Makale

Lozan’da Kürt ve Kürdistan sorunu tartisiliyor (3)

Daha sonra Lozan’da özellikle Kürt ve Kürdistan sorunu tartisilmaya baslandi. En sert tartismalar, Musul, Kerkük ve Süleymaniye sehirlerinin statüsü, dolayisiyle Kürdistan konusunda yapildi. Türklere göre, bu bölgedeki nüfusun % 52 si Kürt, %28 i Türk, % 8 i ise Arapti. Ingilizlere göre ise, %55 i Kürt, % 8 i Türk, % 23 ü ise Arapti. Yani, her iki tarafa göre de bölge nüfusunun yaridan fazlasi Kürttü.

Ismet Pasa Türklerle Kürtlerin ayrilmaz bütünlügünü su sekilde savunuyordu. „Türkler ve Kürtler, soy, inanç, özlem, töre ve gelenek bakimindan uyum içindedirler. Yüz yillardir bu iki halk birlikte yasiyorlar. Kürtler, Türkler gibi her zaman yurttaslik haklarindan yararlandilar. Iki halk arasinda siyasi ve sosyal açidan ayrilik gayrilik söz konusu degildir. Su andaki parlementoda Kürtlerin temsilcileri var. Kürtler, ülke yönetimine etkin biçimde katiliyorlar.

Musul, Kerkük ve Süleymaniye Kürt sehirleridir. Kürt halki Musul’daki kardeslerinden ayri yasamak istemiyor. Ankara’daki hükümet, Türklerin ve Kürtlerin ortak hükümetidir. Bu nedenlerle, adi geçen sehirlerin bize verilmesi gerekir.’

Lord Curzon, Ismet Pasaya söyle cevap veriyordu. „Kürtlerin Türklerle beraber yasamak istedigi görüsü dogru degildir. Kürtler, Türk yönetiminden hosnut degillerdir. Kürdistan’in bagimsizligi ve özerkligiyle ilgili olarak, Kürtlerden bizlere yogun talepler geliyor. Kisacasi dil, kültür, gelenek ve görenekleriyle Türklerden ayri bir halk olan Kürtler, sosyal ve siyasal bakimdan Türklerden ayri bir statü içinde yasamak istiyorlar. Bu nedenlerle Kürt halki, Türklerin insafina birakilamaz.’

Evet, Lozan’da yapilan en sert tartismalar Kürt ve Kürdistan üzerineydi. Lord Gurzon, Ermenilerle Kürtlerin devlet sahibi olmasini savunuyordu. Ismet Pasa ise, Türklerle Kürtlerin ayrilmaz iki halk oldugunu, iki halkin kurtulus mücadelesinde el ele verdiklerini, iki halkin bir ortak hükümet kurdugunu, bu nedenlerle Kürtlerin ayri bir devlete ihtiyaçlarinin olmadigini söylüyordu.

Lord Curzon konusmasinin bir yerinde söyle söylüyordu. „Ismet pasa Türklerle Kürtlerin ayni soydan geldigini söylüyor. Akli olan hiç bir kimse bu lafa inanmaz. Kürtçe, Irani dil grubuna bagli, bagimsiz zengin bir dildir. Kürtlerin görünümü Türklere benzemez. Kadin erkek iliskileri, dil, kültür, gelenek ve görenekleri bir birine benzemez. Ben Kürdistan’da çok kaldim. Her zaman bir Kürdü bir Türkten ayiracagima bahse girerim. Kör olmayan her kes de bunu yapabilir.’

Lord Gürzon daha sonra sunlari söylüyordu. „Kürtlerle Türklerin el ele mücadele ettikleri de dogru degildir. Kürtler defalarca Türklere karsi bas kaldirip savastilar. Bitlis ve Dersim baskaldirilari bunun çarpici örnekleridir.’

Ismet pasa bu sözlere, günümüz Türkiye’sinde kullanilan biçimiyle cevap veriyordu. „Bunlar, dis devletlerin kiskirtmalariyla meydana gelen lokal olaylardir. Kürtler ulusal mücadelesinde Türklerle beraber kahramanca savasmis, Türk generallerinin taktirine mazhar olmuslardir.’

Ismet Pasa daha sonra sözü Ingilizlerin kurmak istedigi Kürt devletine getirerek söyle diyordu. „ Ingiliz heyeti, bizim Kürtlere özerklik vermeye niyetli olmadigimizi söyleyerek, Bu konunun burada çözümlenmesi gerektigini söylüyor. Buna gerek yoktur, zira Kürtler ülkemizde her zaman siyasal ve sosyal haklarini kullanmislardir. Hükümete etkin biçimde katiliyorlar.

Ingilizler, verecekleri Kürt özerkligine ne ad koyarlarsa koysunlar, bu özünde sömürge statüsü olacaktir. Bu statüyü kabul edecek bir Kürt bile bulamazsiniz. Taniyacaginiz bu statü, Kürt soyu gibi üstün bir soyu asla tatmin etmeyecektir.’

Vay babam vay! Hele bakin Ismet pasa ne diyor? ‘Kürtler soylu bir halktir, sömürgeciligi kabul etmez.’ diyor. Peki sonra neler oldu? Kemalistler Kürdistan sömürgelestirdiler. Soylu Kürt halkini da, kuyruklu Kürt yaptilar. Kürtlerin varligini inkar ettiler. Kürtleri yok saydilar ve yok etmeye çalistilar. Kürdistan’da terör estirdiler.

Hele bir düsünelim, acaba dünyada Kemalistler gibi, düzenbaz, üç kagitçi, hilekar, tezgahtar, sahtekar insanlar varmidir? Dünya’da hangi milletine bu denli vahsi bir eritip yok etme politikasi uygulanmistir?

Devam edecek..

Yilmaz Çamlibel

Back to top button