Kürtler, krizleri baskilama förmülü sayildikça
7 Haziran seçim sonuçlarinin ekarte edilerek, faturasinin derin bir düsünle Kürtlere kesildigi bes aylik acili ve sancili dönemin sonunda, 1 Kasim seçim sonuçlariyla yüzlesildi nihayet.
Seçmenin, aklin yoluyla hangi kistaslari öne çikarip bu bol ölümlü ve acili dönemde Kürt orjinini yaban gören sasi solcularla lale devri yasayan HDP’yi direkten döndürürken, AKP’yi nasil bir trentin içine çektigi sular durulunca anlasilacak.
Türkiye’de kararmaya yüz tutmus demokrasi mordan siyaha mi yoksa pembeye mi bürünecek? Bunu belirleyecek olan, vaad edilen demokrasinin her kesime mi yoksa toplumun endiseleri gözetilmeden, simdiden baslayan insallah ve masallahlarla birey tercihli otokrasiye dönüsüp dönüsmeyecegi önümüzdeki dönem gösterecek.
HDP ve evvelliyatinin siyasi yasami boyunca, ergenekon-feodalizm magduru mazlumlara karsin güçlünün sopasini oynamasina ragmen, Kürtlerin yasadigi fiziki ve ruhi travmalari nasil oya devsirdigine bir an için nokta koyalim ve önceligi AKP’ye verelim. Çünkü orta doguya da damgasini vuracak, basta AB olmak üzere dünyanin da Türkiye’ye bakis açisini sorgulayacak olan, sarayin komutasindaki AKP’nin sekillendirip sarayin onayina sunacagi kabinenin izleyecegi seyir, kamuoyunda endiseli bekleyise dönüsmüs bulunmakta. Öyle ki her iktidari döneminde toplumun farkli bir AKP’yle yüzlesmesi ve en son, varlik nedeni muhafazakar müslüman ögretisinden de uzaklasip ülkücüleserek baslattigi süreci kontrollü bir sekilde özel savas konseptinin insafina terkedisi, endiseleri katlamaktadir.
17-25 Aralik sendromundan kimyasinin bozulmasi üzerine, önce müslüman Kürtlere kör bir cepheden bakmakla kimlik ve misyon kaybi yasamasina ragmen, en kabadayi AKP’liyi bile sasirtan bu sonucun hala tahlil ve taniminin yapilmadigi, baris umutlarini krize sokucu yoksul Kürt mahallelere dayatilan orantisiz güç ve cenkçi anlatimlardan anlasiliyor. Oysa islami güzel ahlak ve cömertlikle anlamlandiran, ibadeti basta müslümanlari kavmiyete göre ayristirmayi ve ötekilestirmeyi, yolsuzluk, siyasi ihtiras olmak üzere Allah’in yasakladigi haramdan uzaklasmak oldugunu kabul eden muhafazakar müslümanlarin, on yillik zaman dilimi sonrasi vicdani mekanizmasi nefsinin eline geçmis varsaydigi AKP’den uzaklastigi 7 Haziran seçim sonuçlari göstermistir. Muhafazakar müslüman desteginde erozyon yasandigi gözlenirken, AKP’yi ikinci bir seçime zorlamanin ivme kazanmak yerine ayni döngüde eriyecegi bilinmesine ragmen, gidilecek seçimin elbette matematiksel bir hesabi olacakti.
Bu hesaplarin ne yazik ki en hazini, otuz yillik yikim, talan ve zamana yayilmis jenosidi çagristirici failleri aramizda cinayetlerle sirtina yüklenmis yükün tonaji hafiflenmemis Kürtleri, ikinci bir yikim getirici hendeklerle baslayan bir savas provasinin içine sokulmus olmasidir. Bu savas provasinin, özellikle ergenekon-feodalizm ortakliginin gazabiyla barinaklari baslarina yikilmis, çalisabilir aile bireyleri katledilip kimi yol kenarlarina, kimi jitem agababalarin topraklarinda kazilan çukurlara gömülmüs, bu gazaptan kurtulan kadin ve çocuklarin sigindigi kent varoslarinda ancak barinabildikleri sagliksiz mahallelerde baslamasi, ayni gazabi yasayip metropol varoslarina siginan Kürtlerde ve muhafazakar müslümanligi merhametle anlamlandiran dindar kesimde kaygilara neden olmustur.
Bu kirli savas provasinda bir buçuk aylik bebeklikten yetmis dört yas arasi onlarca insan, isabetli atislarla katledilmesine ragmen Kürtlerin havari hiç duyulmadi. Orantisiz güç kullanimi karsisinda yasamlari bir kez daha paramparça olmus mazlumlar, kurtarabildikleri yatak yorganlariyla sonu belirsiz göç yollarina düserken, HDP’nin Kürt kanadi hindu rahipler gibi ellerini kavusturmus vahiy inmesini bekledi. Bunu firsat bilen ve yillardir bulanik havalara hasret kalmis sasi solcular, durumdan vazife çikarircasina sloganci söylem ve nutuklarla ortami gerdikçe AKP, yasanan tahribatlarin faturasin da HDP’ye çikardi. Diger yandan dünya ile ahiret arasindaki dengeyi ciddiyetle haramdan kaçinmada gören islamin red ettigi Türk-Islam sentezciligi ile arasinda nasil bentler kurulu oldugunu düsünmeden, kendisinden yana yükselen irkçiligi kullanarak MHP’yi potasina almaya çalisti. Yetmiyormus gibi en yetkili agizdan beyaz toros itirafi ve binlerce masum insani katletmis bu cinayet araci suvarilerin dolasimda olmalari ve Kürt siyasetinde yasanan krizin belirginlesmesi hem metropol Kürtlerinde hem AKP’ye ikircikli bakan muhafazakar müslümanlarda seçim algisinin ters-yüz edilmesine neden oldu.
Dolayisiyla ortaya çikan % 49’luk traji-komik sonuç, ne saraya duyulan güvenin yarattigi sinerjinin, ne de seçmenin AKP’ye duydugu tevazunun sonucu degil.
AKP’nin toplumun her katmanina kattigi arti deger, baslattigi ergenekon karabasanina yönelik sorusturma ve gelecege yönelik sagladigi çatismasizlik ortami idi. Ancak 17-25 Aralik sorusturmasina neden saydigi, kirilan kolu yen içinden çikartan yumurta ikiziyle yasadigi bu fetret döneminde sekilde okunur hesaplarla süreci ters-yüz etmesi karsisinda öncelikle muhafazakarlar saskina döndü. HDP’nin ne hikmetse tekrar Hindu rahipleri oynamasi karsisinda da Kürtler, siyaseten nasil bir krizle karsi karsiya olduklarini bir kez daha gördü. Yasanan acilar üzerinde sadece rant devsirmenin, acilari yasayanlara baska türlü aci verdigini gören Kürtler ve bu konsept magduru yoksul muhafazakarlar, piyasaya sürülen trollere ragmen HAK-PAR’in önemini kavramaya basladi. Rahmetli ABDULMELIK FIRAT’in engin islam bilgisi ve dünyanin takdirle izledigi sayin KEMAL BURKAY’in siyasi bilgeligiyle bütünlesen yetkin kadrolarla sekillenen HAK-PAR, Kürt sorununun demokrasi içinde dostluk ve ortaklik temelinde çözülmesi baglaminda irade ve vizyon sahibi oldugunu bu son seçimde gösterdi.
HAK-PAR’a göre demokrasilerde ana tema, insan onurunun korunmasidir. Bu da demokratik kültürün vazgeçilmezi adalet ve barisin insan odakli paylasilmasiyla mümkündür.
ALI KIZILAY
Emekli Ögretmen-YAZAR
Ali Kizilay