Oyumu kime vereyim?

Bu günlerde halkimizin büyük çogunlugu ülkenin sokaklarinda, kahvehanelerinde, meyhanelerinde, pastahanelerinde birbirlerine ‘Oyumu kime vereyim?’ diye soruyorlar. Bu durum, Kemalist düzenin taslarinin henüz yerli yerine oturmadiginin,TC’nin çagdas bir devlete dönüsemediginin çarpici bir göstergesidir.
Toplumsal taslarin yerine oturdugu, saglam bir alt yapiya sahip, sosyal siniflarin ortaya çiktigi, tüm toplumsal iliskilerin hukuki bir temel üzerine oturtuldugu ülkelerde, kimse oyunu kime vermesi gerektigini baskalarina sormaz.
Bu tür toplumlarda seçmenler partilerin programlarini okur. Partiler adina konusan sözcülerin vaatlerini dinler. Projeleri üzerine düsünür, yorum yapar ve sentezlere ulasir ve sonuçta bir tercihte bulunur ve oyunu ona göre kullanir.
Öyle zanediyorum ki, Türkiye’deki seçim çalismalarinda en fazla kullanilan kelime, birlik kelimesidir. Herkes durmadan bir olmadan bahsediyor, ama birligin ne odugunu açikca söylemiyor, dolayisiyle de bunun geregini yerine getirmiyor.
Kimileri ulusal birlik, kimileri sinifsal, kimileri cinsel, kimileri dinsel, kimileri de mezhepsel birlik istiyor. Bazisi ülkede, bazisi ise Ortadogu genelinde, kimisi çitayi daha yükseklere kaldirarak dünya genelinde bir birligin kurulmasini istiyor.
Peki, farkli sinif, dil, kültür, renk, din ve mezhepten olusan milyonlarca insani irk kimligi altinda birlestirmek mümkün mü? Irkçi söylem ve projelerle, farkli sinif, dil, kültür, din ve mezhepten gelen milyonlarca insani, bir arada tutmak ve onlari mutlu etmek mümkün mü?
Peki farkli irk, sinif, dil ve kültürden olusan insanlari din kimligi altinda birlestirmek mümkün mü? Eger ‘mümkündür’ deniliyorsa, o zaman neden onca Islami mezhepleri, tarikatlari, cemaatleri ve tekkeleri bir araya getiremiyoruz? Kendi ülkesinde böylesi bir birligi saglama becerisini göstermeyenler, dünya islami birligini olusturabilirlir mi?
Ya farkli irk, dil, kültür, din ve mezhepten gelen insanlari sinif kimligi altinda birlestermek mümkün mü? Mümkünse eger, o zaman neden Türkiye’deki onca sol parti, dernek, fraksiyonlar bir araya gelemiyorlar? Herkes birbirlerinin gözünü oymaya kalkisiyor?
Yani, sahip oldugumuz kimliklerimizin tümünü, seçecegimiz basat kimligimize kurban ederek birlik olmamiz asla mümkün degildir. Diger bir deyisle çok renkli ve çok sesli insanlari, üniter bir siyasetle yönetmemiz mümkün degildir. Baasilerin, Kemalistlerin, Hümeyni mollalarinin durumu, bunun mümkün olmadigini açiklamaya yetmiyor mu?
Üniter Kemalist ideolojinin zehirledigi bir beyne sahip olan insanlar ancak böyle bir sey düsünebilirler. Bu zehir sadece Kemalistleri degil, ona karsi olan Kürt milliyetçilerinin, Müslümanlarin, sosyalistlerin ve feministlerin de beyinlerini zehirlemis bulunuyor. Bu yüzden, çogu zaman müslümanlar, aleviler, komünistler, feministler kürtlere düsmanlik ediyorlar.
Simdi, ‘Oyumu kime vereyim.’ sorusuna verilen bazi cevaplara geçmek istiyorum.
A- ‘Abi, herif mali almis götürüyor. Biz niye sürüden ayrilalim. Malum, sürüden ayrilani kurt kapar.’
B- ‘Kimsenin bizi kandirip bölmesine izin vermeyelim. Bu seçimde de omuz omuza olalim.’
C- ‘Abicigim senin dedigin parti, binde bir bile oy toplamiyor. Oyumu niye heba edeyim?’
D- ‘Biz atadan babadan su-cuyuz. Anam avradim olsun, dünya yikilsa baskasina oy vermem arkadas.’
E- Üstad, bu düzenin degisicegi yok. Neden hayal pesinde kosayim? Ikdidar yandas belediyelere oluk gibi para akitiyor, muhaliflere de kurus vermiyor. Bizim yapacagimiz en iyi sey, iktidara yamanip, pastadan pay alarak kasabamizi imar etmek olmalidir’
F- ‘Seçimi ve partileri bir tarafa at abicigim, bizi ancak ülkesini milletini seven, fakir fukaradan yana namuslu bir diktatör kurtarir.’
Evet, halkimizin büyük bir bölümü böyle düsünüyor, peki kimi parti yöneticileri, adaylar, kanaat önderleri, bilim adamlari, yazar-çizer takimi ne diyorlar?
Ohooo! Neler yapmiyorlar ki. Koltuk kapmak için, kapi kapi dolasanlar var. Aday yapilmayinca partisine ver yansin edip rakip partiye kapagi atanlar var. Asiretini, ailesini, ülküdasini, mezhepdasini, soydasini ve yoldasini seçim pazarina sürenler var. Kisacasi Ali’nin küllahini Veli’ye, Veli’nin küllahini Ali’ye giydirenler var.
Sahi, bu toz duman içinde, siz oyunuzu kime vereceksiniz?
Yilmaz Çamlibel