Makale

Öncelikle ‘tekçi’ anlayis degismelidir

Abdullah ÇELEBI*

Ne yazik ki bu çagda bile Türkiye olagan üstü hal rejimi ile yönetilmektedir.
80 yilda, demokratiklese demokratiklese vardigimiz nokta ne yazik ki bu!
Bu hizla giderse gerçek anlamda bir demokratik sistemi ancak 200 yil sonra görecegiz her halde!
15 Temmuzda bu iktidarin eski ‘kiymetlisi’ eliyle bir darbe girisimi yasandi.
Bu darbe girisimi bize nasil kötü yönetildigimizi de gösterdi.
Meger Türkiye bir barut fiçisi üzerinde oturuyormus!
Türkiye, büyük terör olaylariyla sarsiliyor, Kentler de bomba yüklü araçlar, canli bombalar, uluslar arasi teröristler cirit atiyor.
Türkiye Suriye de savas batakligina saplanmis durumda.
Rusya ile, ABD, Avrupa Birligi ülkeleri, Israil, Yunanistan ile,
Iran’la, Irak’la, Suriye ile kavgali.
Içerde Olagan üstü hal!
Agir savas araçlari ile Kürdistan da pek çok kent viraneye dönüstürüldü.
Genis halk kitleleri yoksullukla bogusuyor.
Issizlik tahammül sinirlarini zorluyor.
Etrafiniza bir bakin,neredeyse esnafin yarisi kapisina ‘DEVREN SATILIKTIR/KIRALIKTIR,’ levhasi asiyor.
Yani iflasini ilan ediyor.
Ticari hayat, turizm durma noktasinda.
Çiftçiler, tarim ve hayvancilik alaninda çalisanlar kan agliyor.
Ve Hükümet bu ülkeyi getirdigi noktaya bakmadan hava basmaya, yollar köprüler yaptigiyla ögünmeye çabaliyor.
Peki, bu gelir dagilimindaki adaletsizlik, kötü yönetimler, irkçi soven dayilanmalar, toplumu pervasizca felaketten felakete sürüklemelerin nedeni nedir?
Kader mi?
Degil elbette.
Bu sikintilarin nedeni Türkiye’nin yapisal sorunlaridir. Ve bu kötü yönetimler, bu sorunlarin çözümlenememesinin yarattigi çürümeden üremektedirler.
Bu yapisal sorunlarin basinda Kürt sorununun çözümlenmemesi gelmektedir.
Bir düsünün lütfen;
Kürt sorununa adil bir çözüm üretilseydi; Türkiye ‘Kürt koridoruna müsaade etmemek için’ Suriye’ye savas batakligina sürüklenir miydi? Bu nedenle Iran’la, Suriye ve Irak ile Rusya, ABD ve AB ülkeleriyle iliskileri bozulur muydu?
Kürt meselesinden kaynaklanan 28 isyan veya bu gün ki siddet olur muydu?
Savasa, operasyona, silahlanmaya ayrilan para yatirimlara yöneltilseydi issizlik olur muydu?

Kürt sorunu Türkiye’nin tüm sorunlarini etkileyen, demokratiklesmesini frenleyen, kalkinmasini engelleyen en temel sorundur.
Mutlaka ve öncelikle çözüme kavusturulmalidir.
Bu nedenle;
HAKPAR Kürt sorununun demokratik çözümünü programinin merkezine koyan, barisçil demokratik mücadeleyi esas alan bir partidir.
Biz Türkiye’nin idari olarak federal tarzda yeniden yapilanmasini öneriyoruz.
Kürtçenin Türkçenin yani sira resmi dil olmasini talep ediyoruz.
Özgürlüklerin genisletilmesi ve Avrupa Birligi standartlarinda demokratiklesme için mücadele ediyoruz.
Türkiye’nin temel sorunu olan Kürt sorununun adil çözümünün ancak federal yapilanma ile mümkün oldugunu düsünüyoruz.
Federal sistemler, çok uluslu cografyalarda, halkin esitlik zemininde bir arada yasamasi için en uygun sitemdir. Amerika Birlesik Devletleri, Almanya, Rusya, Belçika, Isveç, Kanada, Avusturya, Hindistan, Güney Afrika gibi pek çok ülke federal sistemlerle yönetilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti de, çok dilli, çok kültürlü, çok uluslu gerçegine uygun, çogulcu bir nitelige kavusmali; federal tarzda yeniden yapilanmalidir. Basta Kürtlerin çogunlukta oldugu bölge olmak üzere, farkliliklarin gerektirdigi bölgelerde federe yapilar kurulmalidir.
Baris, kalkinma, huzur ve istikrar ancak bu sekilde mümkün olacaktir.
Biz böyle düsünüyoruz.

HAK-PAR olarak siddeti reddediyoruz.
Silahlarin susmasini, siddetin toplum hayitindan çikarilmasini istiyoruz.
Sorunlarin barisçil yöntemlerle, diyalogla, siyasetle çözümünü istiyoruz.
Barikatlar, hendekler kazarak, canli bomba eylemleriyle, terörle varilacak hayirli bir hedef olmadigini düsünüyoruz.
Sömürgeci bölge devletlerinin tesvikiyle, onlara vekâleten yürütülen bu siddet politikasi kirli bir savastir ve reddediyoruz.
Reddediyoruz çünkü bu politika nedeniyle pek çok Kürt kenti yerle bir edildi.
7000 Kürt genci barikat ve hendek savaslarinda yasama veda etti.
Bir milyona yakin Kürt göç etmek zorunda kaldi.
Bölge ekonomisi çöktü.
Esnaf iflasa sürüklendi.
Dahasi, legal demokratik alan çoraklasti.
Irkçilik, sovenizm, Kürt düsmanligi, militarizm güçlendi.
Bu politikayi bir kez daha mahkum ediyoruz.
Bizi diger çevrelerden ayiran bir özelligimiz de Küridstan’in diger parçalarinin iç islerine müdahale etmeme ve o parçalarin örgütleriyle samimi bir dayanisma içinde olmamizdir.
Biz, Güney Kürdistan’in Sayin Mesud Barzani liderliginde bagimsizlik yolunda yürüyüsünü destekliyoruz.
Kürdistan’in diger parçalarinda, sömürgeci rejimlerle, ülkemize ve halkimiza musallat olan barbar terör örgütleriyle mücadele eden kardeslerimizin yanindayiz.

Öte yandan, bu gün Türkiye’nin gündeminde ayni zamanda anayasa degisikligi paketi var.
Ak Parti Türkiye’nin Kürt sorunu ve Alevi sorunu gibi temel sorunlarina adil çözüm yolunu açacak bir yeni, sivil, demokratik anaysa yapmak yerine, MHP ile kol kola girerek ‘tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek dil’ sloganina ‘tek adam’ i da ekleyerek 12 Eylül darbe anayasasini tadilata giristi.
12 eylül darbe anayasasinin özü, ruhu, fasizan yapisi aynen korunuyor, ancak ‘istikar’ adina tüm yetkilerin tek adamda toplanacagi bir siteme geçilmek isteniyor.
Yeniden ‘milli sef’ dönemine dönülmek isteniyor.
Bu sitem degisikligi için ise ABD deki baskanlik sisteminin iyi yanlari örnek veriliyor.
Buyurun, ABD gibi, federal bir yapi olusturun, saglam ve güçlü demokratik kurumlasmaya gidin, güçler ayrimini, denge mekanizmalarini olusturun.
Bagimsiz yargi ve güçlü bir basin ve bagimsiz STK lar yaratin.
Basimiz gözümüz üstüne.
52 federal devletten olusan ABD’nin baskani TURAMP 7 ülkeye ABD ye giris yasagi koydu.
California, New York, Washington, basta olmak üzere 16 eyalet de, ABD Yüksek mahkemesi de karari veto etti.
Bizde bu mümkün olacak mi?
Elbette olmayacak.
Biz Ortadogu ülkesiyiz. Türkiye’nin demokratik zemini kaygan, demokratik kültür çok zayif.
Ayni zamanda denge denetleme mekanizmasi islevi de gören Federal demokratik bir alt yapi olmadigina göre, asiri merkeziyetçi üniter devlet yapilanmasi üzerine gelecek bu sistem degisikligi nereye varir?
Nereye varacagini görmek için söyle bir çevremize bakmak yeterli;
Ayni zamanda ‘cumhuriyet’ rejimi olan Suriye’de Esat, Irak ‘ta Saddam’in ‘istikrar ‘adina, ‘güçlü devlet’ adina toplumlarini nerelere sürükledikleri ortada.
Bu kafayla varilacak yer iste burasidir.

*HAKPAR
BASKANLIK KURULU ÜYESI

Abdullah Çelebi

Back to top button