Makale

Kürtlere ragmen, Kürt devleti

Kürt sorunu asirlardan beridir Kürtlerin ve dünyanin gündeminde yer almaya devam ediyor. Ben, bu sorunun 60 yillik sahidiyim. Bizim kusak 1950’lerden itibaren yol, su, elektrik, fabrika, okul, cami istemekle ise baslamisti. Türk devlet yöneticileri bu istemlerimizi de ‘Türkiye’yi bölmek, Kürt devleti kurmak.’ biçiminde nitelendiriyordu.

Bu ithamlardan gina geldigi bir dönemde yazdigim bir yazida söyle demistim. ‘Sevgili okuyucular, yillardan beridir Türk savci ve hakimleri bizi Kürt devleti kurmakla itham ediyor, cezalandiriyor ve zindanlara atiyorlar. Bizler ise daha bir çadir bile kuramadik. Bence artik ayip oluyor. Gelin bir Kürt devleti kuralim ki, Türk savci ve hakimlerini yalan söylemekten kurtaralim.’

Sizlerin de bildigi gibi, bu durum hala devam ediyor. Ne var ki bazi dikkat çekici degisiklikler de olmuyor degil. Örnegin Türk devlet yöneticilerinin yaninda bazi Kürtler de, Kürtlerin devlet kurmasina karsi çikiyorlar. Bu istemi gericilik, emperyalizme usaklik etme biçiminde nitelendiriyorlar.

1900’lardan itibaren Osmanli Imparatorlugu dagilma sürecine girmisti. Emperyal devletler de bu dagilmayi hizlandirmak için ellerinden gelen her seyi yapiyorlardi. Osmanlilarin egemenligi altinda yasayan tüm halklar, bu devletlerle dirsek temasina geçerek, ulusal devletlerini kurdular. Kürtler için de ayni sey söz konusuydu. Ama Kemalistlerin ‘Müslüman iki halk olarak, ortak bir devlet kurma’ önerisinin pesine takilan Kürtler, bu tarihi firsati kaçirdilar.

Simdi sizleri, 1923 yilinin Lozan’ina götürmek istiyorum. Sizleri, Türk delegasyonu baskani Ismet Pasa ile, Ingiliz delegasyonu baskani Lord Curzon arasinda geçen Kürtlerin kaderini belirleyecek olan önemli bir tartismaya kulak vermeye çagiriyorum.

Lord Curzon, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün devletlerinin yaninda, bir Kürt devletinin de kurulmasi önerisinde bulunuyordu.

Ismet Pasa bu öneriye su sekilde karsi çikiyordu. ‘Kürtlerle Türkler soydas iki halktir. Asirlardan beri birlikte yasiyorlar. Su anda Ankara’da ortak bir devlet kurmus bulunuyoruz. Sizin Kürtler için önerdiginiz sey bir sömürge statüsüdür. Kürt soyu gibi üstün bir soy, sömürge statüsünde yasamayi asla kabul etmeyecektir. ‘

Vay babam vay! Hela binhêrin Ismetê ker dibêje, Kürtler soylu bir halktir. Bu nedenle emperyalistlerin kuracagi bir sömürge devletine asla razi olmaz. Peki Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün için, sömürge devlet olmayi kabul eden Araplar, soysuz mu oluyorlar? Su yalana, dolana, üçkagida bakar misiniz. Hele bir de, asagidaki üçkagidi okuyun.

Tam bu asamada M. Kemal’in verdigi emir üzerine, TBMM’sinde bulunan Kürdistan Mebuslari, Kürt ulusal giysileriyle parlementoya gittiler. M. Kemal, dünya basinini bu toplantiya çagirmisti. Verilen emir üzerine, Kürt mebuslari Lozan’a bir telgraf çektiler. Telgrafta söyle diyorlardi, ‘Biz Türkler ve Kürtler olarak, Ankara’da ortak bir devlet kurmus bulunuyoruz. Bu nedenle ayri bir Kürt devletine gerek yoktur.’ Bu telgraf üzerine batili devletler, Kürtlerin devlet olma israrindan vaz geçtiler.

Sonuçta Kürtler sömürge ülke olma sansini bile kaçirdilar, kimliksiz yasamaya mahkum oldular. Lozan’a telgraf çeken Kürt mebuslari ‘Türk parlementosuna Kürt ulusal giysileriyle gelmek’ suçundan dolayi yargilanip idam edildiler. Su trajediye bakar misiniz.

Sonuç ta, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün, Ingilizlerle Fransizlarin sömürgesi oldular, Kürtler de Türk, Fars ve Araplarin sömürgesi oldu. Kagit üzerinde kurulan bu sunni Arap devletleri, zamanla bagimsiz devlet olurken, Kürtler adeta kimliksiz bir yasama mahkum oldular. Görüldügü gibi, sömürgeciden sömürgeciye fark var. Avrupali sömürgeci nerde, Türk, Arap, Fars sömürgeci nerde?

Kisacasi eger o dönemde bir gurup Kürt yurtseveri ‘Biz de bagimsiz bir Kürt devleti kurmak istiyoruz. Kaderini tayin etmek bizim de hakkimizdir.’ diyerek, Avrupa devletleriyle iliski kursalardi, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün gibi suni devletlerden önce, Ortadogu’nun en kadim halklarindan biri olan Kürtlerin devleti kurulmus olurdu.

Simdi 90 yil öncesine benzer bir süreçten geçiyoruz. Dünyayi yöneten egemen devletler, Ortadogu’un haritesini yeniden çizmek istiyorlar. Bu projede Kürtler, bas aktör durumunda. Sayet Kürtler olarak, dünyanin gidisini yakindan izlersek, aklimizi kullanirsak, ulusal çikari her türlü çikarin önüne koyan projeler yaparsak, ulusal bir devlete sahip olabiliriz.

Gel gör ki, Kürtlerin lehine dönen tarihin tekerine çomak sokmaya çalisan Kürtler var. Sizin anlayacaginiz, birinci Lozan’da bir Ismet Pasa vardi. Simdi ise binlerce Ismet Pasalar var.

Gazeteciler günümüz Ismet Pasalarina mikrofonu uzatip soruyorlar, ‘Kürt partisi misiniz?’ Ismet Pasalar bagiriyorlar, ‘Yok vallah biz Türkiye partisiyiz. ‘Ayrilmak mi istiyorsunuz?’ diye soruyorlar, ‘Hayir biz Türkiyelilesmek istiyoruz.’ diyorlar. ‘Niyetinizi gizliyorsunuz, esas amaciniz Kürt devleti kurmaktir.’ denildiginde, Ismet Pasalarimiz ‘Kürt devleti istemek gericiliktir, emperyalizme hizmet etmektir.’ cevabini veriyorlar.

Bakin suraya yaziyorum, yanliz düsmanlara degil, bu saskin ve kaçkin Kürtlere ragmen, Kürt devletinin çatisi kuruluyor. Dost ve düsmanlarimizin önümüze koyduklari tüm tuzaklara ragmen, Kürtler devlet olma yolunda emin adimlarla ilerliyorlar.

Kürtlerin sirtina kene gibi yapismis Türt komünistleri yakin zamanda tipki Kemalist soydaslari gibi, ‘Kürtler gibi soylu bir halk, emperyalistlerin kuracagi bir devleti asla kabul etmiyecektir.’ diye bagiracaklarini tahmin ediyorum.

Merak ediyorum acaba Kürtler, bunca aci denemelere ragmen önüne atilan bu zokayi bir kere daha yutar mi dersiniz?

Ancak ben sundan eminim ki; Kürt devleti, kürtlere ragmen kurulacaktir.

Yilmaz Çamlibel

Back to top button