Mecburi bir açiklama
Degerli PSK ve HAK-PAR’li kardeslerim, sizden ve ülkemiz Kürdistan’dan
18.000 kilometre uzaklikta olan bir diyarda yasamama ragmen, zamanimin
her dakikasinda ülkem anam Kürdistan’i ve sizleri hep andim ve
aniyorum. Aranizda fiziki olarak da bir görev almadim, çabam olmadi.
Çünkü aramizdaki cografik yapi buna engeldi ve engeldir.
Sevgili Yoldaslar, Kardesler, ben 1975 yilinda Riya Azadi ile
tanistim. Bu siyasi olusumun programini begenerek bir sempatizani
oldum ve bugün de o sempatiyi içimde tasimaktayim. HAK-PAR’i kuran
arkadaslarin yüzde yüzü kanimca PSK kadrolari idi. PSK’nin çalisma
alani Avrupa iken, HAK-PAR Türkiye’de legal çalisma yapiyor ve akli
basindaki insanlarimiza umut veriyor, her zaman kardes birliginden
yana siyaset yapiyordu, ki beni en çok sevindiren de bu idi. Ama ne
yazikki bu birlik isteyen kurum ve bu kurumda çalisan arkadaslarimiz
Kürd birligini bir tarafa atmis, parçalanmayi bir istek ve ilke haline
getirmisler, ki beni en çok üzen de budur.
Kardesler, ben arkadaslar arasindaki bu olumsuz gelismeyi duydugum
zaman bizzat Sayin Mesud Tek’e, Bayram Bozyel kardesime, Riza
Katarman, Küçük Beko ve Mehmet Elbistanli’ya telefon edip durumu
sordum. Sayin Mesud Yoldas bana “Kürdistan ismi bizim kirmizi
çizgimizdir” dedi, ki ben buna itiraz etmedim ve böyle bir hakki da
kendimde bulmadim ve bulamamda. Küçük Beko ve Riza arkadas, bana
“Yakinda bu konu ile ilgili bizim bir toplantimiz var, istersen
düsüncelerini bir mesajla gönder” dediler, ben ise “Mesaja gerek yok,
toplantida arkadaslara basari dileklerimi iletin” dedim o kadar. Yani
yazili bir mesajim o toplantiya gitmemis. Ayrica HAK-PAR’li
arkadaslarda bana böylesi bir teklifte bulunsalardi, onlara da ayni
basari dileklerimi iletirdim. Çünkü ben iki tarafa da vücudumdaki iki
kolum, iki gözüm gibi bakarim. Iki taraftaki kardes ve yoldaslarimin
evinde misafir olmus, onlarin suyunu içmis, yemeklerini yemisim. Bir
tarafi, diger taraftan üstün görmem veya tercih etmem bu sözkonusu
olamaz ve terbiyem buna kabul etmez.
Degerli kardeslerim on yillarca beraber çalisan bir yursever partili
arkadaslarin, birden bire birbirlerine düsmanca davranmalari kabul
edilemez. Bu çok ayip bir is ve davranistir. Hele bizim durumuzdaki
ezilen ve bin bir parçaya bölünen bir halk için utanç vericidir. Hani
birlik istiyordunuz? Hani bazilari yanlis seyler yaptiklarinda onlari
sert bir dille elestiriyordunuz? Peki ne oldu sizlere? Uzaktayim ama
duyuyorum birbirinize yaptiginiz igrenç söz ve köfürleri. Bu kafa ile
Kürd birligini nasil sagliyacaksiniz? Yazik, yazik, çok yazik. Bu kafa
ile askere gidersiniz, ama teskere almaniz mümkün degil. Lütfen ayak
altinda inleyen anamiz Kürdistan’in hatirasi için biran önce
birbirinizden özür dileyin, güçlerinizi birlestirin ve o inleyen anayi
biran önce ayak altinda kurtarmaya çalisin. Lütfen, lütfen inleyen
ananiz Kürdistan için bunu yapin. Pireyi deve yapmayin. Bir pire için
yorgan yakmayin. Her zaman ananiz Kürdistan’in bir oglu, bir çobani
olmayi bir onur sayin. Baskanlik o denli önemli degil. Önemli olan iyi
niyet, dürüstlük ve fedakarliktir. Unutmayin hepimiz bu dünyada
faniyiz; bugün variz, yarin yokuz. Alkislar insanlari yüceltmez.
Insani yücelten yaptigi is ve geride biraktigi nami ve eserleridir.
Hitler’i milyonlar alkisliyordu. Evren’i ve bugün Recep Bey’i
milyonlar alkisliyor……. Lütfen, lütfen baskanlik için, baska
seyler için birbirinizi kirmayin. Sorunlarinizi kardes iliskiler
çerçevesinde çözmeye çalisin. Hosgörü ve demokratik kurallari
kendinize ilke edinin. Birbirlerinizi bilgi ile yenmeye çalisin. Küfür
ve zorba fiziki güç ile degil. Biri ile çalisamiyorsaniz, kardesçe
“Allah’a emanet ol” deyin ve ayrilin. Ayriliken de düsmanca degil,
dostça, kardesçe ayrilmayi bilin ve ögrenin. Emin olun insana bu
davranis yakisir.
Böylesi bir dilek ve derin saygilarimla. Riza Çolpan, Sydney.
Riza Çolpan