Kürtler PKK’dan kopuyor
Denklemleri tersine çevirmeyi severim. Hayatin sirri da o ‘terslikte’ yatar. Bu önermeyi kabul ederseniz, öteden beri sürdürdügüm iddiami da anlayisla ve kabulle karsilayacaksinizdir.
Üç sey söylüyorum:
1. Amerika, OD’da bir Kürt devleti olusturmanin ötesinde ne yaptigini bilmiyor. Plani ve stratejisi yok.
2. Bu eksikleri ve kisitlari nedeniyle gün kazanmaya çalisiyor. O zaman da önce Rusya’yi kullaniyor. Sasirtici olmasina ragmen bu noktada israrliyim: Rusya, Suriye’de bir sey yaptigini sanirken esasen ABD tarafindan kullanilmaktadir. Sonunda bu ‘kullanilis’ ona da bazi çikarlar saglayabilir. Ama hele o güne bir erelim. Masa dagildiktan sonra kimin kazançli çikacagini yasayan görecek.
3. En vahimi, PYD’nin bu dönemde, bu kanli planda, oyunda, denklemde en fazla ‘kullanilan’ taraf, kanat veya örgüt olmasi. Maalesef bunu Kürtler görmüyor. Onlar da sonunda kazançli çikacaklari varsayimiyla Suriye daglarinda kanlarini dökmekten,gençlerini öldürmekten geri durmuyor.
Yani, öyle herkesin ne yaptigini bilen, herkesin kendi pozisyonunu kurup muhafaza ettigi bir Suriye denklemi yok! ‘Çözdükçe dolasan’ bir Suriye var.
***
Bu üçlü ters denkleme bir dördüncüsünü ekleyeyim, çok açik yazarak: bundan sonra PKK artik Kürtlerin de sorunudur.
Kabul ediyorum, karmasik bir konudur PKK ve bu kurdugum denklem de sasirticidir ama israrliyim. Sundan: bir kere, herkesin dönülmesini, yeniden baslamasini istedigi çözüm süreci baslarsa biraktigi yerden baslamayacak. Belki daha geri, belki daha ileri bir noktada atilacak dügümler.
Ikincisi, kimse saf olmasin, bunca sey yasandiktan sonra, kendi içinde HDP-Kandil-Öcalan zitlasmalari yasandiktan sonra, Kürtlerin, PKK’yi sütten çikmis ak kasik gibi görmesi olanaksizdir. Bu görüsü sadece günlük siyasetin yakip yikma isinin bir sonucu olarak öne sürmüyorum. Çok daha derine inen bir sosyolojik yapinin sonucu olarak belirtiyorum. Açiklayayim…
***
Birincisi, PKK artik çok ciddi bir bürokratik yapiya dönüstü. Bu hal, Kürtlerin de ona ayri bir gözle bakmasina yol açiyor. Ikincisi, uluslararasi siyasetle olan iliskisi PKK’nin Türkiye’de iç siyasete dönük iddialarini ortadan kaldirdi. Artik baska iliskilerin aktörüolarak görülüyor. Üçüncüsü, Kürt halkinin PKK ile süren iliskisi daha ziyade GD Anadoluile iliskilidir. Büyük kentlerin Kürt nüfusu kendisini PKK ile zaten irtibatlandirmiyordu. Simdi GD’da da sosyo-ekonomik yapi degistikçe, bölgenin burjuvazisi gelistikçe bu derecede sert çekirdekli, militer- ideolojik bir örgütle arasindaki iliski kopacaktir. Kopmaktadir.
Bu çerçeve, bu dört unsur bize baska bir seyi gösteriyor: Uzun süredir iddia ettigim gibi, Kürt konusu artik hem uluslararasi bir sorundur hem de bölgesel bir soruna dönüsmüstür ki, bu da PKK’nin çok ötesine geçmis bir pozisyona isaret ediyor.
Bütün bu kosullar ortaya çiktiktan sonra Kürt meselesini hâlâ bir PKK meselesi saymak, her seyin PKK etrafinda cereyan edecegini düsünmek gerçege göz kapamaktir. Hatta bugünden sonra Türkiye pozisyon degistirip PKK ile yakinlassa dogrudan bu yaklasimKürtlerden tepki görür.
Simdi PKK Kürtleri ikna etmek zorunda…
—————————————
Sabah-29 Ocak
Hasan Bülent Kahraman