“NEDIR BU SIDDET BU CELÂL”
Kutsanmasi gereken üç kavram.
Emek.
Demokrasi
ve
Baris.
“Insanca ve hakça yasiyorum” diyebilmek için bu üç kavramin karsilik bulmasi gerekir.
Emekçinin emeginin karsiligini tam olarak almasi
Toplumun demokratik kurallara tartismasiz ve kusursuz uymasi.
ve
ülkede barisin olmasi.
Bu üç kavramin kutsalligini vurgulamak için binlerce
genç, yasli,
kadin erkek yurtsever , Ankara “gar Meydani”nda “”Emek Demokrasi ve baris” mitingi yapacaklardi.
Seslerini dünyaya duyuracaklardi.
Olmadi.
Dünya bir seyler duydu ama o, “Emek, Demokrasi ve Baris”in gelismesine dair bir duyum degildi.
“ISID” denilen cihatçi örgüt Dünyanin en büyük toplu katliamini gerçeklestirmisti.
Dün O katliamin ikinci yildönümüydü.
Henüz Yaralar sarillmamisti.
Henüz acilar dinmemisti.
Henüz caniler cezalanmamisti.
Henüz 30 kadar yurtseverin tedavileri sürüyordu.
Anneler, babalar evlatlarinin,
Ablalar, agabeyler kardeslerinin,
çocuklar, anne ve babalarinin,
caniler tarafinda katledildigi yerde anmak istiyorlardi.
hiç birinin belinde tabanca,
Hiç birinin elinde kama, satir
Hiç birinin bedeninde “intihar yelegi” yoktu.
Ellerinde “kirmizi karanfil”ler, ” çiçek” ler vardi.
Ne yazik ki “Ankara Tren Gari” polis ablukasindaydi.
Annesini,
Babasini,
evladini,
Kardesini o meydanda yitirenler polisin “biber Gazi” ile karsilandilar.
Be kardesim;
“ISID” denilen cihatçi cani 102 yurttasimizi katlederken sen neredeydin ?
Aciyla dolu yurttaslarimizin yüzüne, gözüne siktigin “Biber Gazi”ni O canilere sikamaz miydin. ?
Belindeki silah Onlara çalismaz miydi?
Kemerindeki “kelepçe” sadece bu acili insanlara mi çalisiyor.
“Emek,
Demokrasi,
Baris” diyenlere karsi;
Nedir bu siddet, bu celâl
———————————————————————
11 Ekim
Bedri Demir