Kusura bakma Nihat!
12 yasindaki Ugur Kaymaz 21 Kasim 2004’te Kiziltepe’de evleri önünde öldürüldü.
Bedeninde 13 polis mermisi vardi.
12 yasindaki Nihat Kazanhan 14 Ocak 2015’te Cizre’de bir arsada öldürüldü.
Ve mermi hiziyla hükümet açiklamalari geldi.
***
15 Ocak’ta Basbakan hemen kesin açiklama yapti:
‘Kazanhan’in ölümünde Emniyet görevlilerinin herhangi bir sorumlulugu yok. Böyle bir spekülasyon üzerinden Cizre’de tekrar gerginlik yaratmak isteyenler provokatördür.’
Ardindan Içisleri Bakani, emin sekilde açiklama yapti:
‘Provokasyonun çok açik bir sekliyle karsi karsiyayiz. Hem Valiyi hem oradaki yetkilileri aradim. Orada polis hiçbir biçimde, bana verilen bilgi, silah kullanmamistir, gaz kullanmamistir bugün.
Polisin silahiyla veya gaz bombasinin tesiriyle vefat ettigi söyleniyor. Kesinlikle dogru degil. Bugün silah ve gaz yok. Buna ragmen, bununla birlikte bu çocugumuz orada vefat etmis. Ciddi sorusturma baslatacagiz. Orada polis, güvenlik güçleri gaz kullanmamis bugün, herhangi bir silah kullanmamis ama bir sekilde bu çocugumuz orada vefat etmis.’
***
5 gün sonra Içisleri’nden yeni açiklama geldi.
O sözlerin sahibi Bakan konusmadi; sadece internet sitesine bir ‘kusur’ kondu:
‘Olayda Emniyet görevlilerinin kusuru olabilir.’
***
Kusura bakma Nihat!
Basbakan ile Içisleri Bakani o kadar kesin konusuyorsa, belki kusur sendedir evladim!
Çünkü bak, söyle olmustu:
Sen daha bebektin.
Ugur senin yasinda.
Evlerinin önünde, babasiyla birlikte, ayaginda terlikle vuruldu ya.
Iste 13 mermi, Nihat. Hemen hepsi sirttan.
‘Terörist, ates açti’ dendi hemen.
Bu olayi üst üste yazilarla herkesin gözüne sokmaya çalisiyordum o sira; sicagi sicagina Jandarma Genel Komutanligi’ndan yetkili bir subay arayip dedi ki:
‘Orada biz yoktuk Umur Bey. Sadece polis vardi. Ve maalesef çok kötü bir sey olmus.’
Bunu da yazdim o günler. Baskalari da üzerine gitti olayin.
Mecburen polisler oradan alindi.
Açiga alinan da oldu. Ancak hepsi göreve iade edildi.
Dava açildi. Dava Eskisehir’e kaçirildi; sanki yerde bir çocuk da yatmiyormus gibi, ‘can güvenligi yok’ diye.
Sonuçta Nihat, polislerin beraat edebilmesi için Ugur 12 yasinda terörist oldu!
Derken, geçen yil, Avrupa Insan Haklari Mahkemesi devleti mahkum etti; hapsedemiyor tabii, paraya. Avroya.
Evinin önünde sifirlanan bir çocuk için, 10 yil sonra, kimi evlerde kimi çocugun sifirladigi o para cinsinden iste!
***
Simdi sen öldürüldügünde Ugur’un yasindaydin; Ugur yasasa 23 mü olacakti
Ugur 13 mermiyle öldürüldügünde, 13 yasindaki Seyhan gözaltina alinali 10 yila variyordu.
Yasasa, Ugur vuruldugunda 22-23, sen vuruldugunda 33’ünde olacakti.
Seyhan’in kemikleri bulundugunda sen 10 yasindaydin!
Nasil da yuvarlaniyor yillar onar onar üzerinize.
Söyle diyeyim:
Seyhan yasasa, Ugur da yasayabilirdi. Ugur yasasa, sen de yasayabilirdin.
Seyhan’in hakikati ve adaleti hemen ortaya çikabilse, Ugur vurulmayabilirdi.
Ugur’un adaleti saglanabilse, kimse seni de vurmayabilirdi!
***
Simdi 1 polis gözaltina alinmis.
Öyle ya, bütün bunlara karar veren tek 1 polis!
1 polis, çocuklarin vurulabilecegine karar vermis!
Sanki çocuklari vuranlarin kahraman ilan edildigi, vurulan çocuklarin ‘elinde sapan vardi’ diye devlet tepelerinden ölüme müstahak sayilabildigi, annelerinin meydanda yuhalatilabildigi, Berkin-Yasin diye, öldürülmüs çocuklarin devlet eliyle (tabii millet diliyle de) tasnif edilebildigi memlekette degil o 1 polis!
Önünde Ugur’u delik desik edenlerin beraat ettigine; bir baskasini vuranlarin neredeyse kahraman sayildigina dair içtihat yok!
‘Çocuklarimi dinlediler’ diye kimi polis gözaltina alinirken, ‘çocuklari vuranlar’in kollanabildigine dair bir içtihat hiç yok!
***
Elimizde ne var:
12 yasinda öldürülmüs bir çocuk daha.
(Öznur Arslan’in haberi, Fatih Portakal’in sunusuyla) Çocugun vurulusunun ‘ortaya sizmis’ görüntüleri.
Devletin hemen söyledigi bir yalan daha!
Basbakan ve Içisleri Bakani, yanildilarsa kimin yanilttigini, neden bu kadar çok yanilabildiklerini hiç açiklamayacak mi?
Bu ‘bilgiler’i kimin, nasil verdigini; nasil olup kesin konusabildiklerini hiç dile getirmeyecek mi; yalan ve yanlislardan ötürü de, bir çocugun daha emirlerindeki birilerince öldürülmesinden ötürü de kahrolmayacak, özür dilemeyecek mi?
Yine en dogru, en bilgili, en hakli hep onlar mi olacak?
Ey isçi Çalis, dövün, güvenme!
Türkiye is piyasasi kabaca böyle sanirim.
Kimi için ‘çalis’ da yok; ‘çalisma, dövün; güvenme’ diye gidiyor.
Dünkü durum kisaca söyle:
5 ‘mevsimlik’ tarim isçisi, is yolunda, bu yil hayattan koparilmis 1800 isçiye, ölü isçi sinifina katildi.
Metal isçileri greve gitti.
Diplomali issizlerden ‘gida mühendisleri’nin 5 bin kadro için sosyal medya ayaklanmasi sürüyor.
Esnaftan polis yaratmayi bile akil edenlerin aklina, ‘Su isin ehli de onlardir’ diye gelmeyen on binlerce yetismis insan iste!
Tarladan sofraya kadar!
—————————————————–
HaberTürk-30 Ocak
Umur Talu