Makale

Muhafazakâr Akut Kasinti

Alkole iliskin yasa degisikligi püriten ahlakçi tasra muhafazakârliginin Türkiye’deki mümtaz bir örnegi.

Toplumsal yasamin kati ahlakçi normlarla kusatilmasi, muhafazakâr asindirma denemeleri olarak tanimladigimiz ikili dinamikle devam ediyor. Bir yanda, yukaridan, iktidar partisinden gelen yasaklama ve sinirlama dozu sorunun boyutlariyla orantili olmayan yasal düzenlemeler diger yandan alttan, toplumun bazi örgütlü muhafazakâr kesimlerinden gelen, dozu artan ve kapsami alani genisleyen muhafazakâr-dindar yeni düzenleme talepleri var. Bir de yukaridan gelenlerle asagidan talep edenleri pek benimsemeyen ama iktidarda bizimkiler var diye ses çikarmaktan imtina eden, genis bir muhafazakâr-demokrat, muhafazakâr-liberal kesim var. Bu üç davranisin bilesiminin yarattigi sonuç, Binnaz Toprak’in birkaç yil önce yayimlandiginda muhafazakâr çevrelerde çok tepki toplayan ‘mahalle baskisi’ raporunun bir dizi dogru gözleme dayandigini gösteriyor. Ama bu baskinin esas enerjisi, bu enerjinin siyasallasmis hali asagidan yukari olmaktan çok, yukaridan asagiya dogru akiyor. Iktidardaki güç toplumsal yasamin yasakçi ve sinirlayici muhafazakâr normlarla daha yakindan kusatilmasina yesil isik yaktigi için asagidan gelen talep ve girisimlerin de yasakçi dozu artiyor ve kapsama alani genisliyor.

Alkol satisi sinirlamasinin genisletilmesi ve özel mekân disinda tüketiminin zorlastirilmasi amaçli yasa degisikligi, püriten ahlakçi tasra muhafazakârliginin Türkiye’deki mümtaz bir örnegi. Bu yasakçiligin önümüzdeki dönemde iktidara, yasakçi anne-babaya, toplumu kusatan muhafazakârliga karsi yeni kusaklarin direnis ve baskaldiri simgelerinden birinin alkol olmasi ihtimali, ‘Gençleri koruyoruz’ riyakârligini daha çok ele veriyor. Ortalama alkol tüketiminin çok düsük oldugu ve artmadigi bir toplumda, 18 yas altindakileri zaten 24 saat koruyan bir yasaya, yeni yasaklar eklemenin motivasyonu, koyu muhafazakâr Protestan mezheplerinin ABD’de 1920’lerde yasaklatmayi basardiklari alkol üretimi ve satisi yasagiyla ayni. Zaten AKP muhafazakârliginin birçok bakimdan, iktisadi planda radikal liberal, kültürel planda yasakçi muhafazakâr ve siyasal planda güç tapinmasi içinde çogunlukçu demokrat yaklasiminin ABD’de Cumhuriyetçi Parti ve içinde barindirdigi muhafazakâr Protestan siyasal akimlarla benzerligi hep çarpici oldu.

Ankara Metrosu’nda peronda beklerken öpüsen bir çifte hoparlörlerden ahlak kurallarina uyma çagrisi yapilmasini protesto edenlere karsi eyleme AKP Gençlik Kollari ve Medya Baskan Yardimcisi imzasiyla çagri yapildi. ‘Ahlaksizliga Hayir’ baslikli bu çagri metni, özgürlük adina yapilan ahlaksizliga her zaman tepki göstereceklerini, Müslüman mahallesinde salyangoz sattirmayacaklarini ilan ediyordu. ‘Kanimiz aksa da zafer Islam’in’ haykirislarinin bu eyleme eslik ettigini, bu ahlak milislerinin birkaç protestocuyu bilahare biçakla yaraladiklarini da Hürriyet gazetesinden okuduk. Bu haber temiz, ahlakli ve iktidar uyumlu basinda yer almiyordu elbette. Onlar masa basinda, kendi aralarinda, siritma ile karisik dil saklatmalariyla olayi belki kinamislardir.

Amerikan muhafazakârlari da alkolü ve kürtaji yasaklamayi pek severler ama silah sahibi olma konusunda hiçbir yasaga tahammül edemezler. Insani güvenlik açisindan bakildiginda ise küçük silahlar en büyük yasam tehdidi unsurudur ve bu yakin bir tehdittir. Özellikle kadina yönelik siddette. Hükümetin hazirladigi silah ruhsati yasasi degisikligi silah satisini kisitlamayi degil, sadece ruhsatsiz silahlari kayit altina almayi amaçliyor. Sadece gençleri degil, tüm yurttaslari ve özellikle kadinlari elleri bellerine her firsatta gidenlerden korumak önemli degil demek tasra muhafazakârligi için. Kadinlara, kizlara yönelik tecavüz, cinsel istismar vakalarinda, ‘magdurun da hiç mi kabahati yok’ diyenler farkli degil elbette.

Muhafazakâr asindirma girisimleri, sadece toplumsal yasamin çogulculugunu asindirmak, farkli renklerini soldurmak sonucu yaratmazlar. Kendileri de yasakladikça daha fazla yasaklama sehveti içinde, asinir, yalama olur, ahlakçilari hep daha fazlasinda gözü olan ve iktidar oldukça dozu artan bir akut kasinti halini alir.

28 May- Radikal

Ahmet Insel

Back to top button