine çekmektir. Bunu haklari teslim etmeyenler, devlet yapacaktir. Silahi tekrar aliriz veya birakmayiz demeleri o baglamda bir tehdit degil, verili durumun tanimidir ve bunu degistirmeye dönük adim atmamak, haklari teslimi sürüncemede birakmak, durumun devamini istemektir. Üzerinde durulmasi gereken, sivil siyasete geçisin önündeki insani, evrensel engellerin kaldirilmayisi ve vebali büyük bu sorumsuzlugu devam ettiristir.

‘Hem vurup hem de ne vuruyorsun be’ denmemelidir.

Kürt hareketi örgütlüdür. Silahi birakmanin ve sinirdan çikmanin yüzdesi olmaz. Örgüt silahi biraktim, disari çiktim dediyse, silah birakilmis, disari çikilmis demektir. Önemli olan silahin, gerillanin kaynaginin, yani halkin buna ikna olmasidir. Onun yolu somut adimlardan geçer. O yüzden analistler, somut konulari yazmalidir:

Roboski ne oldu, niçin o çocuklar devletin bombalariyla paramparça edildi?

KCK tutuklulari neden hâlâ içeride?

Siyasi Partiler ve Terörle Mücadele Yasasi neden degismedi?

Anadilde egitim bir temel haktir, neden hâlâ gasp edilmektedir?

Anayasa taslaginda tek etnisite inadi neden?

Bunlar yazilmadan Bayik tehdit mi etti, ne demek istedi gibi laflari yazmak, üstüne de birkaç barisa dair cümle kurarak Kürtlere agabeylik taslamak analiz degildir. Çözümün engellerinin evrensel haklara direnen devlet ve devlet zihniyetiyle bütünlesmis hükümet oldugunu bikmadan yilmadan, tekrar etme pahasina yazmak lazim.

Bunlari yazmak için bir yerlerden atilmaya da, Orhan Pamuk veya Ahmet Altan olmaya da gerek yok.

[email protected]

10 Eylül-Taraf

Ilker Demir

Back to top button