OHAL DEVLETI MI OLUYORUZ?
Bugüne kadar OHAL’e dayali KHK’larla yüz bine yakin kisi kamudan atildi..
Bir kismi itiraz etti, yine KHK ile geri döndü..
Asagi yukari 85 bin kisinin iliskisi kesildi..
30 binden fazlasi ögretmen..
Üniversite-lerden uzaklastirilan akademisyen sayisi 4 bini geçti.. Son rakam yanilmiyorsam 4 bin 300..
***
Atilanlar arasinda..
Sadece keskin Fethullahçilar yok..
Sadece byLock kullandigi için yakayi ele verenler yok..
Sadece Fethullah’in üniversiteleri kapatildigi için kendini sokakta bulanlar yok..
***
Solcular var..
Sosyal demokratlar var..
Anayasa degisikligine karsi çikanlar var; hayircilar..
Baris Bildirisi diye adlandirilan bildiriye imza atanlar var..
Rektörlerin hazzetmedigi kisiler var..
***
Düne kadar kamudan atilanlara sahip çikilmadi.. Iki üç ay önce Fethullahçi temizligine 146 imzacinin sikistirilmasi elestirildi, o kadar..
Fethullahçilarin üniversitelerden atilmasi destek gördü..
Öyle ya..
Fethullah’in imamindan emir alan polis olabilir..
Fethullah’in imamindan emir alan asker olabilir..
Bürokrat olabilir..
Saglik personeli olabilir..
Doktor olabilir..
Hatta ögretmen olabilir..
Olmaz ama hadi oldu diyelim savci olabilir..
Ama hâkim olamaz..
Akademisyen olamaz..
***
Savci emirle islem yapar ama adalet dagitmakla görevli hâkim emirle karar veremez..
Hâkim hukuk disina çikamaz..
Hâkim adalet dagitmak zorunda..
***
Imamdan emir alan akademisyen de olamaz.. Aklini kiraya veren doktordan, doçentten, profesörden ögrencilere hayir mi gelir?
Özgür düsünemeyen akademisyene akademisyen denir mi?
Denmez tabii..
Bu sebeple Fethullahçilarin üniversitelerden temizlenmesini akademik camia destekledi..
Medya destekledi..
Aydinlar destekledi..
***
Ama 686 sayili Kanun Hükmünde Kararname’yle isler degisti..
Anayasa profesörü Ibrahim Kaboglu’nun gerekçesiz atilmasi alarm zilleri çaldirdi..
Mülkiye’nin degerli hocalarinin hedef seçilmesi..
Prof. Alpkaya’nin Ankara Üniversitesi Rektörü’nü elestirdigi için ihraç edilmesi OHAL’i mecrasindan çikardi..
FETÖ ile iliskisi olmayan 330 akademisyen kapinin önüne konulunca..
OHAL devleti mi oluyoruz sorusunu getirdi..
***
330 sayisini unutmayin.. Bu dönem 330’lar diye anilacak..
Bir dönem 147’ler olarak anildigi gibi..
Yargisiz ihraç yakismiyor!..
Gelelim ‘Bu suça ortak olmayacagiz’ bildirisine imza atanlara..
1100 kisi imzalamisti..
Katilmiyorum.. Karsiyim..
Bence baris bildirisi falan da degil..
Bildirinin üzerinden bir yil geçti.. Geçen yil ocak ayinda yayimlandi.. PKK’nin hendek/barikat savasinin en yogun oldugu günlerdi..
Bildiri, PKK’nin suçu yok havasindaydi..
Ilçeleri ele geçiren, bombali tuzaklar kuran, devlete savas açanlara karsi mücadele eden polisi, askeri suçlar nitelikteydi..
Elestirildi, kinandi..
O defter kapandi..
***
Haklarinda sorusturma da açildi..
Suç unsuru varsa yargila..
Karar verecek olan mahkemelerdir..
Yoksa.. OHAL’e dayanarak gerekçesiz atmak, idari kararla ceza vermek, hukuk devleti kavramiyla bagdasmiyor..
Gelecege dönük endiseleri artiriyor..
***
Merak ediyorum, üniversite özgürlügünü savunan YÖK Baskani ne diyor?
Sessiz mi kalacak?
Politik mi davranacak?
Hukuk yolu kapali
OHAL’de kanita bakilmiyor..
OHAL’e dayanarak çikarilan Kanun Hükmünde Kararnameler için yargi yolu kapali..
Anayasa’ya uygun mu degil mi diye denetim yapilamiyor..
***
Eskiden KHK’lar için Anayasa Mahkemesi’ne gidiliyordu..
Mahkeme anayasal haklara uygun mu degil mi diye inceliyordu..
15 Temmuz’dan sonra Anayasa Mahkemesi bu yolu kapatti.. CHP’nin basvurusunu reddetti..
Ben bakamam dedi..
O zaman da sormustum..
Simdi de soruyorum; Anayasa Mahkemesi bakmazsa kim bakacak?
OHAL’le bir yil, iki yil, üç yil yasarsak hukuk devre disi kalacak, yargi seyirci mi olacak?
———————————————-
Milliyet-10 Ocak
Mehmet Tezkan