Makale

Kürtler artik papaz degil, aktör olmak zorundalar

Degerli okurlar,

Almanya’ya, daha dogrusu Berlin’e gelmem tam 32 seneyi asmis durumda. Ben buraya geldigimde henüz onsekizdim, yani bir çok alanda, çiçegi burnunda biriydim. Evela Ankara DHKD dernegiyle tanismam ve ardindan Berlin’e gelmem, benim için bir dönüm noktasiydi. Aile bireylerimin burada Berlin’de ve hakli olarak Kürt halkinin mücadelesinde taraf olmalari, KOMKAR gibi bir kurumda çalismalari, benim bu iste motivasyon ve taraf olmami da beraberinde getirdi. Bu durumum 1981 lerde TC. Tarafindan hemen kesfedildi ve pasaportuma diger aile birey ve dernek üyelerinden önce, el kondu . Ne mi yapardim, iyi Kürt halk danslari oynar, Almanya genelinde Newrozlarda Kürt folklor ve kimligini tanitir, stranlar söyler, bildiri dagitir, yazi yazar, gazete satar, afis yapistirir, top kosturur ve iyi Kitle baglari olusturarak genis bir yelpazeye hitap ederdim. Bu bahsetigim unsurlari bir arada bulunduran bir kisi olarak ben, benden öncekilerdende önce , yani dernek baskanlarindan evvel, TC. ve konsoloslar tarafindan hemencecik kesfedilerek, potansiyel suçlu olarak , pasaportuma el konulardan biriyim. Yani ben su an hala, magdur olanlardanim. Bu CEZAYI, 18 sene nenem ve dedemi görmemekle, agir bir sekilde ödedim. Benim için nene ve dede, baskalari içinse anne ve babalarini görmek, ancak ve ancak bir çoklari gibi benim de, Alman vatandasi olmamdan tam 18 yil sonra mümkün oldu. Baskalari için anne va baba ne ifade ediyorsa, benim için de nenemlerin durumu odur. Bugün nenem , dedemler artik yasamiyorlar ve baskalarinin ise, anne ve babalari . Oysaki bir çoklarimiz en azindan, onlarin cenazelerinde bulunmayi ne çok isterdik. Iklim bizler için degismedi; bu gidisle, hiç bir zaman degismez de.

Her Türkiye’ye gittigimde en az yarim yada bir saat tutulurum, bu sene de 17.7.2013 te aynisi oldu, bundan böyle de ayni sey olacak. Bunun baska da bir izahi, tarifi olmayacak. Kimileri için zaten ferman önceden biçilmistir. Bunun gaci, gici yoktur. Benim için durum oldukça açik, baskalari ellerini, kollarini sallayarak geçtiklerinde, Ahmet Kaya’nin da dedigi gibi benim uçurtmam hep „Tellerde takili kalacak’. Her seyin bir bedeli var ve ben bu bedeli, anlasilan bir ömür boyu ödeyecegim. Bundan hiç bir zaman bu yasima ragmen de, örnegin bir K. Burkay gibi, kesinlikle pisman olmadim ve olmayacagim da.

Evet ne ben vede benim gibi az bir kesim bunlardan dolayi, ne papaz, hoca, seyh, dede, statükoculara yalaka olduk, ne de bunlara müsamaha gösterip tirstik, sustuk vede onayladik. Insan gibi omurgali,onurlu, karekterli kisilik, ahlak sahibi olmak, her babayigidin harci degil ve olamaz da. Bu yüzdendir ki bir çok kesim ister Apocu, ister Devlet yanlisi olsun Burkay’in kisiligine toz konduramadi , konduramazlardi da. Burkay kisiligi Ortadogu, Avrupa ve Dünya genelinde sosyal bir ekol, gerçekçi ve ayni zamanda okadar da rasyonalist bir çizgidir. Kimileri su günlerde dünyayi adeta yeniden kesfeder gibiler. 82 öncesi ve sonrasi Kürt Ulusal Konferansi ve Kongresini dillendirip ve ilk pratik adimlari atan Burkay çizgisi ve PSK’si olmustur. O dönemlerde dört parçada bir çok Kürt partileri deve kusu politikalari yaparak kafalarini kuma gömmüsler ve adeta cellatlarindan medet bekler durumundaydilar. Birileri hiç utanmadan, ne hikmetse son günlerde küfür etikleri ve savastiklari Barzani ve Talabani resimlerini Apo ile birlikte yan yana getirerek övgüler dizmeye basladilar bile.

Dünün „gerici ve ilkel’ olan parti liderleri bugün, bu baylarin bas taci olmus durumda. Lakin bu Konferansa katilan partilerin, PKK gibi bir handikap ve açmazlari da hiç bir dönem maalesef sona ermeyecektir. Konferans PKK gibi bir açmazi geçmisiyle birlikte sorgulamadigi ve dersler çikarmadigi müddetçe de, hep topal yürümeye devam edecektir. Konferansa sebep olan kosullari ne Rojava nede Basur tetikledi. Bunu Dünya ve Ortadogu’daki yeni konjüktürel gelismelerle birlikte, bir bütün olarak ele almakta yarar var. Cografyamizda patronlar degisti ve bir yönüylede Kürtler açisindanda bu durum çokta isabetli oldu. Çanlar her zamankinden ziyade bugün daha da çok ve anlamli bir sekilde ,Kürtler için çalmaya baslamistir. Kürtler bunun kiymetini bilmeli ve ona göre politikalar belirlemek zorundalar. Kürtlerin üzerlerinde yasadiklari topraklar her alanda, düne nazaran bugün, yeni dünya düzeninde çok büyük bir anlam ifade etmektedir.

Yekvücut olacak bir Ulusal Kongre yada Konferans ancak ve ancak geçmisinden dersler çikararak ve üzerlerinde yasadiklari cografyanin da nihayet kiymetini bilmeleriyle, basari sanslari vardir, yoksa digeri sadece Laf u güzaf olur.

Degerli Okurlar,

Kürtler artik aktör olmak zorundalar, bu suskunlugu asip kendilerine güvenmek zorundalar. Nazi Almanyasindaki papazlar gibi suskun kalmamali, üç maymunlari oynamamalilar. Artik çagimiz dik ve omurgali durusu her zamankinden daha da bir yakici sekilde dayatmis, ve bunun zikzakli kaçis yoluda kalmamistir.

Hüseyin Sahin

Back to top button