Neo Putperestler

Insanlar, ideolojiler ve olgular, dogar büyür ve ölürler. Bunlarin bazilari irademizin içinde, bazilari ise irademizin disinda meydana gelirler.
Örnegin, Hollywoot’ta kurulan kapitalist bir çark, fizigi güzel, akli, birikimi ve donanimi zayif bir genç kizi allayip pullayip, dünya çapinda bir star halene getirirler. Daha sonra, onu piyasaya sürerler. Belli bir süre sonra, metalastirilmis bu insanlar üzerinden vahsi bir sömürü çarki dönmeye baslar.
Piyasaya sürülen yeni bir star, öncekilerini yavas yavas sollamaya baslar. Eski star, arayi kapatmak için, bir eroinman gibi ‘Kozmetik’ denilen sanayinin ürünlerine saldirmaya baslar. Milyarlarca dolar piyasada dolasmaya baslar.
Tüm çabalara karsin yeni star, asagilara yuvarlanmaktan kurtulamaz. Zamanla bir enkaz haline gelir ve dünyanin sanat çöplügüne atilir. Yerine bir yenisi konulur.
Siyasetçi, akademisyen ve kanaat önderlerinin durumu da aynen böyledir. Dünyada kurulan organizasyonlarda yer alan bu kisiler, içlerinden birini öne çikarirlar. Onu alliyarak, pullayarak, iterek ve kakarak, en üst tepeye kadar çikarirlar. Sonuçta, bu insanlar arasinda, seyh-mürit iliskilerine dayali bir düzen kurulur. Insanlar olusturulan bu düzen içinde sürülestirilir ve güdülür.
Söylenenlere ve yazilanlara bakarsak eger, dünyaya 40 bin peygamber gelmis gitmis. Bu peygamberlerin (Konfüçyüs ve Buda hariç) hepsi Ortadoguludur. Yani Ortadogu halklari, tarih boyunca, 40 bin peygamber yaratmislar ve 40 bin peygamberi de yok etmisler.
Bu nedenledir ki Ortadogu da süpermen haline getirilmis, siyasetçi, akademisyen, kanat önderi ve ilahiyatçi meydanlarda at kosturuyor. Bu putlastirilmis insanlar, halklari sürülestirerek ve güderek yönetiyorlar. Bu, üzerinde düsünülmesi gereken çok önemli bir konudur.
Neyse, biz esas konumuza dönelim. Dikkat edersek eger, Ortadogulu siyasetçilerin durumuyla, Ortadogulu peygamberlerin durumu bir birlerine çok benziyor. Çünkü toprak ayni. Ayni topraktan benzer nebatlar yeserir. Bunda sasilacak bir sey yok.
Bu cografyada, her hangi bir siyasi, sosyal, ekonomik, dinsel ve mezhepsel bir organizasyon kuruldugunda, bireyler arasinda aninda, bir seyh-mürit iliskisi sekillenmeye baslar. Bu is, müridlerin yarattigi seyhi uçurtma asamasina getirinciye kadar devam eder.
Malum, tek tanrici dinlerden önce insanlar putlara taparlardi. Peki bu putlari kim yapip piyasaya sürüyordu? El becerisi olan insanlardan birisi, bir kütük parçasi alip onu geyik basi gibi yontar, beraber yasadigi insanlarin önüne koyardi. Bu yontuyu gören tüm insanlar, onu yapan usta da dahil olmak üzere, bu putun önünde aninda secdeye kapanirlardi.
Her toplulugun bir putu vardi. Insanlar, onlardan sefaat beklerdi. Onlardan kendilerine sihhat , huzur, bereket ve mutluluk getirmesini dilerlerdi. Yani kendilerini, kendi elleriyle yaptiklari putlara emanet ederlerdi. Ve tüm özlem, istem ve beklentilerinin bu put tarafindan karsilanmasini beklerlerdi.
Içinde yasadigimiz insanlik ailesi, 3 bin yilindan beridir, tek tanricilik dinini kabul etmis bulunuyor. Ne var ki, aradan geçen bunca zamana karsin, insanlar hala putperest kültüründen yakasini tam kurtarmis degil.
Günümüzde hala put da var, putpereslik de. Putperest kültürü, toplumdaki anasinin gözü insanlar araciligiyla kendisini yenileyerek, toplum üzerindeki ilahi hegemonyasini tüm azametiyle sürdürmeye devam ediyor.
Musolini, Hitler, Salazar, Stalin, Atatürk, Hümeyni, Mao, Saddam, Hafiz Esat, Apo… say say bitmez. Bir put gidiyor, baska bir put geliyor. Recep Tayyip Erdogan, Devlet Bahçeli, Kemal Kiliçtaroglu Türklerin son model putlaridir.
Sizin anliyacaginiz, Neo Liberal ve Neo Nazi gibi, Neo Putlarimiz da var. Bunlarin ortaya çikardiklari yeni düzene de, Neo Putperestlik düzeni diyebiliriz her halde.
Dünya kapitalist sistemi, sömürü ve hegemonyasini sürdürmek için, nasil Neo Liberalizmi, Neo Naziligi sekillendirmisse, Neo siyaseti, Neo dini, Neo kültürü, Neo sosyolojiyi de, öyle sekillendiriyor. Kurulu düzen sikistiginda, ‘Dünya Evrensel Üst Akli’ derhal devreye girip yeni bir putu alliyip pullayip piyasaya sürüyor.
Kürt ulusal mücadelesinin ivme kazandigi bu süreçte, dünya egemen güçleri, bilinç karartarak, hedef sasirtmasi vererek Kürt ulusal mücadelesini içinden çikilmaz bir batakliga sürüklüyor. Dünya putperest atölyesinde Kürtler için her gün çesitli yeni putlar yapilip piyasaya sürülüyor. Begen begen al. Hediyesi bir tabak tirsik. Gel vatandas gel. Batan geminin mallari bunlar…
Yilmaz Çamlibel