Makale

Mutsuzum, mutsuzsun, mutsuz

Toplumun neredeyse tamami ayni seyleri söylüyor… Memleket meselelerine az buçuk kafa yoran kimle konussam, ‘Kafayi üsütmeden bu süreci atlatabilirsem ne mutlu’ türünden bir sözcük çikiyor agzindan… Ülkede yasananlar ruh sagligini bozdu hepimizin… Tüm bu olan bitenden memnun olanlar dâhil, inanin hiçbirimiz normal degiliz… Memnuniyetlerini ifade edenlerinse çok ciddi bir vicdan sorunu var bence… Ya gerçekten gözlerini hirs bürüdügü hiçbir seyi görmüyorlar, ya da elini vicdanina koyarak bakmiyorlar olaylara…

On alti yillik AKP iktidarini degerlendirirken, insaat disinda, neresinden baksaniz elinizde kaliyor… En önemli göstergesi de, kendi çevresindekiler dâhil, hiç kimse memnun degil hayatindan… Geçen her gün bir önceki günden daha kötü oldugu için herkes geçmisi özlüyor… Bugünü yahut yarini degil de geçmisi konusmak çok daha iyi geliyor insanlara… AKP’nin umaci gibi göstermeye çalistigi, gerçekten de ülkenin o en zor zamanlarini ömrünün en güzel günleri sayiyor… Sayet AKP illüzyonistlerinin göstermeye çalistigi gibi olsaydi ülke, o yillar bu kadar özlenir miydi?

TÜM DEGERLERINI KAYBETMIS BIR SUÇ TOPLUMU

Sözde 16 yildir muhafazakâr bir iktidar var Türkiye’de… Egitim basta olmak üzere toplumsal yasamin her alaninda büyük bir ideolojik dönüsüm yasandi… Yasandi ama 2002’den bu yana rüsvet, irtikâp, sahtecilik, zimmet, yagma, dolandiricilik gibi yüz kizartici suçlar füze hiziyla artti adeta… Kadinlara ve çocuklara yönelik tecavüz, siddet, cinsel istismar gibi suçlar insan vicdanini inciten boyutlara eristi… Dini siyasallastirip iktidarlari için malzeme yapanlar, tüm degerlerini kaybetmis bir suç toplumu çikardi ortaya… Ahlaki degerler asindikça asindi…

Türkiye hem çagdas dünyadan, hem de demokratik degerlerden hizla uzaklasti… Siddet sarmali içine, sürüklenen Kürt sorunu, gelecege daha büyük tehlike tohumlari ekerek çikmaza girdi adeta… Savasi savunmanin degil, baris istemenin suç oldugu bir cinnet hali hakim oldu ülkeye… ‘Çocuklar öldürülmesin’ demek bile suç… Ayse Ögretmen, böyle söyledi diye kucaginda çocuguyla hapse giriyor tam da su günlerde… Seçilmis belediye baskanlari görevden alinip, milletvekilleri hapse atildi… Yargida yasanan çifte standart bizi endiseye salmakla kalmadi, yarin umudumuzu da tüketti…

BU OYUNU BOZABILIRIZ

Artik bir yönetme biçimi haline gelen OHAL uzadikça uzadi… Gece yarilari yayimlanan Kanun Hükmündeki Kararnamelerle insanlarin bir gecede hayati karartildi… Hiçbir yargi kararina dayanmadan isinden çikarilip, malina mülküne el konulurken ne ile suçlandigini bile bilmeyen yüzbinlerce insan, adaletin ‘a’sina bile ulasamadi… Çaldiklari tüm kapilar yüzlerine kapatilirken, dava açma, mahkemede hakkini arama gibi en temel haklardan bile yoksun birakildi… Çolugu, çocugu, annesi babasiyla milyonlarca insan büyük bir çaresizligi yasiyor…

Yaziyi baska türlü baglayacakken Erdogan baskin seçim kararini açikladi… Agzimdan ilk dökülen cümle, ‘Yangindan mal degil ülke kaçiriliyor’ oldu… AKP panik içinde ülkeyi kaosa sürükleme pahasina manevra üstüne manevra yapiyor… Bu oyunu bozabiliriz… Toplumsal muhalefet nasil ki referandumda ‘Herkesin hayiri kendine’ siariyla, hayir cephesini büyüttüyse, ayni anlayisla AKP karsiti cepheyi büyüterek, bir siyasi devrim yapabiliriz ülkede… Dünyanin en adaletsiz seçimlerinden biri yapilacak olsa da, ‘mutsuzum, mutsuzsun, mutsuz’lar ülkesi’nde umut dolu bir hikaye yazmak biraz da bizim elimizde… Haydi görev basina…

——————————————————–

Düzce Yerel Haber-20 Nisan

Ahmet ÖZTÜRK

Back to top button