Özgür, ezberbozan kadinin bakisi çözüm odaklidir

Bir önceki makalemde de; ülkede baristan, demokrasiden, esitlik ve özgürlüklerden yana olan aktivistlerinin seçimlerde, özgür,ezberbozan, esitlikçi politik kadin bakis açisina sahip Kürt kadin Cumhurbaskani adayinin; Türkiye’nin temel sorunlarina bakisi, siyasetteki egemen eril bakisi degistirecektir. Bu degisim, kitlelere güven verecegini, hem muhallafetin rengini, hem de ülkedeki sorunlarin çözüme bakisini beraberinde getirecektir.
Neden özgür, ezber bozan kadin bakisi siyasete yerlesmeli?
Cuma günü, Esitlik için kadin grubu-Esik üyesi kadinlarin meclisteki konusmasini dinledim; Onlari dinleyince, bu çagrimin ne kadar da yerinde ve kadin bakis açisinin, siyasete yer almanin ne kadar hayati oldugudugunu beni dogrular nitelikteydi.
Ülkemiz topraklarinda yasayan tüm halk kesimindeki kadinlara karsi; savas sürdürücü olan yönetici siyasi anlayis, partilerin, din gruplarin kadin düsmanligi, yüzyillik Cumhuriyet hükümetlerinin yasamin her alanindaki baskilari, var olan esitsizlik ve baskiyi derinlestirerek politaklarini sürdürdü.
19. yüzyildan sonra daha görünür olan bilinçlenme, eril anlayisa, çagdisi cinsiyet iliskileri sürdürücülere karsi da güçlendi, savasi sürdürücü politik kesimlerin savundugu, bu mücadalenin, sadece cephelere sürdürülenler olmadigini, geçen zaman içinde önemli bir Kürt kadin entekektüel tabakanin, toplumun üreten tabakasi içinde yer alan kadinlari, Kürdistanin siyasi ve toplumsal sosyal hayatini yeniden sekilenmeye zorladi.
Her dönemde, kadinlarin potansiyel siyasi gücü, kullanilmistir. Ne yazik ki, kadinlarin kendi gücünü kendi lehlerine kullanimi, egemen siyasi irade veya parti yönetici iradeleri tarafindan sürekli kisitlanmistir. Egemen eril erk, bunu Kürtlere empoze ettikleri savas politikalarina yönlendirildiler.
Siyasi areneda, belirliyici güç olan kadin potansiyel açidan çok etkin bir gücü teskil etmektedirler. Bunu her siyasasi irade biliyor. Sorun, Kürtlerin, bu gücü nasil yeniden harekete legal demokratik zemine tasiyacagidir. Bu siyasi iradenin, siyasi areneda harekete geçirilecegi, degisimi saglayacak olan 2023 seçimleri de bunun için önemli bir firsattir.
Kürt kadin Cumhurbaskani; devletin, tapinilacak bir mekanizma degil; devletin her irk, sinif, din, mezhep, cins toplumsal katmanlarin hepsine esit düzeyde yaklasan, o toplumsal katman içindekilerin refah ve esit yasamalari için çaba sarf eden, tüm kimliklere saygili, Türk ve Kürtlerin esit yasama, hakkina hizmet ediyor olacaktir.
Yasaminin her alaninda savasan, yeni bir yasami insaa etmeye çalisan kadinin özünde, yeniden dogus, yeniden yaratilis ve yeni bakis ve yasami yeniden insaa eden, degisimci, çözüm odaklidir. Bizler de, ülke topraklari üzerinde birlikte yasadigimiz halklarin kadinlari da, özgür, mutlu, kendi ve çocuklarinin ve gelecek nesilleri konusunda kaygi duymadan yasamak istiyor.
Bir kez daha altini çizmekte yarar görüyorum; Kürt kadini; sadece savasan, elinde silah tutarak mücadele veren bir toplumsal tabakasindan ibaret degildir. Ülke topraklarimizin bulundugu cografyada yasananlari, kadinlar en derin sekilde gördü, deneyimledi, yasadi. Simdi, politik zemini zorlayan aktivistlerin tüm olusturulan tecrübe, deneyimlerin demokratik legal zeminde kendi ülkesi için kullanmanin, rejim degisikligin tam zamanidir.
Politik arenada, yeni yasam insaa etmek için, artik ‘Türkiye’ye demokrasi, Kürdistan’a özgürlük ‘ siariyla anaç, birikimli kadin Cumhurbaskanina, kadin blokuna ihtiyaç vardir. Ülkenin çogulcu yapisina, renkliligine , mor, kirmizi, sari, yesil beyaz tüm renkliligine uygun, bu anlayisin karsiligi, Federatif bir devlet olmaktan geçer.
Türkiye’ye Federatif yönetim anlayisi, uluslarin nefes almasini saglayacaktir. Rahat nefes alan, dogru daha gerçekçi politikalarin öncülügünü yapacaktir. Demokrasi, bir canlinin nefes almasi gibidir. Bir canlinin yasamasi için, dogru nefes ve tüm hücrelerine kadar gidecek oksijenin kan dolasimini sagladigi gibi, demokrasi de, Türkiye’nin nefestir. Dogru nefes, saglikli bedenin temelini olusturur. Saglikli beden, dogru düsünmeyi kolaylastirir. Güçlü enerjiyi ve bu güç dönüsümü saglar. Ülkedeki degisimin formülü. Türk’lere nefes, Kürdistan’a özgürlükten geçiyor.
Kürt ulusal mücadelisine siddet politikalarinin kattigi degerler ne yazik ki, halkimiza ve mücadelemize daha büyük zararlar yasattigini bu makalenin konusu degildir.
Kürt kadinini, yüzyillardir; Ortadogu’nun barbarligi, yönetim anlayislarinin din ve feodal yapi içindeki sikismisligi içinde kalan kadinda olusturulan algida, cazip görünen yol, sadece savasçi ve elinde silah olan ancak özgür, ulusunu seven kadin olacagi sembolleriyle, kadinlarimizin özgürlestirdigini söyleyen kesimlerin, halklara ve kadinlara, kazanim ne kaybettirdiklerini tarih yazacaktir. Her iki halkin, ullusal duygulari minciklayip, savas alanina sürükleyen politik anlayisin sonuçlari, halklarinin ülke topraklari üzerinde özgürce yasami hep engelendi.
Yillarca, enerji ve yetenek beceriler düsünce eforumuzu bir siyasal anlayisinin ne kadar yanlis ve halkimiza zarar verdigini söylemekle geçti. Toplantilarin büyük bölümü yanlisliklari dilendirmek de, siyaset yapanlara zaman kaybi. Enerji kaybini getirdi.
Bu güne kadar, yapilanlari da kazanim ve kayiplarida, sadece bugünkü nesiller degil, gelecek nesiller taktir veya elestireceklerdir. Tipki, iki yüzyilki macadeleyi yürütenlere sahip çikildigi gibi, bu mücadeleyi yürütenlere de notu, tarih verecektir.
Siz de taktir edersinizki, Kürt kadini her alanda esi, yoldasi, örgütü politik çalismalarinin içinde ve yaninda yer aldi. Hiç sahnede görünmeyen, mutfakta yemek yapanda, cezaevleri kapilarinda ilk defa köylerinden çikip esini çocugunu ziyaret eden, anne ve kizkardeslerin, en tehlikeli zamanlarda koyunlarda yoldaslarinin, partisinin bildiiri ve genelgelerini saklayip kendi çevresi ve halkina kitlesine ulastiran da. Toplumun kadin üzerindeki olumsuz algisina, tabi tutulan ve buna ragmen mücadelisinden ve ideloloji ve yaratilan degerlere sahip çikanlarin da, yazani çizeni de, evinde anadilini çocuklarina ve torunlarina ögreten, dilin yasamasini saglayinin da, siyasetçisinin, köydeki çobanin da, evinde as kaynatanin da, evlat, es kayip veren tüm kadinlarin kisacasi tüm insanlarimizin yarattiklari degerlerin her biri çok kiymetlidir.
Kadinlar her dönemde mücadelede vardi. Var olmaya devam etmeleri için de, az biraz desteklenmesi güven duyulmasi yeterlidir. Kadinlar, isterseniz karekter, isterseniz genetik olarak deyin daha direngendirler. Daha anaçtirlar. Daha çok hosgörü ve daha toparlayici özelliklere sahipler. Kavgadan degil çözüm odaklidirlar. Çatismaci degil, yaratici özelliklere sahipler. Artik, yipranmis, enerjileri düsmüslerle degil; genç yasli fark etmiyor. Umudu olanlarin bir araya gelip, yönetimlerde, siyasal süreçte kadinlarin çogunlukta olacagi mekanizmalar organlar desteklenmelidir.
Türkiye’de 90 sonrasi kadin hareketi, özelde Kürt siyasi mücadelesinin somut deneyimi de gösteriyor ki, kadinlarin ve her tür esitsizlik, cinsiyetçilige karsi, toplumsal baris savunucularinin bulunduklari siyasal anlayisi her ne olursa olsun, yan yana durusunu dayatiyor.
Tarih bir kez daha gösterdi ki, yanlis politikalar onyillardir ülkemizin etrafindaki siddet sarmalinin genislemesine neden oldu. ‘Güçlü bir parlamenter sistem’, federal devlet olmaktan geçiyor. Siyasilerin ‘etle tirnak’ anlayisi ülkeyi kanatti. Bu yaranin ilaci belli. Bunu herkesten önce hemcinslerim, Türk feministleri ve ülkesini seven kadin aktivistlere düsüyor. Biliyorsunuz ki, siyasi ataerkil toplum cesur kadinlardan korkar.
Bu kez de siz ‘kardes’liginizi, bu cesareti göstermeye var misiniz?
Not: Degerli okuyucularim; makalelerimle ilgili, görüslerinizi ve önerilerinizi; necla.camlibel@yahoo.de adresinden bana ulastirmanizi önemsiyorum. Saglikla kaliniz, selam ve saygilarimla.
Necla Çamlibel